Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

8 Ocak 2011 Cumartesi

Bilim, Töre ve Kurbanlar Veya: Siyasal Rejimin Niteliğine Yeni Ölçütler


Gazeteyi okuyorum: “Töre onu da aldı: Iğdırlı Zelal, 25 yaşındaki sevgilisi Fırat'a kaçtı. Kızın ailesi 20 bin lira başlık parası istedi. Fırat'ın ailesi parayı çok bulunca, güvenlik güçleri aracılığıyla kızı evine gönderdi. Babası Ahmet Ş., Zelal'i odaya kilitledi. 15 yaşındaki erkek kardeşi de gelip öldürdü”..
Türkiye’de her yıl böyle yüzlerce “gelenek-görenek” in yol açtığı dramlar yaşanıyor. Kurban, tabii ki kızlar, kadınlar... 4-5 bine yakın kadın ve kız her yıl töreye ya da erkeklerin hayvaniliğine kurban oluyor.
Sadece o kadar mı? Neden trafik cinayetlerini bunlar arasına katmıyoruz?
Bu tablo varsa ülkemizde, demokrasi yoktur... İnsan hak ve özgürlükleri yoktur...
Çünkü demokrasi her şeyden önce yaşama özgürlüğüdür, bir toplum insan denen yaratığı ne kadar iyi, sağlıklı, güvenli yaşatabiliyorsa, o kadar demokratik olabilir ancak!
Böyle bir ülkenin başında bulunan bütün iktidarlar, rejimler, Ortaçağ yönetimleridir veya en azından Ortaçağ yönetimlerine ortaktır...
AKP'nin 8 yıllık iktidarı döneminde, yukarıdaki tablodaki vahamet önemli ölçüde azalmış mıdır, olduğu gibi mi kalmıştır veya artmış mıdır!
İstatistiki, rakamsal araştırmaları sonraya bırakalım: Bu tablo ağırlaşarak sürüyorsa eğer, AKP iktidarı bu tablonun ortağıdır, bu tabloyu değiştirmek için ne yaptı diye sormak, hakkımızdır.
Bu toplumsal görünüş 8 yıl öncesiyle aynı kalsa bile, zamanın ilerleyen oku ile kıyasladığınızda da, sınıfta kalan bir iktidar çıkar karşımıza..
***
İki sayı önce yayımladığımız, Economist’te yayımlanan Economist Intelligence Unit, Demokrasi Endeksi araştırmasında, Türkiye Melez/ Otoriter yönetimler kategorisinde bulunuyordu. Bu ülkelerin ortak özellikleri de şöyle sıralanıyordu:
1. Siyasal çoğulculuk budanmış, hatta yok
2. Bazıları doğrudan diktatörlükle yönetiliyor
3. Demokrasinin kurumları var olabilir, ancak çalıştırılmaz.
4. Seçimler-eğer yapılırsa- özgür ve adil değil
5. Temel hak ve özgürlükler göz ardı edilir
6. Medya bağımsız değil; yönetime yakın birimlerin kontrolü altında
7. Koyu bir sansür ve eleştiriye tahammülsüzlük yaygın
8. Yargı bağımsız değil
Şimdi, trafik kazaları, kadınlara karşı ilkel vahşet, töre cinayetlerinin yoğunluğu gibi, her yıl 20 bine yakın yurttaşın, toplumsal/kültürel gelişmemişlikten, ilkellikten dolayı hayatını yitirmesi, bu ortak özellikler/ölçütler içinde bulunmuyor. Yukarıdaki kriterlerin hemen hepsi, siyasal durum, demokratik hak ve özgürlükleri ve siyasal yönetimlerin yönetsel niteliklerini kapsıyor.
Oysa, bir ülke rejiminin niteliğini saptamak için bu ölçütlerin eksik olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün:
Burada temel bir soru şu olabilir: Ülke yurttaşları hangi nedenlerden dolayı ölüyor... Sağlık nedenleri (sağlık da katılabilir!) dışındaki ölüm nedenleri nedir? Bu ölümler neden fazladır?
Siyasal iktidarlar, bu tabloyu değiştirmek için, yasal, kültürel, eğitsel ne yapmaktadırlar?
Kısa, orta ve uzun vadeli önlemler almışlar mıdır ve bunları yürürlüğe koymuşlar mıdır?
Yoksa, bizim ülkemizde görüldüğü gibi, siyasal iktidar sahipleri, toplumu bu ilkellik içinde tutmak için kültürel muhafazakarlığı çözücü değil tırmandırıcı politikalar mı izlemektedir?
Bu sayımızda yayınladığımız Bilim ve Töre konulu yazıyı yayın hazırlarken, bu sorular akla geldi ve bu yazı biçimlendi..
2011 sizce nasıl geçecek? Yine de, mutlu ve sağlıklı bir yıl diliyoruz...
 Orhan Bursalı, CBT Gündem 1242

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder