Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

25 Nisan 2016 Pazartesi

Davutoğlu’nu yeme zamanlarındayız

Bir kaç aydır ülkeyi yöneten kesimdeki “iki başlılığı” hızla tasfiye dönemine ve tek başlılık sürecine girmiş bulunuyoruz.
Burada temel sorun, Parti Başkanı ve Başbakan mevkilerinde oturan Ahmet Davutoğlu’nun Anayasanın ve yasaların kendisine tanıdığı hak, sorumluluk ve yetkilerini kıyısından köşesinden de olsa kullanma isteğinde direnmesidir.
Bu “iki başlılığı” yaratan reel politik meseledir. Şüphesiz ki esas sorun Anayasal sistemdir. Kuvvetler ayrılığına vurgu yapan, Başbakana icra ve sorumluluk yetkisi veren ve Parti Başkanı olarak da örgütü yönetme yasal yetkisine sahip sistemdir.

Karşı devrim

RTE, biliyorsunuz bu anayasayı yasal olarak ortadan kaldırarak, kurumlar dahil herşeyi kendisine bağlayarak, otokratik bir yönetim kurmak. Ve ümmetçi, çok kültürlü, Müslümanlığı ortak bağ olarak gören yeni bir Türkiye yapısı.. Bu federatif, ama parçalanabilir, ayrışabilir bir rejim kurmak istiyor. Bu Yeni Türkiye, Atatürk Cumhuriyeti’nin kurucu ilkelerinin yerine geçecek rejimin adı. Yani tam karşı devrim rejimi.
Bunu anayasal olarak kurabildiğinde şimdiki iki başlılığı yasal olarak ortadan kaldırmış da olacak.
Fakat zamanı dar ve hızlı davranmak zorunda. Davutoğlu ise “anayasayı demlemeye” almaktan bahsediyor. Ayak sürüyor. Zamanını yiyor RTE’nin. Hükümet içinde sorunlar var. Hala iddia ediyorum: Davutoğlu’nun Başkanlık anayasası RTE’ninkinden farklı.

Havuz medyası bölündü

Bu iki başlılık meselesini 2015 Nisan ve Mayıs Temmuz aylarında dizi halinde ve daha sonra da yeri geldikçe yazmıştım. Benim gündemimde yeni değil.
RTE sık sık Davutoğlu’nun savunduklarının sık sık tersini söyledi.
Şimdi bu aşamada gelinen nokta, Davutoğlu’nu tasfiyedir.
Bunun işaretleri iki ay kadar önce, havuz medyasının parçalanması, “Davutoğlu”cu ve “RTE’ci” olarak bölünmesiyle görüldü.
Bir süredir de Saray gazetecilerinin Davutoğlu’nun doğrudan adını vererek görevine son verilmesine gerektiğini dile getirmeye başlamaları, yeni bir aşamaya, Davutoğlu’nu “yeme” noktasına geçildiğini gösteriyor.
Bu “yeme”, zaman alabilir. Bu nedenle, Saray gazetecilerinin saldırılarının Davutoğlu’nu “hızaya getirme” amacını de göz önünde tutmalıyız.

Davutoğlu da ret oyu verebilir

Süreci hızlandıracaklar.
Anayasa’larını Meclis’ten geçirebilirler mi?
En zor işlerden biri..
Şunu belirteyim: Davutoğlu bile RTE anayasasına red yanıtı verebilir!
RTE, AKP’lileri bir arada tutmak için, Davutoğlu’nun da evet diyeceği, aralarında anayasada uzlaşırlar mı, bilmiyorum.
RTE Meclis’den çıkartamayacağı Anayasayı, erken seçime giderek, Meclis’te en azından referanduma götürebileceği bir çoğunluğu elde etmeye çalışacaktır.
CHP ne yapıyor, herkes merak ediyor..
24 Nisan 2016 Pazar / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder