Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

22 Mart 2012 Perşembe

Rol Modeli İmam Hatipliler Oluyor!


ilk 4'te okuyanların binasında, gerektiğinde imam hatip ortaokulları da olacak..

Tarafsız Bölge”de Fikri Işık’a sorular yöneltiyoruz. Işık, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Alt Komisyon Başkanı, AKP Kocaeli Milletvekili.
Başbakanımız tasarı iki hafta sonra Meclis’e gönderilsin, dedi” diyen Işık’a nedenini sorduk. Yanıtı, “Başbakanımız toplumda tartışılsın istiyor, bu nedenle hemen Meclis’e sevketmedik, yoksa bir hafta içinde Meclis’e sevkeder ve tasarıyı yasalaştırırdık” oldu. Başbakanı için “bak ne kadar da demokratik” profili çizdi..
Işık, izleyicileri yanıltıyordu. Anlaşıldı ki, kesintili eğitim yasa önerisini Meclise iki hafta sonra sevketme kararı, milletin tartışması için değil, AKP’li Meclis Başkan Yardımcısının Meclis’i yönettiği zamana denk getirmek içinmiş.. Gelecek hafta  Meclis’i yönetme sırası AKP’lide! Eh artık Meclis’te de CHP’lilere ve gazetecilere sille tokat girişecek halleri yok, ama hemen yasalaştırmak için, tasarıyı tartıştırmayan bir yönetimi bile planlıyorlar! Artık ne desem?!
 Ayrıca Başbakanın, aldıkları kararları 10 yıl boyunca bir kez olsun millete sorduğu olmuş mudur? Milletin tartışmasına gelince, uzmanlar tartışıyor, millet tartışıyor; bu tartışmalardaki fikir ve öneriler, tasarının bir maddesinin bile değiştirilmesini sağlayabilir mi?
***
Fikri Işık bir şey daha söyledi: Alt komisyona çok sayıda uzman çağırdık, üniversitelerden görüş istedik, onların önerilerinden çok yararlandık.. Örneğin Koç Üniversitesi’nden tasarıya şu maddeyi koyduk…
Bu da koca bir göz boyamaydı. Üniversite önerilerinden, öze ilişkin, tek bir değişiklik bile yapmamışlardı tasarılarında. Koç’tan aldıklarını söyledikleri ise, zaten kendi tasarılarında var olan bir cümlenin daha net yazılımıyla ilgiliydi! Beğenmiş, o cümleyi almış..
Koç Üniversitesinin önerisinde, örneğin okul öncesi eğitim vardı.. Yüzüne bile bakmadılar! Tıpkı diğer üniversitelerden eğitim uzmanlarının önerilerini, ellerinin tersiyle bir kenara ittikleri gibi..
Milletin bütünüyle işbirliğine, uzlaşma aramaya, ortak akıl oluşturmaya, milletel dayanışmaya bu kadar uzak bir iktidar!
***
Artık kesinleşmiştir: Kesintili 12 yıl tasarısı, tamamen, eğitimi dinsel motifleştirmeye yöneliktir. Başbakan ile İmam Hatip okullarının ortak projesidir. İlk dört yıllık ortak eğitimden sonra, öğrencileri 10 yaşından itibaren imam hatipleştirme kulvarına sokmayı amaçlamaktadır..
Meclis’e sevkedilen yasa önerisi, imam hatiplerin ortaokul binalarının veya yerlerinin, ilk 4 yıllık kademe okullarıyla, öğrencileriyle birlikte olmasının yolunu açıyor.
Bu nokta çok önemli: Çünkü bugüne kadar imam hatip okulları ve 1997 öncesi sahip oldukları ortaokul bölümleri, diğer normal okullardan ayrı yerlerdeydi! Şimdi yasa önerisi “bir arada olabilirler” diyor.
Böylece, 6-10 yaş öğrencilerimizin önlerinde, 10 -13 yaş imam hatipli ağabeyleri rol modeli olarak konmaktadır.. Bu minikler için o yaşta örnek alacakları kimseler önem taşır. Ana babaların arzularına ve haklarına bir tecavüzdür bu. Çocuklarını, istemedikleri bir rol modeli oyuncularıyla yılın 8-9 ayı birlikte olmasına karşı çıkma hakları, fiilen ortadan kaldırılıyor..
Eğitim-öğrenimin giderek dinsel eksene kaydırılmasıyla, Türkiye, kafa ve düşünce olarak Ortadoğu İslam ülkelerine doğru yol alacaktır.. Böylece bu ülkelere rol modeli olmamız daha kolaylaşacaktır. Diyecekler ki: Aaaa tabii ki evet, Türkiye ile farkımız yokmuş...
4+4 kesintili eğitim modeli ve sonrasının halkın büyük çoğunluğu için getireceği sadece daha çok eşitsizlik olacak. Fırsat eşitliğinin sağlanması için, yasa önerisinde hiç bir yenilik yoktur. Tersine, halk çocuklarının yukarılara yükselmesinin önünü kesen, bir kast sistemi yaratılma tehlikesi çok yüksektir..
Zaten iktidarbaşının istediği de budur. AKP, kendisini seçecek kitleleri klonlayacaktır bu yasayla..
AKP’den sonra ilk değiştirilecek yasadır bu!..
***
Nevruz Anadolu’nun kadim bayramıdır. Tabii ki bizim bayramımızdır aynı zamanda. Barış içinde kutlanması gerekirken... kanlı bir savaşa dönüştü.. Burada iktidarın sorumluluğu büyük. Meseleye salt Kürt meselesi açısından bakmamak gerekir. Türkün ve Kürdün arasını açacak, birbirine düşürecek fırsatların yaratılmaması gerektiğini düşünürüm. Yazık ki yazık bu ülkeye, bu millete...
--22 Mart 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder