CBT Sayı
1496, Gündem, 20 Kasım 2015
Araştırma
üniversiteleri, eğitime öncelik verecek üniversiteler, teknoloji üretecek
üniversiteler ve bölgesel sorunlara odaklı uzman üniversiteler olarak
üniversiteler arasında misyon farklılıkları 6 ay içinde başlayacak..
Yüksek Öğretim Kurumu YÖK, sayıları sayıları 109’u bulan
kamu üniversiteleri arasında görev farklılığı yaratma için çalışmalara başladı.
Bir süredir akademi dünyasında dile getirilen, dergimizdeki tartışma
sayfalarımızda da yazılıp çizilen bazı üniversitelerin “araştırma üniversitesi” olarak ayrıştırılması gereği üzerine
düşünceleri, daha kapsamlı olarak YÖK’ün hayata geçireceği belli oldu.
YÖK Başkanı Yekta
Saraç üniversiteler arasında bu misyon farklılığının şart olduğu
görüşünde.. Bu sürecin de altı ay içinde başlatılması için çalışmaları
yoğunlaştırdıklarını belirtiyor. Prof. Saraç’ın danışmanı ve YÖK Yürütme Kurulu
üyesi Prof. Hasan Mandal bu misyon-
görev farklılaşmasının bu süreçte 109 kamu üniversitesini kapsadığını
belirtiyor. Bu programın geliştirilmesinde de Kalkınma Bakanlığı yardımcı.
Bakanlık, iktidarın 2023 hedeflerine uygun olarak bu sürecin içinde. Vakıf
üniversiteleri bu sürecin dışında, farklılaşma kamu kaynaklarını kullanan
devlet üniversiteleri için geçerli..
Buna göre üniversiteler kendi aralarında görevlerine göre
uzmanlaşacaklar ve birbirinden farklılaşacaklar. Bazı üniversiteler, ki en eski
ve araştırma kültürü gelişmiş üniversiteleri kapsayacak, araştırma üniversitesi
olacak. Kendi alanlarında uzmanlaşacaklar ve araştırmacı özelliklerinin daha da
gelişmeleri desteklenecek. Bazı üniversiteler ki bunlar daha çok yeni
kurulanlar, bulundukları bölgenin sorunları üzerinde uzmanlaşacaklar.
Böylece, ülkemizde geçerli kurala ve işleyişe göre tüm
üniversitelerin benzer ders programlarına sahip olmaları sona eriyor.
Üniversiteler arasında kalite farklılıkları ve üniversiteler arası rekabet daha
çok ortaya çıkacak. Dünyada da başarılı üniversitelerin misyonlarını
farklılaştırak diğer üniversitelerden ayrıldığı biliniyor. Hasan Mandal bu
eğilimin Çin, Rusya ve Tayvan gibi hızlı ekonomik gelişme yaşayan ülkelerde de
görülmeye başlandığına dikkat çekiyor.
Ülkemizde özellikle gelişmiş üniversitelerin (örneğin
ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Hacettepe, İstanbul Üniversitesi vb gibi) aratırmacı
niteliklerinin gelişmesiyle, nitelikleri yüksek uluslararası üniversite olmaya
doğru da bu sayede hızla evrimleşmeleri gündeme gelecek.
YÖK Başkanı Saraç ve Hasan Mandal şu görüşü bizimle
paylaştı:
“Her üniversitemiz araştırma yapmalı, her üniversitemizin
uluslararasılaşma politikası bulunmalıdır. Ancak araştırma yapmak ile
‘Araştırma Üniversitesi’ olmak, uluslararasılaşma ile ‘Uluslararası Üniversite’
olmak farklı misyonlardır. Bunun için
üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde
bir kısmının araştırma ve teknoloji
üretiminde bazılarının da bölgesel
kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu farklılaşma
kesinlikle birinci ikinci lig şeklinde kabul edilmemeli.”
“YENİ
YÖK” YENİ ÜNİVERSİTE DÜZENİ
Bugünkü YÖK kurumunun kendini “Yeni YÖK” olarak kabul ettiğini görüyoruz ve bunu da vurguluyorlar.
Bölgesel sorunlara odaklı çalışacak üniversitelerle bir
süredir toplantılar yapılıyor. “Yeni YÖK” bu üniversitelerin “bulundukları şehir ve bölge ile
bütünleşmesinin sağlanması, iktisadi, sosyal ve beşeri sermayeyi geliştirmesi,
bunun için de yükseköğretim kurumlarımızın misyonlarını tekrar gözden
geçirmesine, tek tipten uzaklaşarak kurumsal
farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine, güçlü yönlerini dikkate alarak odaklaşmasına ve bazı
üniversitelerimizin üniversite olmanın bütüncül yapısından uzaklaşmadan belli
alanlarda temayüz etmesine ihtiyaç” olduğu görüşünde.. Ve böylece yüksek
öğretimde yeni bir “yapısal değişim
sürecini”ne damga vurma hazırlığında.
Bu gelişme içinde 2006’dan
sonra kurulan Anadolu üniversiteleriyle, ilki Bingöl’de geçen Haziran ayında 22
üniversite rektörü ile ilk ‘Bölgesel
Gelişmede Üniversitelerin Rolü’ toplantısı yapıldı, ikincisi ise Ordu’da
geçen Ağustos ayında bu kez 27 üniversite rektörü ile gerçekleştirildi.
BEŞ ANA KONU
Bu toplantıların beş ana
konu etrafında yürütüldüğü öğrenildi:
1-
Üniversitenin
bulunduğu şehrin ve bölgenin öncelikli sorunları ve / veya gelişmeye açık
yönleri,
2-
Üniversitenin
kurumsal misyon ve hedefleri kapsamında bulunduğu şehir ve bölgenin gelişimine
katkısı kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetleri,
3-
Üniversitenin
gerçekleştirdiği bu faaliyetlerin şehrin ve bölgenin gelişimine katkısı
açısından değerlendirilmesi,
4-
Bu
katkının arttırılmasına yönelik yakın gelecekteki planları / faaliyetleri,
5-
Bu
katkının arttırılmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu düzeyinde beklentiler.
***
Bu
gelişme ile YÖK’ün kurulmasına öncülük ettiği ve oldukça özerk yapıdaki “Kalite Kurulu” adımıyla “birleştiğinde, yükseköğretimde yapısal
değişim sürecini başlatacağı” belirtiliyor..
Kalite
Kurulu üzerine yazı sonraya..
Yeni
bir sürecin eşiğindeyiz.. Gelecek Cuma yeniden buluşmak dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder