Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Temmuz 2012 Salı

Bilime Evet, Evrim’e Hayır - 2


Başbakan İstanbul’da 200 kadar bilimciyle iki gün süren bir toplantı yapacak diye yazdık. Temel bilimcilere danışacak. Ama bugüne kadarki politikalarına bakarsak, buradan iyi bir şey çıkması zor gibi. Çünkü...
1)               İktidar bilime karşı ideolojik dinsel bir yaklaşım içinde. Bilimle dinin tamamen farklı iki alan olduğu bilincinde değil. Bilimi dinsel doğmanın tahakkümü altına sokma çabası net olarak gözüküyor. Okullardan temel bilimsel bilgiyi karartıp yok etmeye çalışan bir zihniyet, ülkede bilimi, bilimsel düşünceyi, temel bilimleri geliştiremez..
2)               Örneğin okul kitaplarında evrim ve Darwin konuları müfredattan neredeyse tamamen ortadan kaldırıldı. İlköğretim ve lise okulları olan bir eğitimci bunu doğruladı. Okullarda dinsel doğmayla açıkça çatışan ne kadar bilimsel bilgi varsa hepsi tu kakadır.
3)               Oysa evrim konusu, örneğin biyolojinin temelidir. Biyoloji hayatın ta kendisidir. Biyoloji salt kurbağanın iç organları değildir. Hayatın moleküler mekanizmasını anlamaya ve çözmeye yönelen en temel bilimdir. Genetik, hayatın ana fonksiyon kodlarıdır. Gelişmiş ülkeler moleküler biyoloji ve genetik üzerinde çalışarak, sağlık konusunda insanlığın önüne yepyeni açılımlar koydu.
4)               En büyük ekonomi sağlık alanında dönüyor. DNA’ları yeniden düzenleyerek canlılara yeni yetenek ve işlevsellik kazandırma çalışmaları, yeni teknoloji ve ilaçları geliştiriyor. Hastalıkların tedavisi ve hayatı uzatma, tamamen canlıların moleküler mekanizmasını iyi anlamaya bağlıdır. Yakın gelecekte yedek organlar üretilecek, sağlıksız organlar değiştirilecek.
***
5)               Daha şimdiden sağlık harcamaları devletlerin bütçelerinde en büyük paya sahip olma yolunda.. Türkiye sağlık konularında neredeyse tamamen ithalata bağımlı. Türkiye ilaç pazarı uluslararasılaştırıldı.. Yerli şirket kalmadı gibi..
6)               Petrole yılda nasıl 60 milyar dolar veriyorsak, yarın da salt yeni sağlık teknolojilerine 60 milyar dolar ödeyeceğiz!
7)               Bütün bu temel bilimsel çalışmalar, evrimle birebir ilişkilidir. Siz “tanrının işine karışılmaz.. dünya ve hayat şöyle şöyle yaratılmıştır..” görüşünü, dünyevi aptal bir politikaya dönüştürürseniz, bu ülkede çocukları bilimsel düşünce, eğitim ve bilimsel meraktan tamamen kopartırsınız..
8)               Batı, İslam dünyası üzerindeki bütün üstünlüğünü büyük bilimsel başarılarına ve bunların yarattığı ekonomik ve teknolojik üstünlüklere borçlu olduğu için, siz onunla asla aşık atamazsınız!
9)               Bilim ve düşünce hayatına ideolojik dinsel doğmaları egemen kılmaya kim çalışıyorsa, bu ülkeye en büyük zararı veriyor..
10)           Şimdi soruyorum: Acaba Başbakanla yapacakları toplantıda, herhangi bir bilimci, bu gerçekleri dile getirecek mi? Yoksa, oportünistçe davranıp susacak mı?
***
11)           İktidar, bilim konusunda ne kadar tutarsız olduğunu Türkiye Bilimler Akademisi deneyiminde gösterdi. Bilimle dini birbirine karıştırdı. Bilimsel liyakat konusunda sıfır aldı. Bilimsel liyakatı tek veya ana ölçü olarak kabul etmeyen ve uygulamayan bir iktidar, ülkede bilimde hiç bir gelişme sağlayamaz..
Merak ediyorum, acaba toplantıda bilim insanları bu gerçeği de dile getirecekler mi, uyarıcı davranacaklar mı yoksa susup Türkiye’nin aleyhine mi çalışacaklar?!
12)           İktidarın üniversitelerle ilişkisi de bilimsel düşünce ve bilimsel liyakata uygun değil. Kendi inançlarındaki adamlara dayalı bir yönetim sistemi kurdular. Bu sistemden bilim çıkmaz!!! Bu olgu da dile getirilecek mi?
13)           İktidarın üniversite öncesi öğreniminde 4+4+4 sisteminin çağdaş bilimsel eğitimle yakından uzaktan ilişkisi olmadığını, bu sistemle yetiştirilecek çocukların ülke bilimine, teknolojisine yardımcı olmaktan çok köstek olabileceğini, bir söyleyen çıkacak mı?
***
Bu iktidarın neden temel bilimsel etkinlikleri geliştirmekten uzak olduğuna ilişkin daha yazacak çok şey var. TÜBİTAK politikaları dahil..
Başbakan bıravvo, şak şak sesleri mi duyacak, yoksa gerçekleri mi..
Ben biliyorum...
----9 Temmuz 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder