Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

7 Kasım 2011 Pazartesi

TÜBA İlk İstifalar


AKP iktidarının çökerttiği Türkiye Bilimler Akademi’sinden dün sabaha kadar elektronik posta yoluyla istifalarını bildiren 56 Akademi Üyesi’nin ismini açıklıyorum:
Şeref Üyelerinden:
Çiğdem Altay, Güven Arsebük, Engin Bermek, Cumhur Ertekin , Hamit Fişek, Mithad İdemen, Oğuz Kayaalp, Doğan Kuban, Yalçın Mengi, Orhan Öztürk, Erdoğan Şuhubi, İlhan Tekeli, Ayhan Ulubelen.
Asli üyelerden:
Okan Akhan, Engin Akkaya, Ahmet Alkan, Ali Alpar, İvet Bahar, Fevzi Daldal, Ayhan Sıtkı Demir, Hilmi Demiray, Tekin dereli, Miral Dizdaroğlu, İsmail Hakkı Duru, Burak Erman,  Ayşe Erzan, Erol Gelenbe, Naci Görür, Sami Gülgöz, Aytemiz Gürgey, Metin Gürses, Rahmi Güven, Mahmut Hortaçsu, Gürol Irzık, Ataç İmamoğlu, Çağlar Keyder, Ahmet Oral, Derin Orhon, Mehmet Özdoğan, Namık Kemal Pak, Şevket Pamuk, Önder Pekcan, Bülent Sankur, Celal Şengör, Tosun Terzioğlu, Aslıhan Tolun, Pekcan Ungan, Ali Ülger, Hasan Yazıcı, Yücel Yılmaz, Ersin Yurtsever.
Asli üye adaylarından:
Ömer Dağ, Adem Levend Demirel, Ahmet Gül, Alphan sennaroğlu, Ali İzzet Tekcan.
Böylece 138 Akademi üyesinden 56’sı, yani yüzde 41’i istifasını sundu. Çok sayıda üyenin de ıslak imzalı istifalarını bayram sonrası Akademi’ye ileteceği bildirildi. Tam üye listesine baktığımda, eğer yanılmazsam, en az 30’a yakın üyenin de istifa edeceğini sanıyorum.
Süreç tamamlanınca, artık geride kalanları da Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın, atama için kullanacakları araçların, aracı kurumların, YÖK başkanının, cemaat(ler)in, akit –makit gibi bilim ve aydınlanmış toplum düşmanlarının sımsıcacık kollarına, bağırlarına, inayetlerine, emir ve talimatlarına teslim ederiz.. Orada, yeni gelenlerle güzel güzel siyasi akademicilik oynarlar, al gülüm-ver gülüm!
***
Biraz gelen önerilere yer verelim:
4 Kasım 2011 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknoloji'de çıkan yazınızda, TÜBA ile ilgili yaptığınız, sorunun temelde Akademinin kurulurken hükümete bağlı olmasından kaynaklandığı saptamasına tümüyle katılıyorum. Bence şimdi yapılacak olan tek şey, mevcut TÜBA üyelerinin toptan istifa ederek aralarına yeni üye almaksızın hepsi birden TÜBA yerine TÖBA (Türkiye Özgür Bilimler Akademisi)'yı kurmasıdır. İçi boşolacak olan TÜBA'ya hükümet ve ona bağlı kuruluşlar yeni üyeler atayacaktır. Fakat bunlar gerçek bilim insanı olmayan, mevki makam düşkünü birtakım ünvanlı kişiler olacak. Onların da TÖBA üyeleri karşısında ne yurt içinde ne yurt dışında esamisi okunacaktır.
Ömer Naci Soykan
***
Son günlerde KHK ile Türkiye’deki nerdeyse tüm kurumlar altüst edildi, birçok kurumun niteliği ve amaçları tamamen yok edildi. Siz kişisel olarak bu dönem içinde  kamuoyunu bilgilendirmek  ve aydınlatmak için elinizden geleni en güzel şekilde yaptınız. Ama ne yazık ki bu süreç içinde üniversite üyelerinden... hiç ses çıkmaması gerçekten çok düşündürücü. Bu durum, aydın, bilim adamı ve toplumun önde gelen insanları olarak ne kadar duyarsız ve ne kadar kendi önceliklerini toplum menfaatleri ve geleceğinden daha ön planda tuttuklarının bir göstergesi gibi algılanabilir.
Bilim insanlarının, bilimyapmak kadar, bilimi topluma yaymak, ülke geleceğini daha aydınlık yarınlara taşımak gibi görevleri olduğu hiçbir zaman unutulmamalı. Ama ne yazık ki, hertürlü geri gidiş ve çağdışı uygulamalar karşısında bile, belki de ufak kazanımlar veya menfaatler uğruna, gerçek  aydın ve bilim adamı olarak seslerini çıkarmaktan veya yazmaktan kaçınmaktalar... Türkiye’nin, bilimin ve toplumun geleceğini düşünen herkesin Atatürk’ün Nutkunu ve Eskişehir- İzmit konuşmalarını tekrar dikkatle okumalarını özellikle öneririm.”
Cahit Helvacı
***
İktidar, toplumun bütününü, heryeri, herşeyi, sürü halinde güttüğü binlerceyle, onbinlerceyle işgal ediyor! Hiç bir şey geride bırakmamacısına!
Akil ve özgür beyin, en azından bu büyük işgal karşısında, siyasi taraf tutmayı bir kenara bırakarak, iktidar kalabalığına karışmadan, kendi benliğini ve birey olarak varoluşunu korumayı düşünmelidir, derim..
Ama boşa konuştuğumu da bilirim! Yoksa bu durumlara düşmezdik!
--7 Kasım 2011 / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder