Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

15 Nisan 2014 Salı

Bir Üstyasa Olarak RTE

Anayasa Mahkemesi, iktidarın alelacele çıkarttığı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yasasının, CHP’nin başvurusu sonucu 13 maddeyle ilgili iptal kararı verdi... AYM’nin, Anayasa ile açıkça çelişen maddelerini iptal edeceği, yasa çıkmadan belliydi ve hukukçular bu konuda uyarılarını yapmışlardı..
Eeee, Başbakan, Adalet Bakanı ve AKP’liler neden AYM’yi topa tutuyorlar? AYM, Twitter ile ilgili de özgürlükçü bir karar veriyor; yine veryansın.. Erdoğan AYM’nin kararlarını “siyasete müdahale” olarak nitelendiriyor.. “Sınırını aşma”.. Sınır ne?!
Bu şu demek: Siyasi olarak verdiğimiz bütün kararlar, hukuken de doğrudur.. yaptığımız bütün yasalar, eğer biz yaptıysak, tamamen doğrudur. Biz ne diyorsak o... Sizin Anayasa Mahkemesi olarak varlığınızın nedeni, bizim yaptığımız bütün yasaları sorgulamak değil, doğrulamak ve “iktidar ne eylerse iyi eyler demek..”
RTE ve adamları, aslında hepsi birer Anayasa Mahkemesi yargıcı.. kendilerine böyle bir statü verilmemiş olsa bile, neyin anayasal ve yasal olduğunu en iyi bilecek olan onlardır. Çünkü siyasal olarak karar veriyorlarsa, bu anayasal olarak da doğrudur. Akıllarından zerre kadar, acaba biz yanlış yapmış olabilir miyiz, Anayasa Mahkemesi haklı olabilir mi, bi düşünsek mi.. diye geçmez..
RTE EN ÜSTYASA
Bu, siyasetin yasalar üstü/üstündeki diktatörlüğüdür, aslında diktatörlüğün ilanıdır. RTE’nin verdiği bütün kararlar, çıkarttığı bütün yasalar Anayasa’nın da üstündedir.. Yani hepsi birer “üstyasa”dırlar ve bu nitelikleri itibariyle de herhangi bir kurum ve kişi tarafından yanlış bulunmaları, eleştirilmeleri mümkün olamaz.
Peki Anayasa Mahkemesi neden var? Zaten AKP’nin ilginç bir Ankara milletvekilinin de aklına bu soru takılmış ve Anayasa Mahkemesi fazlalıktır kaldırılmalı, demiş. Çok haklı! Ama ne yazık ki kaldıramıyorlar.. ha gayret bir güçlü adım atarak bunu da başarabilirsiniz..
RTE, yargıç beğenmediği bir karar mı verdi, “siyaset yapıyor” diyor ve hemen ekliyor “çıkar cübbeni çık karşıma..”.. Buyurmuş Beyefendi : Türkiye’nin siyaset dışı müdahalelere tahammülü yok”.. Ama kendisinin Anayasa ve yasalara karşı “hukuk ve yargı dışı müdahalelere” hakkı var!
Milletim benim kararlarından tavırlarımdan memnun..” Bu bakışıyla da, kendisini herşeyin üzerine görme, hakkına sahip.. Sandıktan destek çıktığını gördüğü sürece, bu ülkenin, anayasal düzeninin bütün çivilerini yerinden oynatmaya hak görüyor!
Assa, kesse, biçse, yıksa... hakkı.. değil mi ki sandıktan destek çıkıyor!

AYM KENDİ VARLIĞINI SAVUNDU
Ama, Anayasa Mahkemesinin HSYK’nın, yargı üzerinde bütüncül bir siyasi kontrol getiren ve yargıyı tamamen bakana ve hükümete bağlayan kararları iptal etmesi, özgürlükçü diye alkışlanıyor..
Ben ise şöyle düşünüyorum: Anayasa Mahkemesi bu iptal kararlarıyla, aslında tamamen kendi varoluşunu savundu, varoluşuna sıkı sıkıya sarıldı, orada kukla, şeklen oarak varolması gerektiğine ilişkin iktidar saldırılarına karşı karşı durdu. Bu da çok iyi bir şey, hukuk kenarından köşesinden işleyecek demektir..
Durmasaydı, esas o zaman Anayasa Mahkemesi’nin fiili olarak olmadığından ve varlığının tamamen ortadan kaldırıldığından bahsedecektik.

HUKUKUN MİLLİYETİ
Yeri gelmişken es geçmeyelim bu köşede: RTE, Twitter yasağının kaldıran AYM’ye yaptığı eleştirilerden biri de “kararı milli bulmadığı” idi.
Aslında Başbakan bu ifade ile evrensel hukuku, ülkemizin bağlı bulunduğu ve imza attığı evrensel hukuk kurallarını, örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve benzeri kurumları da tanımadığını dile getiriyor, “saygım yok, ama mecburiyetten uyacağız”.. Elinden gelse, fırsatını bulsa, imkanı olsa, küçük bir aralık görse, hepsini elinin tersiyle itecek bir lider var karşımızda..
Ama çok şükür, böyle bir olasılığı sıfır.. Söylenip duracak ama uyacak ve parmağını bile kıpırdatamayacak!
Türkiye bunları aşmış bir ülke, kendisi de bunun farkında..
“Karar milli değil”, son yıllarda herhalde Türkiye’nin bağlı bulunduğu küresel ilişkiler ağında ve hukuk sisteminde, bugüne kadar edilmiş en komik laflardan biri olsa gerek..
Ülkenin çıkarlarını savunabilirsin.. ekonomik ve siyasal hangi çıkarlarını savunduğu tamamen tartımalı olan bir iktidar, sıra özgürlükleri savunmaya gelince “bu milli değil” demek gafletinde bulunabiliyor.
Ne desek boş, biliyorum, ama yazıp duracağız..
Ta ki kafalara dank edinceye kadar..

--14 Nisan 2014 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

1 yorum: