Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

26 Nisan 2011 Salı

CHP ve İktidar Olmak


14 Ekim 2010 tarihinde bu köşedeki yazının başlığı şuydu: “CHP Ülkeyi yönetebilir mi?” Bir dizi akılsız tepkiler de gelmişti... Fethullahçılar, basın toplantısında Kılıçdaroğlu’na bile sormuşlardı: Bursalı böyle yazı yazdı, ne diyorsunuz. Yanıt: “Biz onu ikna ederiz”.. Bunları, Sencer Ayata ile sohbet izlemişti.
Fikir özetle şuydu: 
Ülke yönetmek, artık ve bütünüyle bir uzmanlık işi.. Hemen bütün alanları kapsayan, uzman bilgiler, raporlar, gelecek pespektifleri, dünya-Türkiye kıyaslamaları... gerekir. Bugün iddia edebiliriz ki, CHP'de bunların hemen hiç biri yok! Planlar, programlar, simülasyonlar... Soralım: Devletten, sanayiden, ticaretten, kültürden, eğitimden, hemen her alandaki üreticiden, düzenli bilgi akışı örgütleniyor mu? Bir odanız var mı, rafları Türkiye'yi hemen her alanda aydınlığa çıkartacak, raporlar ve uygulama planları ile dolu? Bu ülkeyi nasıl rehabilite edeceksiniz, insanları, kurumları.. Gençlere nasıl iş yaratacaksınız! Kadınları nasıl özgür kılacaksınız? Ekonomisi ve bilimi ileri teknoloji üreten bir Türkiye nasıl gerçekleştireceksiniz?.. CHP'ye tık tık yapıyoruz, sesleri dinleyince diyorum ki, CHP bugün iktidara gelse, 2 yılı boşa gider bu ülkenin! Acı söylemenin, şimdi tam zamanıdır!
***
7 ay önceydi bu yazdıklarım. CHP üst üste kongreler, olaylar yaşadı; Kılıçdaroğlu ısındı, pişti, güven verdi; Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Sencer Ayata ve arkadaşları doğrusu iyi çalıştı. Çevreyi de harekete geçirdiler, kısa süre içinde bir dizi konuya çözümler ürettiler.. İktidara geldiklerinde bir yol haritası ortaya çıktı..
Aile Sigortası, Sivil Toplum, Gençlik, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Ekonomik Kalkınma Programı üzerine raporlar hazırladılar. Seçim bildirgeleri “Özgürlüğün ve Umudun Ülkesi. Herkesin Türkiye'si” 70 sayfa tutuyor.
Bu bildirgeye kaynaklık eden Temel Fikirler şu başlıklar altında derleniyor:
 Özgür İnsan için Özgürlükçü Demokrasi; Sürdürülebilir Kalkınma İçin, Üreten, Büyüyen, Paylaşan Çevre Dostu Ekonomi; Sosyal Adalet ve İnsanca Yaşam İçin Eşitlik ve Sosyal Dayanışma; Mutlu Toplum, Mutlu İnsanlar için Nitelikli Kamu Hizmetleri, Gün  Işığında Yönetim; Çağdaş Yönetimler ve Gelişmiş Kent Toplumu İçin: Kalkınna Bölgeler, Kentleşen Anadolu, Dünya Kenti İstanbul ve Adil ve Güvenli Bir Dünya İçin: Barış, Demokrasi ve Kalkınma Temelli Dış Politika  ve Çocuklar için planları.. 
Dahası gelecek, anlaşılan..
Kılıçdaroğlu’nun “Biz onu ikna ederiz” sözü, şüphesiz ki ortaya koyacakları program, vizyon vb ile ilgiliydi. İktidar isteyen bir parti için en kötü şey, Türkiye’yi heyecanlandıracak bir gelecek bakışı eksikliğidir.. Bu her parti için geçerlidir.
Şüphesiz, hazırlanan belgeler/raporlar önemlidir. Tartışılacaktır. 2023 hedefini anımsamaları iyidir. Hemen herşey hakkında bir fikir ileri sürüyorlar. Herkes İçin CHP bütün topluma bir açılımdır. Açıkladıkları temel fikirler demokratik bir ülke vaadediyor. Buna herşeyden çok ihtiyacı var bu ülkenin... 
Bu iktidarın özellikle demokrasi konusunda yarattığı tahribat büyüktür. Tek adam yönetimi ve iktidarı, büyük bir yalaka topluluk ve yalaka anlayış gerçeği yaratmıştır.
İnsan onurunu ve özgür düşüncesini, birey olarak varoluş gibi en temel hakları törpüleyen; boyun eğmeyi öneren, ancak otoriter rejimlere ve diktatörlüklere özgü bir toplumsal yapı inşa ediyor Erdoğan ve ekibi. Bu büyük bir tahribattır! Toplumda varolan tarihsel -kültürel ve geleneksel köklere sahip tabi olma eğilimi, Erdoğan ve müttefiklerinin yatırım yaptığı ve güvendiği ortamdır...
***
CHP silkiniyor. Şüphesiz, açıkladıkları iyi niyetlere dayanıyor. Türkiye’nin zorluklardan kurtulmak için gereksindiği ulusal silkiniş, daha özgün programları şart koşar! 
Ama 7 ay önceki soruya şimdi başka bir yanıt verebilecek durumdayız: Evet CHP üst yönetimi ülkeyi yönetmeye fikir olarak hazırdır.. “Oda”sına girdiğinizde, kütüphanesinde tartışılacak birikimler buluyorsunuz.
Dostun acı söylemeleri, iktidar karşısında güçlü bir seçenek görmek içindi.
Şimdi ise, programlarını yine de yeterli bulmam, eleştiririm, ama evet derim...
--24 Nisan 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder