Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

13 Eylül 2011 Salı

AKP 12 Eylül 1980'in Devamıdır, İşte Kanıtları!


Bu iktidarın Türkiye’yi içine soktuğu “çelik korse”ye bir şey diyemeyenler, veya bu durumu gözden saklamak istiyenler, 31 yıl öncesi darbeyle uğraşıyor; böylece demokrasi mücadelesi vermiş oluyorlar!
Oysa 12 Eylül’e karşı mücadele seromonisi, ucuz kahramanlık kategorisine çoktan girdi! Önemli olan anlayıştır, anlayışa karşı mücadeledir! Siyaset, bizler için bir intikam aracı değildir! Siyaseti bir amaç ve araç olarak kullanırsınız!
Bugün 12 Eylül 1980 darbesiyle mi hesaplaşacaksın! İşte meydan, bu darbenin başka bir biçimini, sivil görünümlü, ama polisiye ve hukuk katliamlı biçimini gerçekleştiren bir yönetim iktidarda!
12 Eylül’ün bütün anlayışlarını devralmış, yarım bıraktıklarını da bir bir tamamlayan bir iktidar!
12 Eylül’ün neredeyse diğer bütün karakteriyle de bütünleşik bir iktidar!
Hem Amerikancı...
Hem dinci!
Üstelik baskıcı ve günümüze uygun –manevi- işkenceci yönü de var!
***
İktidar Amerikancı mı?
Evet. ABD ile işbirliği halinde kendi iktidarını pekiştirme ve yayılma politikası izliyor. ABD’ye dayanmadan, onun isteklerine yanıt vermeden bunu yapması olanaksızdır.. Bazen kendine politik alanlar yaratma gayretinde olsa bile, dizginleri çekilince hızaya geliyor.. (Bknz Libya, Suriye vb.. bekleyin: İsrail)
Ordu’ya karşı bugünkü bütün operasyonları ortaklaşa kotarıyorlar! (ABD neden şimdi müttefiki Ordu’yu tasfiye ediyor, başka bir yazı konusu)
ABD, Ordu’ya karşı operasyonunda tezgahçılık ve destekçilik yapıyorsa, demokrasi mücahidi mi oldu! Bazılarına göre öyle, dönerek iktidara hizmet verenler “artık her taşın altında amerikayı aramayalım...” diyor!
***
İktidar 12 Eylülcü mü?
Evet, 12 Eylülde hiç bir elemanı fiske bile yemedi! Üstüne üstlük, 12 Eylül’ün bütün yaptıkları, bu iktidarın yapmak isteyecekleriydi ve bugün tamamladıklarıdır.. 12 Eylül’ün satılık kafaları,
a) solcuları ezip yoketti ve dağıttı;
b) ülkücüleri ezdi;
c) dinciliği yükseltti,
d) Anayasaya zorunlu dini eğitimi soktu,
e) imam hatip okullarını katladı;
f) toplumu tam dincileştirirsek, ümmetleştirirsek, iyi yönetiriz ve kul köle ederiz anlayışındaydı; Fethullah Gülen onlara, bu hizmetlerinden dolayı cennetlik insanlar diye, tapu bile verdi;
g) büyük partileri kapattı, parçalanmalarını sağlayarak islami kanada yol açtı;
h) Türkiye’yi ABD’nin Yeşil Kuşak savunma hattının aracı yaptı...
i) Türkiye’nin ekonomik kazanımlarını ve güçlerini parçalarken, ülkeyi güçlendirecek hiç bir ekonomik karar almadı...
En önemli başka bir özelliği daha 12 Eylülcülerin:
j) Atatürkçü görünümü altında, Atatürk’ün manevi ve maddi bütün miraslarını parçaladı.. Onlar, Mustafa Kemal’in ülkülerinin, evrensel bazı özelliklerinin, bu ülkede en büyük yıkıcılarıdır; bu alınlarındaki en büyük kara lekelerden biridir..
g) Atatürk’ün maddi mirasının da parçalayıcılarıdır. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu’nu yoketme girişimini başlattılar...
Bugünkü iktidar, çıkarttığı yasaya bile uyumuyor, “ordu mağdurları”na haklarını verirken, solcu olarak tanınmışlara ise “12 Eylül 1980 rejiminde solcu olarak fişlendikleri”ni önlerine koyuyor. Yüksek Askeri Şura’nın Ordu’dan “dini gerekçeler” ile çıkartılan askerlere bu hakkı tanıyor! Bu bile iktidarın 12 Eylülcü karakterinin tescilidir!
***
AKP iktidarı, 12 Eylülün yarım bıraktıklarını bir bir tamamlamakta!
Dinciliği tırmandırdı ve üstelik yönetiminde ilke haline getirdi!
Öyle mi değil mi!
Mustafa Kemal’i tamamen silip süpürmek için, TDK ve TTK, Atatürk Orman Çiftliği vb gibi bütün maddi mirası dahil ortadan kaldırma girişimi içindeyken, düşünsel alanda bile ondan tek bir iz bırakmamak için, entel uşaklarını Atatürk’ün üzerine saldı!
Öyle mi değil mi?
Bu iktidar, solcuları, Atatürkçüleri ezmeye çalışırken.. kendilerine rakip olacak MHP’yi de silmeye çalışırken... 12 Eylülcülerin yarım bıraktığı işleri tamamlıyor!
Evren, Gül tarafından Çankaya’da ağırlanmakta!
İktidar, 12 Eylül hukukunun da tam savucunucusudur; hatta 12 Eylülcülerin bile başaramadığı, hukuku bütünüyle iktidarlaştırmayı başardılar..
Öyle mi değil mi?
***
Gençler  siyasetle ilgileneceklerine, Doğa’yı koruma vb gibi mücadele yöntemlerine başvursalardı, 12 Eylülcülerden destek bile görürlerdi! Aman aman aferin çocuklar, diye.. Bugünkü iktidar onlardan da beter, doğa için mücadele edenleri gizli örgüt üyeliğinden tutukluyor!
12 Eylül’ün tam başaramadığı, işçilerin sendikal mücadele, örgütlenme ve dayanışmasını da, bu iktidar önemli ölçüde halletmiş durumdadır!
12 Eylül dizi yazılarına, 12 Eylül mitinglerine, 12 eylül söylemlerine bakıyorum da.. Bu ülkede muhalefetin sadece görünüşte yürütüldüğüne ilişkin görüşlerim pekişiyor..
Ve hayat, doğru politika izlemeyenleri, sürekli dibe doğru çekiyor.
İster sendikacısı olsun, ister solcusu, ister muhalefeti, ister basını...
--13 Eylül 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder