Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

27 Kasım 2012 Salı

Anayasa Dolandırıcılığı


“Yeni Anayasa” konusunda kent kent gezip milletten görüş aldılar mı, aldılar.
Toplantılar düzenlediler mi, evet; bizzat AKP’nin anlı şanlı milletvekillerinin öncülüğünde.
Günlerce, aylarca sürdü bu sahne gösterisi!
Anlı şanlı kuruluşlar, bilmem ne vakıfları, falan işveren kuruluşları, Türkiye’ye nasıl bir don giymesi gerektiği konusunda ölçü alıp anayasa kesip biçenler...
Meclis’te bile komisyon hala harıl harıl çalışıyordu ki, üzerinde gökten taş yağdı. Anayasanın tonlarca ağırlığında, Tayyip Erdoğan anayasası!
Yeni anayasa konusunda hep şunu dedik: Boşa çene yoruyorsunuz, yazıyor çiziyor ve para harcıyorsunuz.. bu ülkede sadece Tayyip Beyin istediği anayasaya yer vardır.
Herkes konuşur, çalçene, laklak... Ama o bi laf eder, olay biter.
***
RTE bu anayasadan şikayetçi mi? Ruhundan değil. Tek şikayeti, kendisini tam yetkili yapmaması ve parlamenter güçler ayrılığı gibi, onun gözünde zırva olan bir sisteme dayanması.
RTE tek başına bir anayasa değil mi zaten? Güçler ayrılığı gibi mavalları çoktan çöpe atmadı mı.. yargıyı bağlamadı mı... meclisi istediği gibi evirip çevirmiyor mu.. bu meclisten muhalefetin getirdiği ve desteklediği tek yasa çıktı mı..
Şimdi tek istediği, bu gerçek-pratik durumun hukuki resmiyet kazanması, ki kendini rahat hissetsin.
RTE kime ne sordu da yasa yaptı.. herşey tepeden inme, kütt milletin kafasına.. Kütt, ilçelerin topraklarını al başka ilçelere bağla.. kütt yeni belediyeler yasasını kabul et.. kütt gece yarısı operasyonuyla deniz sahillerini talan edecek, 10 metreye kadar inşaata izin verecek bir cinayet planla..
Bu meclisten çıkan ve çıkacak yasaların tek bir anlamı var: Hepsi RTE yasasıdır.. hepsinden yararlanacak tek yer vardır: RTE, AKP ve yandaşları..
Meclis’e getirdikleri her yeni yasa tasarısını, her yeni yasayı inceleyin, bu amaca hizmet eder. İki yıl sürece başka hiç bir yasanın çıkmaması bu meclisten, memleketin büyük yararınadır, bile diyecek noktaya geldik..
Yeni bir tasarı mı geldi, benden daha baştan ambargoludur, şaibelidir, reddedilmelidir! O derece yani!
RTE ve adamlarının Anayasa derdi, başkanlık derdidir diye yazıp çizdik durmadan. Gerisi palavradır.
Anayasa bir süstür ayrıca, bu tür liderler ve iktidarlar için. Arkasına dolanırsınız, ona istediğiniz muameleyi yaparsınız. Anayasa’nın sadece bazı sayısal kurallarına dikkat ederler. Meclisin işte üçte ikisi, atama kuralları vb gibi. Açık net matematiksel işlemleri içeren anayasa emirlerine başüstüne derler. Bak, işte onlar çiğnenmez!!!
Bunun dışında her maddeyi yoruma açık tutarlar. Ruhunu istismar ederler, çiğnerler, göz ardı ederler.. Hatta Anayasa maddelerine dayananları, içeri tıkarlar... Buna en tipik örnek mi ararsınız:
***
Şu basın özgürlüğü varya basın özgürlüğü.. hani anayada yazar Basın Hürdür, Sansür Edilemez.
Bazıları varya hani ortalıkta boru gibi ötüp durur: Efendim bütün kabahat eski anayasada, darbeci anayasada.. Bu nedenle ifade özgürlüklerine yasakları konuyor.. gazeteciler hapise atılıyor.. hele şu sivilini bi yapalım bakın nasıl özgür bi ülke olacak burası..
Dünyanın bütün aptalları mı bu ülkeye toplanmış, yoksa kendileri akıllı da herkesi aptal yerine mi koyuyorlar, bilemedim. Şu ülkede olan bitenleri okuyamayacak kadar, iktidarın ülkeyi nereye götürdüğünü göremeyecek kadar sapıtmışlar belki de. Eski veya yeni yetmez ama evetçiler ordusu.. yeni anayasa istiyoryar iki yıldır! Kendi istedikleri yetmiyor, bir de kamuoyu oluşturuyorlar, yeni anayasa isterük diye
O kişi ise, anayasasını açıkladı! Meclisi tek kelime ile feshedecek... Al, kes, biç, sil süpür..
Dokunmayın Anayasama” kampanyası açacak noktaya geldik..
Ben örneğin medya, basın ve ifade özgürlüğü için yeni yasa falan istemiyorum kardeşim.
Basın hürdür sansür edilemez diye, asla daha iyisi yazılamayacak bir anayasa maddesi var.
Tek sorun, RTE ve adamlarının ellerinin medyanın içinde olmasıdır.. Medya patronlarının, yayın yönetmenlerinin, icra kurulu üyelerinin kulaklarının dibinde kulak zarlarını patlatacak davullarını çalmasınlar yeter. Çekin gidin bu mahalleden!
Tek gerek olan: Ayasaya delmesinler.. Yasaları delmesinler.. basınla ilgili yasaları tam uygulasınlar.
Basın ve yayıncılığı, hükümetin icraatını önleyecek terör faaliyetlerine sokanlar, sonra da onlar gazeteci değil terörist diyenler, utanmanın ötesine taştılar. Resmen anayasayı- yasaları, aletleri vasıtasıyla işlemez duruma getiriyorlar
Çekin ellerinizi medyanın ötesinden berisinden!
Şu anayasa dolandırıcılığını da kesin, bitirin artık.
--26 Kasım 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder