Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Mart 2018 Çarşamba

Amacım seçimleri boykot değil, peki ne?...

13 Mart Salı, 2018 / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Şeker fabrikalarını yazacaktım; iktidarın kimse çıkartılmayacak, 5 sene satılmayacak, nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 5 indirilecek gibi, satışı topluma kabul ettirebilmek için “şekere bulanmış” önerilerinin toplumu kandırmacalığını... “Zarar ediyorlar” lafının da boşluğunu..
Ama dünkü yazımdan sonra “eee seçimleri boykot etmekten başka çare mi var..” biçiminde görüşler alınca, bu konu üzerinde durmak daha önemli oldu.

“İktidarı bırakmayız.”

Bazı okurlar, dahası “Marksist” yazarlar, seçimlerin işlevsizleştirildiği konusunda görüş belirtiyor ve boykot öneriyor. Dünkü yazım da aslında iktidarın yeni seçim yasa tasarısını tamamen “ne olursa olsun biz kazanacağız” mantığıyla hazırladığını gösteriyordu.
Evet, “asla iktidardan düşmeyeceğiz” kararlılığında olan bir iktidar,
*bu haliyle bile seçim yasasını tamamen göstermelik kılabilir;
*başkanlık oyları sayılırken yan masada bekleyen siyasi parti oy pusulalarının tümü değiştirilebilir;
*binlerce apartmana yazılacak sahte, ölmüş, olmayan veya çift isimlere oy kullandırılabilir ve bunları kontrol mümkün olmayabilir;
*yüzbinlerce sandık mühürsüz oy pusulası, çeşitli şekilde satın alınmış “seçmence” sandığı attırılabilir (bunu götür, oradakini getir, al paranı)
*OHAL gözetiminde özellikle köylük bölgelerde ve dahası Kürt bölgelerinde jandarmanın gözetiminde devlet baskısıyla silme oy kullandırılabilir (Referandum seçiminde yüzlerce sandıktan çıkan silme evet oyları gibi)...
Mutlaka seçimleri alacağız anlayışının yapmayacağı yoktur. Önce bunu böyle kabul edelim, şimdi de tartışalım.

Peki ne yapmalı?

Önce iyimser yaklaşalım: Henüz tüm sandıkları kontrol olasılığının yasal ve pratik olarak varlığını kabul edelim. Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet, sandıklarda oy sayımını, denetimini, sonuçların kayda geçirilmesini ve sandık tutanaklarını imza altına alabilir. Bu, YSK adındaki iktidara odağının açıkladığı sandık sonuçlarıyla karşılaştırma olanağı sağlar.
Fakat oy öncesi yapılabilecek “sandık damgasız pusula” ve kayıtlı – kayıtsız sahte seçmen oyları sahtekarlığını engelleyemez.
Eğer sandık sonuçlarını bu iki sahtekarlık belirleyebilecekse, daha ince çalışmak gerekir. Mesela apartmanımda sahte seçmen var mı araştırmasını, o sandık bölgesindeki tüm sandıklarda sokak no ve apartman ismiyle araştırmak. Bu konuda rastgele planlanacak araştırma bile oran olarak bir sonuç verecektir. Sahtekarlığı ilan etmek için yeterli bir nedendir.
Bu araştırma, oy kullanmadan önce de muhtarlıklardan yapılabilir. Ama bu, olasılığın varlığını araştırma kararlılığı ve örgütlenmesi gerektirir. Kim yapacak bunu?
Eğer sandıkları kontrol için yüzde 90’ın üzerinde bir mekanizma kurulabilirse sandıkta yapılabilecek sahtekarlıkları ilan etmek mümkündür.

Seçimler en önemli demokratik hak

Bunu neden yazıyorum? Çünkü seçimler, elde kalan ön önemli demokratik- yasal haktır. Bu hakkın korunması gerekir. Gönüllü olarak bu hakkın teslimi, yani tüm önlemleri alarak oy kullanma ve oy-sandık güvenliği için yapılabilecek her şeyi yerine getirmeden, “yapacak bir şey yok” diyerek boykot, iktidarın dayatmalarına tam bir teslimiyettir.
Bu açıdan, bu seçimlerde tüm muhalefet, büyük bir seferberlikle mümkün olduğunca doğru sandık sonuçlarını almak için bugünden önlemler dizisi örgütlenmesine girişmeli.
Bu açıdan boykot çağrısının doğru olmadığını ve başından teslimiyeti önerdiğini düşünüyorum. Bu önlemler aynı zamanda, iktidarı mümkün olduğunca dürüst davranmaya da zorlamaktır.
Seçimlere katılmak ve seçim güvenliği, yapılabilecek seçim sahtekarlıklarını ve iktidarın devletinin oy baskısını da ortaya sermek için gereklidir.

Meşru mu değil mi...

O zaman iktidarın meşruluğunu tamamen kaybettiğini, seçimleri çaldığını, milletin iradesini yok ederek iktidarda zorbalıkla oturduğunu ilan edebileceksiniz.
Böyle bir durumda, seçim sonrası çalışmalarınızı da tamamen yeniden düzenleme fırsatı ele geçireceksiniz. Meşru olarak. Parlamentoyu boykottan tutun...
Seçim güvenliği için alınacak tüm ayrıntılı önlemler, seçimleri kazanma olasılığı için olduğu kadar, iktidarı açığa düşürmek içindir de.
Bu nedenle boykot gibi erken teslimiyet değil, muhalefetin mücadele ederek tam sandık güvenliği için hazırlığının çok daha önemli ve demokratik bir yol olduğunu düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder