Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

6 Kasım 2015 Cuma

CHP: Duran rüzgar ve esecek rüzgar beklentisi


CHP’de lider adayları çıkmaya başladı. Umut Oran, Balbay ve başkaları da gelecek, dolaylı isimleri görüyoruz. Muharrem İnce de çıkabilir yeniden. Belki Metin Feyzioğlu.. Kemal beyi parti değiştirir mi, bilmiyorum.

2003 genel seçimleri, oy oranı 19.39. Başkan Deniz Baykal
2007 genel seçimleri, oy oranı: yüzde 20.87. Deniz Baykal.
2011 genel seçimleri, oy oranı 25.98. Kemal Kılıçdaroğlu.
2015 genel seçimleri, 7 Haziran, oy oranı 24.95, K. Kılıçdaroğlu
2015 1 Kasım seçimleri, oy oranı, 25.3, K. Kılıçdaroğlu.

Tablodan çıkartılacak sonuç: 1) Deniz Baykal’lı CHP 2003 ve 2007 seçimlerinde CHP’ye bir sıçrama yaptıramadı. Oysa 2007 Cumhuriyet mitingleri ülkeyi kaplamıştı ve Cumhuriyetçilerden yana büyük bir rüzgar esiyordu. CHP liderini değiştiremedi, ama 2011 seçimleri öncesi kaset skandalı ile gelen istifanın arkasından, CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nu başkanlığa getirdi. Ben de Devrimci Kemal diye yazdığımı anımsıyorum..
2) Kılıçdaroğlu’nun estirdiği rüzgar ile CHP oy oranını 5 puan arttırdı ve neredeyse yüzde 26’ya yükseltti. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde ise rüzgarın kesildiğini, dahası 2011 sonuçlarının biraz altında bile kaldığını görüyoruz. Aradaki başarısız yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını da katarak söylüyorum.
Şüphesiz, şimdi otursam, neden CHP oylarının artmadığı konusunda, kendi dışındaki nedenler üzerine emin olun sayfalar dolusu analiz yaparım. Ama bunları bir kenara bırakalım. Bir parti ülkenin çok önemli bir süreçten geçtiği konusunda seçmeninde büyük bir bilinç oluşmuşken, yaprağı kımıldatamamasından parti yönetimini sorumlu tutar. Oylar orada donmuş, oturmuş.

RTE’nin yeni seçim taktiğine boyun eğdiler
Kılıçdaroğlu çok saygın bir lider. Kendimi yakın da hissederim. Ama ortada bir donmuşluk var. Tıpkı parti örgütünün önemli kısmında olduğu gibi. 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan önemli fırsatı kullanamadılar. Belki de daha farklı bir sonuç üretilmezdi. Ama Meclis Başkanlığı’nın AKP’ye teslim edilmesinde CHP’nin sorumluluğu büyük. Liderlik gösterip Baykal’ın önünü kesemedi.. Meclis’in çalıştırılmamasında ve RTE’nin taktiğinin gerçekleşmesinde payı var. Seçim sonuçlarının aynı tekrarlanacağı beklentisi de etken olabilir bunda.
Ama RTE öyle düşünmüyordu! Ötede kararlılık, burada ise beklenti ve eboynu eğme.
Sözde koalisyon görüşmelerinin 33 gün sürdürülmesinin tam bir oyalama olduğunu, belki de gördü, ama buna karşılık tavır alamadı... Kendilerine koalisyon önerilmediğini açıkladı. Ama iş çoktan bitmişti. Görüşmelerde CHP uyuz davrandı. Belki koalisyon olur sesimizi çıkartmayalıma yattı. RTE’nin ülkeyi mutlaka seçimlere götüreceği saptamasını yapamadı Başkan ve parti yönetimi..
Başta yapılan bu yanlışlıklar, partiyi seçimlerin tekrarlanmasını engelleme konusunda açmazda bıraktı. Büyük taktik ve strateji eksikliği... Ayrıca, seçim sürecinde, seçmen için ekonomi falan değil, güvenlik ve teröre karşı tutumun ön plana çıktığını göremediler. 7 Haziranı tekrarladılar.

Tarihi görev tamamlandı, yeni rüzgâr beklentisi
Oysa ortam değişmiş ve seçmen iktidarın da desteğiyle yaratılan kaotik ortama odaklanmıştı. Seçmen, beş ay önce dinlediklerini bir kez daha dinlemedi. Miting ve propaganda yapamadık demenin anlamı yok. Şüphesiz kesin eşitsiz bir ortam vardı, ama iki maaş ikramiye propagandasını her kentte yapsanız bile bir şey değişmezdi. Kimse duruma bahane aramasın.
CHP, teröre karşı da yeterli ve gerekli çıkışı yapamadı. Ne “masaya vurulan bir yumruk” gördü CHP dışındaki seçmen, ne de onu heyecanlandıracak bir haykırış. Cılız bazı sesler dışında, HDP’ye karşı da oylarını korumak ve partisini kıskançlıkla geliştirmek için siyasi bir manevra göremedik.
Sonuç: CHP 5 puan artışı koruyacak mı koruyamayacak mı, düzlemindedir. Liderlik tartışması Haziran seçimleri sonucu da tartışmaya açılırdı, ama  4 partili Meclis ve AKP’nin iktidardan şeklen düşmesi, bunu önledi.
Yukarıdaki seçim sonuçları ve toplam tablo bize Kılıçdaroğlu’nun ve kadrosunun aslında CHP’yi bir yere getirerek tarihi görevini yaptığını, tamamladığını anlatıyor.

Şimdi CHP’yi yüzde 30 bandına oturtacak yeni bir büyük rüzgarın esmesi, estirilmesi, gelmesi gerekiyor.
5 Kasım 2015 Perşembe / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder