Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

22 Ekim 2010 Cuma

CHP Üzerine


Özlem, gazete elinde, nasıl bu kadar uç noktada bir eleştiri yazarsın, diyerek gözleri çakmak çakmak çevremde dönüp dolaştı. Karikatürlerdeki gibi, yemek kazanı içine atılmış beyaz adam gibi hissettim kendimi. Bazı CHP'liler de benzer tepki gösterdiler. Beni şikayet edenler, gazete almayacağım diyenler, tıpkı bugünkü ikitdarın, sevmediği medya ve yazarlar üzerindeki baskıları gibi, kelle isteyenler...
Bunlardan birine dedim ki, umarım bu anlayışta bir CHP iktidara gelmez!
Beni gizli veya açık AKP'li sayanlar da çıktı! Onların ileri ölçüde gelişmiş zekâlarına buradan selam gönderiyorum! Yazımı çevresine göndererek protesto edin, telefon edin diyenler de oldu. Bir okur aradı, terbiyelice dedi ki,
- Orhan bey CHP ülkeyi yönetemez, Türkiye iki yıl kaybeder sözlerinizle ayıp ettiniz.
- Dört tane peşpeşe CHP yazısı yazdım, hepsini okudunuz mu?
- Hayır, bu hafta gazete okuyamadım..
- Ama ayıp ediyorsunuz, yazıları okumuyorsunuz, bütünlüklerini görmüyorsunuz, ayrıca son yazının yazılış amacını anlamıyorsunuz, son cümleye takılıp kalıyor ve telefon açıyorsunuz.. Oldu mu şimdi, yakışıyor mu size!?
- ??
Bazı CHP'liler şu görüşteydi: “Hele iktidara gelelim, sonrasına bakarız..” Bazıları “diğer partiler hazırlıklı mı geliyorlar da böyle yazı yazıyorsun..” diyordu!!!
Telefon edenlerin ve e posta gönderenlerin çoğuna yanıt vermeye çalıştım.. Bir noktada da kestim, olay kendi açımdan tamamen anlamsızlaştı. Onlara kısaca derim ki, “iktidara gelebilirsiniz, ama orada kalamazsınız...”
İyi oldu, yazıyı yayanlara teşekkür, böylece bir dizi CHP'li hem Cumhuriyet'ten hem de bu köşeden haberdar oldu!
Şüphesiz, yazının ruhunu okuyanlar çoğunluktaydı... Aşağıda önce aleyhte bazı tipik seçmeler sunuyorum. İsimleri saklıyorum.
***
“14.10.2010 tarihli CHP Ülkeyi Yönetebilir mi? başlıklı yazınızda ne yazık ki çok kısır düşünerek ve sorumsuzca bir sonuca varmışsınız. Bu ülke 9 yıldır hala önüne konan yazılarla ancak düzgün konuşma yapabilen bir başbakanla, iktidara geldiğinde çok büyük bir kısmının hiç bir devlet deneyimi olmadan bakanlığa gelen bir kadro tarafından yönetiliyor! CHP içindeki bir çok deneyimli kişiyi nasıl görmezlikten gelebilirsiniz? Yazdıklarınızın bir inandırıclığı ne yazık ki yok. Üstelik yazılarınızı devamlı ve ilgiyle izleyen biri olarak hayal kırıklığına uğradım. Bu konuda biraz daha derinlemesine düşünmenizi tavsiye ederim.
Bu durumda AKP'den başka birine şans verme ihtimali kalmıyor ki? Bu bakış açısı ile seçim yapmanın da bir anlamı yok.”
 “CHP bugün iktidara gelse, 2 yılı boşa gider bu ülkenin! derken cidden samimi misiniz? Yani Devleti kuran, devrimleri yapan ve ülkeyi 20 yılı aşkın dünyaya örnek bir şekilde yöneten bir CHP, bu ülkeyi 2 yıl bile yönetemiyecek ise; ülkeyi kimin yönetebileceğine inanıyorsanız söyleyin lütfen, biz de O'nun lehine çaba gösterelim! Sizi yıllardır (62 yaşındayım.) zevkle, yararlanarak okurum. Lütfen yapmayın. 'Acı söylemenin şimdi tam zamanı..’ değildir!”
***
Makalenin ruhunu anlayan okurlardan da iki mesaj:
Bir okur, yazıyı kendi e-posta listesine gönderirken, şu notu ekliyor: “Sayın Bursalı’nın tespitlerine katılmamak elde değil. Bence çok kritik noktaları özetlemiş. CHP’nin gerekli dersleri çıkarması ve hazırlıklarını tamamlaması için hiç zaman kaybetmemesi gerekiyor..”
Bir diğeri:
“Yazılarınızı düzenli sayılabilecek bir şekilde takip ediyorum. Bilimin gündelik yaşama uygulanması konusundaki; gerek Bilim ve Teknoloji ekindeki yazılarınız gerekse gazetedeki köşe yazılarınız bu ilgimi sıcak tutuyor. Son günlerde CHP üzerine yazdığınız yazılarınızı da bu tutumun bir devamı olarak algılıyorum.
Yazılarınızınızın kışkırtıcı dozunun gün be gün arttığını görüyorum. Son yazınızda, bunun daha da yoğunlaştığını söyleyebilirim. Makalelerinizin içeriğini değerlendirmekten çok, yapmak istediğinize odaklandığımda, sizi tebrik etmek gerektiğini düşünüyor; aklınıza, yüreğinize, kaleminize sağlık diliyorum. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, şiarının hakkını verdiğimizde bu ülkenin çözülemeyecek sorununun olmadığına sanırım siz de katılıyorsunuz: Ki yazılarınızda sürekli buraya dikkat çekiyorsunuz. Kolay gelsin..”
Yerimiz bu kadar. Ama bitmedi!
18 Ekim 2010/ Bilim ve Siyaset 

2 yorum:

  1. Doğru tesbit yaparak daha doğrusu analiz yaparak gerçekleri yazıyorsunuz.CHP'yi ikinci cumhuriyetçilerin çemberinden kurtarmak,partiyi halkçı,devrimci mevzilere çekmek için uğraşıyorsunuz.Yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyor ve sizi yürekten destekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ortaca İlçesi Belediye Başkanlığını CHP'li aday aldı.Ben de seçim bürosunun başındaydım.Geriye dönüp baktığım zaman Bizden önceki AKP'li başkandan farklı hiç birşey yapamadığımızı ne yazık ki üzülerek görüyorum.

    YanıtlaSil