Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

23 Temmuz 2014 Çarşamba

RTE Köşke Çıkarsa, Güç Kaybedecek..

AKP’nin içi kaynıyor, daha doğrusu tepesi kaynıyor... Çok doğal bir durum... RTE, partinin en güçlü kişisi, eğer seçimi kazanırsa partisinden ve başbakanlıktan hukuki olarak resmen ayrılıyor. Başbakan da, partisinin önde gelenleri de çok iyi biliyor ki, hukuki durum birinci derecede önemlidir ve Çankaya’ya çıkarsa, hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Her ne kadar RTE’nin içinde ve gönlünde, “oradan da hem partiyi hem hükümeti yönetirim, başbakanı atarım, hatta bakanları bile...” benzeri, fiili durum yaratma düşünceleri geçiyor olsa bile.. Hatta bunları sık sık “icracı Cumhurbaşkan..  tabii ki ihaleleri, yolları arsaları takip edeceğim..” gibi absürd laflar etse bile.. Bu laflar son çırpınışları..
Bunları yapamaz, yapamayacak, bunlar kendisine yaptırılmayacaktır.. Çünkü eşyanın tabiatına aykırı bir durum olur..
Ne atanacak başbakan ne bakanlar ne parti başkanı ve başkaları.. Hiç biri Erdoğan’ın uzantısı, uygulayıcısı olamazlar.
Şüphesiz, Erdoğan bir nolu figürdür, partide.. bu durumu şüphesiz etkisi azalarak sürer.. sözü, azalarak da olsa etkisini sürdürür.
Ama gerçek olan şu ki, Çankaya’da, başbakanken sahip olduğu güce, yetkiye, sorumluluğa hiç bir zaman sahip olamayacaktır.
RTE’nin gönlünde yatan ile fiili hukuki durum arasındaki “büyük açık”, kapatılması mümkün olmayan bir yasal durumdur. Ne gönlünde yatan “yeni Türkiye’nin yeni kurucu lideri” olabilir ne başka benzeri başka bir şey..
Erdoğan’ı, 2007’den beri gönlünde yatan, mutlaka Çankaya’ya çıkma dayanılmaz arzusu mahvetmektedir..
***
Partisi kaynıyor dedim.. Geniş bir kadro yükselmek istiyor.. Lider değişirse, şüphesiz kadro seçimleri, bakan seçimleri, hemen hepsi de epey değişir. Siyasi insan yükselmek ister, hiç biri bulunduğu yeri kendine layık görmez, daha yukarılarda daha başarılı işler- hizmetler yapma arzusu ile yanar tutuşur..
Hükümet içinde ve medyada artık hükümet / iktidar yanılısı sesler yok, Erdoğan yanlıları var. Çünkü hükümet içinde Erdoğancılar ve Erdoğancı olmayan kanatlar oluşmuş durumda..
Mesela Partinin propaganda şefi Hüseyin Çelik.. 11 Temmuz tarihli gazetelerde Erdoğan için şöyle diyodu: “3 Şapkası olmayacak... Anayasa’nın 104. Maddesi ortada, orada olmayan yetkiyi kullanmaz...”
Diyor ki aslında, zaten istese de kullanamaz..

GÜL PARTİ BAŞINA GEÇEBİLİR Mİ?
Erdoğan Anayasa’da yazılı yetkilere göre çalışacağını, belki de ilk kez açıklıkla söylüyor. Eski Cumhurbaşkanları yazılı yetkilerinin tümünü kullanmıyorlarmış, O kullanacak, belirli aralıklarla Bakanlar Kurulu’na Başkanlık edebilirmiş... Köşke çıkarsa öncelikle Çözüm Süreci’ni ve Paralel Yapı ile müdeleyi izleyecekmiş (Milliyet,  21 Temmuz).
Neyse, sınırlarını zorlayarak, ama belirliyor. Çözüm süreci, RTE’nin elinde iyi bir koz ve oy demek... Bunu kullanmayı sürdürecek. Çankaya’ya çıkarsa, Cemaatin boşluktan yararlanmasına da imkan vermeyecek.
***
Peki Gül? Kimse RTE’nin bırakın bu konuyu seçimden sonra düşünürüz, talimatını takmıyor. Gül’ü Partinin başına ve hükümete isteyenler çok. Partiden, hükümetten, iş dünyasından.. Bir kulis bir kulis.. . “Bu şartlarda siyasi yapmayacağım”ın üzerinden epey su aktı. Hizmet edeceğini açıkladı. Partimin dışına itildim şikayetini dillendiriyor. RTE borazanları Gül aleyhine yazıyor. Hükümete yakın yazarlar “aralarında sorun çıkmaz,” gibi siyaset dışı “analizler” yapıyor, ama aslında kendi gönüllerinde yatanı, yani aman dalaşmasınları dile getiriyor.
RTE ve Gül arasında yer altında yer üstünde taktik savaşları sürüyor.
Gül parti kurar mı, bu aşamada ve bu koşullarda kurmaz. Kendisini isteyen zaten bir parti var!
RTE örneğin Gül’ü isteyen kurucu babaları (Arınçlar vb) üç dönem sonunda seçilmeme tüzük yasası ile tasfiye etmek istiyor. Yazıp durduğumuz gibi, deneyimsiz gençleri onların yerine geçirip, biad ettirecek ve yönetecek. En hoşlandığı iş bu.. kendisine aykırı düşünceler ileri sürenlere kapıyı göstermek istiyor.

AKP SEÇİM SONRASI DOĞURGAN DURUYOR

Bunu ne kadar başarır? Parti içinde esecek karşı rüzgarların gücüne bağlı.
Köşke çıkarsa, örneğin Gül’ü atayamaz, milletvekili değil.. Peki ataması için gerekli koşulları yaratır mı? Yaratmaz. Gül en son seçenektir onun için. Parti’nin kongresi olacak. Güçlü bir rüzgar estirebilirlerse babalar, Gül’ü parti başına getirebilir. Getirebilirler mi? Sanki.. 
Burada yaratabilecekleri toplam sinerjik güçlerine bakacağız, RTE’yi dengeleyebilecek bir karşı (siyasi) güç yaratabilirler mi.. Hukuk, fiili olarak onlardan yana.. Seçimler var 2015 Haziranında... Güçlü bir gerekçeleri de: Seçmenin güveni var Gül’e, meydanlarda partiyi ancak o ayakta tutabilir..
HabertürkTV’de moderatör Ece Hanım’ın sorusuna, Gül’ü asla çağırmaz parti başına dedim. Şimdi bunu şöyle düzelteyim: Parti içindeki güçlü rüzgar, RTE’yi buna mecbur bırakabilir. İstemeye istemeye.. Eh, kendi anayasal sınırlarını da çizmeye başladığına göre...
RTE, parti içinde gücünü şüphesiz meydanlarda attığı nutuklarla topladığı oylardan alıyor.
Seçmenin oylarını ise Parti içinde diğerlerine karşı da aslında bir sopa gibi/olarak kullanıyor.
Ama Metin Feyzioğlu’nun tanımını bir kez daha yazayım: Parti Erdoğan’ı tekmeleyerek yukarıya yükseltiyor.. Ama Erdoğan’ın da isteği doğrultusunda..
Köşke çıkarsa, yazıyorum, eski gücünü yitirmesi mukadder.. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.. Kaydı AKP’den silinecek!
Bunu yaratacak olan, hem Çankaya’nın o büyülü cazibesine kapılma, hem de sanırım biraz dinlenme ihtiyacı, ve Anayasal hukuki durumdur.. 
Tabii, 2023'e doğru planlarını unutmayalım..
 2019 ya yeniden Köşk adaylığı 2024'e kadar.. O zamana kadar anayasayı değiştiririm düşüncesi.. Ya da başbakanlık yeniden.. Hırsın son yok..
AKP seçim sonrası büyük olaylara gebe.. Doğurgan duruyor.
---22 Temmuz 2014, Salı /  Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder