Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

24 Eylül 2021 Cuma

 obursali@cumhuriyet.com.tr

İktidar değişimi tam da kapıdayken sahnede Erbaş

12 Eylül 2021 Pazar

Bu, şüphesiz yeni bir görüntüdür. AKP liderinin siyaseti dini söylem ve simgelerle birlikte sürdürdüğü zaten bellidir, öyle ki “içeri” girmesine neden olan uyduruk dizeler, siyasetin dini nasıl koçbaşı-yol açıcı olarak kullandığının uç noktasıydı. Bugün baktığımda bu dizeleri siyasette yükseliş yolu için bilinçli seçtiğini söyleyebilirim. Nitekim 1999’da 4 aylık olağandışı hapis hayatıyla birlikte siyasi yükselişi müthiş bir hız kazandı.

Büyük bir mağdur insan yaratıldı. “Şiir okuduğu için” hapse atılan siyasi lider oldu. Birlikte yola çıktığı arkadaşları arasında liderlik yolunu pekiştirdi, daha sonra liberal kanatçıların destekleri için vesile yaratıldı: Şiir okuduğu için. Oysa okuduğu dizeler için yargılandığı ceza maddesi “halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik” etmekti.

Bunu niye anımsattım?

BİR ÜST AŞAMA

Evet, siyasette dinci söylemi elden hiç bırakmadı, dış siyasette “Müslüman Kardeşler”in arka planda liderliğine bile soyundu. Ama bugün dinci söylemini bir başka aşamaya yükselttiğini belirtmek için.

Özellikle son üç yıl içinde siyasi iktidarının ve kimliğinin görünür şekilde erimesi ile birlikte, Erbaş ve Diyanet faktörünü, hızla siyaset ve toplum hayatına soktuğunu görüyoruz.

Diyanet’i devlet hiyerarşisinde hızla yükseltmesi... Diyanet’e birkaç küçük ülkenin ve pek çok bakanlığın toplamını aşan bütçeler pompalaması... Ayasofya gösterisi... Yargıtay’ın açılış törenine Yargıtay ve Diyanet başkanlarını alması ve dua ile açılışın yapılması...

Ve Erbaş’ı siyaset arenasına sokarak alabildiğine konuşturması...

SİYASETLE AT BAŞI GÖREV

Tüm bunları Diyanet’in siyaset kurumuyla at başı bir görev üstlendiğinin göstergeleri olarak kabul etmeliyiz.

Özellikle Erbaş’ın son söylemleri, toplumun neredeyse şeri hükümlere göre yönetilmesi ateşli arzusuyla dolup taşıyordu.

Temsil ettiği inanç tarikatının hayatın hemen her alanına girmesini savunuyor, adalet, ticaret...

Şüphesiz ki ve tabii ki siyaset!

Erdoğan’ın, Yargıtay Başkanı’nın yanına Diyanet İşleri Başkanı’nı çıkarması çok anlamlıdır!

Adeta medeni hukukun temsilcisi Yargıtay’a eşdeğer ama edilen duayı ön plana alarak söylersek dinci dogmaların temsilcisi ve uygulayıcılığına talip Diyanet İşleri Başkanı’na öncelik veren bir görüntüden bahsediyoruz.

‘KULLUĞUNUZU UNUTMAYIN’

Bir siyaset başı olarak gençliğe bile sesleniyor Erbaş. 

Şuna bakın: “...gelinen noktada toplumsal hayatı tüm veçheleriyle etkisi altına alan bireysellik, dünyevileşme, sanal hayat, popüler kültür ve hayatın temel gayesi olan kulluktan vareste gündelik anlayışlar, gençliği her taraftan kuşatmıştır. Gence adeta kul olduğunu unutturan bir etkileşim var..”

Hayatın temel gayesi “kulluk”muş ve gençlere de kul oldukları unutturuluyormuş!

Bunları RTE söyleyemiyor ama kime söylettiğine bakın.

Öyle gözüküyor ki iktidarının çöküş döneminde Erbaş’ı sahneye sürüyorsa çöküş bildiğimizden daha hızlı seyrediyor demektir.

Otoriter rejimler ve otoriter kişiler, millet- seçmen iradesinin artık koltuklarında oturmaya yetmediği zamanlar, destek olarak, ruhanilik, halifelik giysileri, Tanrı’dan gelen sufleleri, rüyalarda inen Tanrısal emir ve talimatları devreye soktukları çok olmuştur. Trump’tan tutun Bush’a kadar..

İKTİDAR DEĞİŞİMİ KAPIDAYKEN

Bu tip siyasetçilere seçmen iradesi, anayasal çerçeve yetmiyor.

Kendileri de artık dini esvaplarla sahnede zuhur edemeyeceklerine, kılıç kuşanamayacaklarına, hele hele arkalarında bıraktıkları siyaset pratiği de ruhanilik taslamalarına elverişli bir zemin oluşturmayacağına göre, dinsel makamları ve cüppe ve sarıkları yardıma çağırmaları normal.

Erbaş, sıradan bir seçimle oraya oturtulmuş değil.

Bugün yaptıklarına, önceki Diyanet başkanları pek de cesaret edemediler...

RTE, Erbaş’a toplumsal ve siyasal bir rol biçmiş görünüyor.

Tam da artık sivil siyaset söylemlerini tükettiği, ülkeyi soktuğu açmazlardan çıkarabilecek araç ve gereçleri sıfırladığı ve büyük iktidar değişiminin kapıya gelip dayandığı bu zamanlar.

Sahne alan Erbaş’ı izleyeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder