Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

19 Ağustos 2013 Pazartesi

RTE Topa Tutuluyor; ABD ve AKP: Nereye- 2


 Son bir yılda, özellikle de Gezi Protestolarına karşı iktidarın cani şiddeti ve sonrası, RTE ve iktidarı görülmemiş biçimde eleştirildi, alaya alındı, diktatörlükle suçlandı..  Öyle ki, bu eleştirilere bakıldığında, henüz bir iki yıl öncesine kadar yağlayıp balladıkları Erdoğan ve iktidarına karşı, aşırı dozda eleştiri yağmuru bile denebilir..
Hayır yanlış anlamayın, eleştirilerin içeriği ve dozu aslında çoktaan olması gerektiği gibiydi; aşırı doz derken, kısa sürede bir uçtan diğer uca savrulmayı kastettim! Bunu, RTE ve iktidarına karşı siyasi bir karşı duruşa geçtiğinin işareti olarak görmek gerekir.
Şimdi bazı başlıklara kısa kısa bakalım.


* Türkiye’deki Paranoyak Politika Tarzı, iktidarın baskıcı yönünü gösterdi. Erdoğan'a destekçileri sırtlarını çevirdiler, Türklerin en son istediği, bir Vladimir Putin’e sahip olmaktır... Türkiye yıllardan bu yana cami ve devleti birbirinden ayırabilen bir Müslüman ülke örneğiydi. Erdoğan, döneminde hem din hem de moderniteye düşman olmayan İslamcı bir demokrasi örneği haline gelebilirdi. Ergenekon mahkeme kararları ile Ortadoğu’dakine üzücü şekilde benzer bir tablo ortaya çıkıyor: Kaderi, güçlü tek bir adamın anlık kararlarına göre çizilen bir ülke.” (The Wall Street Journal)
* Siyasal İslam demokrasi meşruiyetini kaybetti
* Erdoğan: Otokrat lider.. Türkiye’de demokrasi eksikliği, sorunları depoya atıyor.. İnsanların demokrasi umudu giderek çok hızla azalıyor..  (Guardian)
* Erdoğan’ın Türkiye’deki protestolara tavrı, Putin’le benzerlik taşıyor
* Erdoğan’ın gözden düşüşü Şekspir vari trajedi gibi                  


* Avrupa Erdoğan’ı mahkum edebilir. AB Türkiye’den bir demokrasi mucizesi beklemiyor.. Türkiye’nin Avrupa adaylığı zora giriyor. Avrupa Konseyi: Türk polisi aşırı şiddet kulllandı.
* Ergenekon davası adalet mi intikam mı? Türk demokrasisi için ileriye doğru atılmış, geri dönülmez bir adım olacaktı. Ancak beş yıl süren ve aralarında ordu mensupları ve onların işbirlikçisi olduğu iddia edilen 275 sanığın darbe komplosu kurmakla suçlandıkları Ergenekon davasında 5 Ağustos'ta verilen ağır cezalar, pek çok kişinin, aksi yöne gidildiği inancını pekiştirdi (The Economist)
* Muhalefetin baskılanması, Türkiye’yi geriye götürdü. Erdoğan’ın hükümet aleyhtarı gösterilere şiddetli tepkisi, Türk Başbakanının muhalefete karşı alerjisini kanıtladı. Daha da kötüsü, bu tutum Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceği için önemli sonuçlar doğurur.. Erdoğan daha önceleri de kendisine karşı çıkmaya cüret gösterenleri cezalandırıcı tutuma girmişti. .. Bu eylemler Türkiye’nin hukuk devleti içeriğine büyük zarar verir..   (F.Times)
* Uluslararası tanınmış kişiler The Times’a verdikleri ilanda, Endoğan’ı Nazi yöntemi ile propaganda yapmakla suçladı. Erdoğan kızgın (Die Welt)
***
Ergenekon davalarında verilen ağır cezalara karşı ABD ve AB’den yapılan açıklamalar bile, Erdoğan ve hükümetinin arkasındaki dış desteğin nasıl yokolduğunu açıklamaktadır:
*ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf: "İstanbul'daki özel mahkeme tarafından açıklanan karar ve cezaların sertliğiyle ilgili medya haberlerini takip ediyoruz.. Çok sayıda Türk vatandaşı, dava sürecinin uzunluğu ve şeffaflık eksikliği ile mahkeme kararı ve cezaların verilme şekli bağlamında ciddi kaygılar dile getiriyor"..
Beraber çıktıkları yol, ayrıma geldi, RTE başka yola, ABD başka yola saptı!
Peki Avrupa Birliği Komisyonu ne diyor, kısaca: "Ergenekon Davası dahil, tüm gelişmeleri yakından izliyoruz. Aday ülke olarak Türkiye'de yargı sürecinin işleyişinin Avrupa standartlarına uygun olup olmadığı konusuna odaklanmaktayız…Adil, bağımsız ve hesap verebilir yargı sistemi, olgun ve işleyen bir demokrasinin temel dayanağıdır”…
***
Bu eleştiriler, arkasında ABD ve AB siyasi iktidarların “yorum ve değerlendirmeleri” olmasaydı, bu denli doğrudan, adını koyarak, hedef alarak olmazdı.. Amerikan ve Avrupa basını, hükmetlerinin de izenimlerini alarak duyarlılıklarını yansıtmaktalar.. 
Buradan çıkartılacak tek sonuç, ABD ve AB’nin, belki AKP’yi değil ama RTE’yi çoktan gözden çıkarttıklarıdır.
Bir meslektaşım şöyle dedi: ABD Kongresında bir çok milletvekili ile görüşüyoruz; istisnasız hepsi, Cumhuriyetçi olsun Demokrat olsun, Erdoğan ve Davutoğlu’ndan, haaa onlar mı eleştirel bir beden dili ve yüz ifadesiyle ve sözel olarak burun kıvırarak bahsediyorlardı!...
Daha ne diyeyim, daha ne desinler!
--19 Ağustos 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder