Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

9 Aralık 2011 Cuma

AKP Neden Dünyayı “Takmıyor” ?


Aydınlık’ın sahibi Mehmet Sabuncu’nun gözaltına  alınması ile muhalif medyaya yönelik polisiye ve yargısal sindirme-susturma operasyonları sürüyor.
Aydınlık ve Ulusal Kanal gibi muhalefetini siyasal planda oldukça sert ve içerikli olarak sürdüren medya, polisiye yöntemlerle ezilmeye çalışılırken... büyük patron medyasının ise aba altından sopa ile iktidar yanlısı yayına zorlandığını dünya alem biliyor.
Patronlara Doğan Medya örneği yaratıldı, vergiler salındı, onların pek çoğu haksız çıktı mahkemelerde.. Ama önemli olan yıllar sürecek bir mahkeme baskısı ile Doğan medya üzerinde ipotek kondu... Diğer büyük patron medyaları da Doğan medya örneğini içselleştirdiler ve kendilerine “çeki düzen” verdiler. Böylece bir zamanların ünlü kanalları tatlı su yayıncılığına başlayarak seyircilerini büyük ölçüde kaybettiler..
AKP iktidarının tek ölçüsü var “demokrasi oyunlarında”. Meşru ve hukuki zeminde iktidara ve düzene muhalefet eden partilere ve medya organlarına karşı tavrın... Muhalefeti, düzenin normal bir olgusu olarak kabul ediyor musun, yoksa etmiyor musun..
Ediyorsan oyunu kurallarına göre oynuyorsun... Etmiyorsan, demokrasi dışı bir iktidarsın ve hızla tek parti diktatörüğüne ve daha ötesi faşizme yelken açıyorsun, demektir.
Bugün medya üzerinde iktidarın açık ve kapalı terörü esmektedir...
ABD dahil, AB ve uluslararası kuruluşlar, özellikle son iki yıldır, ülkemizde basın özgürlüğünü ayaklar altına alan iktidar ve uygulamalarına dikkat çekiyor ve medya özgürlüğü ile demokrasi arasındaki birebir ilişkiyi vurguluyorken...
AKP iktidarının bütün bunları “iplememesini” nasıl yorumlayacağız?
***
Ergenekon “açık örgüt kazanı”na, 4-5 yıldan beri, eski veya yeni ortaya çıkan veya çıkacak olan rejim-iktidar muhaliflerini durmadan atmaları, iktidarın dünyada yeni keşfettiği bir “muhalif temizleme” yöntemi olsa gerek. Düşünün 3 yıl önce başlamış bir davaya, sürekli olarak “vay sen de ergenekondansın..” dierek eklemeler yapması, olacak şey değil..
Zaten bir süredir iktidar yanlısı besleme medya ve yazarlar ve Ergenekon tezgahını kuranlar, “Ergenekonu uyutuyorlar... hepsini salıverecekler bu gidişle..” biçiminde ortalığı velveleye veriyorlardı. Belli ki istekleri, Ergenekon kazanının altına “yeni insanlar ”sürmek ve kazanın yeniden kaynamasını sağlamaktı..
Şimdiki tutuklamaların bir amacı bu...
İkinci amacı, “Ergenekon canavarı”nın hala canlı olduğunu aptallara göstermek..
Üçüncü amacı da, kurmak istedikleri tek parti diktatörlüğü yolunda ilerlemek..
Ergenekon davası uzun zamandır artık bir “Van Gölü Canavarı”dır!
Bugünkü tutuklamaların diğer bir yönü de şudur: İktidar, Suriye üzerinde savaşçı baskısını arttırdıkça, içeride polisiye önlemlerini ve baskıları da arttırma yolundadır.
Amerikalılara ve Avrupalılara, “Suriye’yi halletmede benden daha iyisini bulamazsınız” mesajını ne kadar güçlü verirse, bu ülkelerin, AKP iktidarının totaliter uygulamalarına göz yumacağını düşünüyorlar!
Türkiye giderek daha zor dönemeçlere giriyor...

OSMAN ŞAHİN’E KUTLAMA
Sevgili dostumuz, Türkiye’nin öykü yazarlığında köşe taşları arasında yer alan Osman Şahin için “Ustalara Saygı” gecesi düzenlendi. O kadar çok istedim gitmek, ama evden çıkamadım. Oysa Toroslardan esen bu heyecanı orada bizzat yaşamak isterdim.
Ama olsun, şimdi Osman Şahin’in zengin çağrışımlarla ve görselliklerle dolu öykülerini –yeniden- okumanın zamanıdır! Bütün okurları da buna davet ediyorum.
Dostumuza kucak dolusu sağlıklı uzun bir ömür...
Ve buna karşılık da yeni öyküler diliyoruz..
---8 Aralık 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder