Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

2 Haziran 2020 Salı

Açılma dönemi: COVİT bulaşması, 1 Hazirn, bizi ne bekliyor?

Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 1 Haziran Pazartesi, 2020

Önlemler alınarak, bugünden itibaren tam açılmaya yönelik yeni bir ekonomik- toplumsal döneme girdik.
1 Haziran çeşitli açılardan önemli. 3 aylık, yarı açılıp yarı kapanmalarla süren bir dönem sonlandırıldı. Bu dönemde salgının hızı kesildi ve alt düzeylere indi: Günde ortalama 1000 bulaşı gibi! Bunda 65 yaş üstünün ve 20 yaş altının baskılanması şüphesiz önemli rol oynadı. Ama, bu öyle bir bulaşma sayısı ki, hemen artış eğilimine girebilecek bir düzey.
Yeni dönem, insan faaliyetlerini hızla arttıracak bir nitelik taşıyor.
Eğer, 1 Hazirana kadar alınan önlemlerin etkisinin aynen devam edeceğini varsaysak bile, ekonomik ve sosyal açılımla birlikte, 1 günde 800 - 1000 bulaşma sayısının normal olarak artacağını öngörmemek mümkün değil.
Her ne kadar 18 yaş altına ve 65 yaş üstüne kısıtlamalar sürse bile, bu kısıtlamaların da sürdürülebilir bir nitelik taşımayacağını ve onların da toplumsal hayata katılımın artacağını şimdiden öngörebiliriz. 

Bu şu demek:

Bu grupların da hayata katılmasıyla, toplumun bugüne kadarki davranış pratiği gösteriyor ki, bulaşmanın artmasına etkisi fazlasıyla olacaktır.
Lokantalar, kafeler, türlü çeşitli etkinler hayata başlayacak, her ne kadar açılma protokollerine ve standartlarına uyulsa bile, bu açılmanın bulaşmaya etkisinin yüzde kaç olacağı, uygulama standartlarına ne kadar uyulacağıyla ilgili olacaktır: Yüzde 80 uyulursa bile yüzde 20’lik bir alacakaranlık aralığı kalacaktır. Ki yüzde 80 uyulma çok çok sürpriz olur.
Bu açılmanın ilk sonuçlarının, 10 Hazirandan itibaren istatistiklere yansımasını beklemeliyiz.
18 yaş altı ve 65 yaş üstünün 15 Haziran’dan sonra sosyal hayata katılımı halinde, alacakları önlemlere rağmen, yine de bulaşmayı arttırıcı etkisi kaçınılmaz olacaktır. Bu etkiyi de istatistikçiler hesaplayabilir.
Bu katılım da gerçekleşirse, Haziranın son haftasından itibaren bulaşı istatistiklerinde bu etkiyi da artı olarak göreceğiz. Bu ikinci alacakaranlık aralığı olacak.
Bunlar, iktidarın bilerek göze aldığı hesapladığı risklerdir.

En az ekonomik destek
İktidar, Avrupa ile kıyaslandığında her halde insanlarına en az ekonomik destek çıkan yardım edendir. Çoğunlukla ödeme ertelemelerini ve bankalara yönelik kredi aç baskısını görüyoruz. Şimdi zor dönemlerin sorumluluğundan da 1 Hazirandan itibaren kurtulma yoluna giriyor.
Bu riskleri azaltıcı, yani bulaşıyı daha az artırıcı etki, yaz aylarında sosyal mesafe aralığının normal olarak artacağı beklentisidir.
Fakat unutmayalım ki, aynı zamanda yaz ayları, insanların birbiriyle daha da yakınlaştığı zamanlardır! En önemli avantajı, tehlikeli kapalı mekanlar yerine açık yerlerde yakınlaşma olacak gibi gözüküyor.

Deneyim ve birikim

 İktidar, salgının büyük dalgalanmalara yol açmadan, kontrol altında tutabileceğini düşünüyor.
Hastanelerin yükünün çok azalması ve özellikle İstanbul’da yeni büyük kapasiteli hastanelerin kurulması, iktidara da bulaşmayı daha rahat kontrol edebileceği hesabını yaptırtıyor. Mart – Mayıs döneminde de hastanelerin tam dolu olmamasını da dikkate alıyor.
Bu arada, hastanelerde kahraman ve özverili sağlıkçılarımızın, doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelinin geçmiş 3 aylık deneyim birikimi de, salgını daha iyi kontrolde ve tedavide başarıyı arttıracağı güveni de var.

Bedenlerde etki alanı çok geniş

Şunu da unutmayalım: Yeni koronavirüs ve insanlara etkileri konusunda giderek artan bilgilerle beraber, daha iyi tedavi olanaklarının gelişebileceği iyimserliği de, mücadele için uygun bu zamana girebileceğimizi gösteriyor.
Fakat henüz daha iyi bir tedavi yok gibi. Yeni virüsün etkilerini aza indirecek yeni bir ilaç ortada yok.
Yeni virüsün insan bedeni üzerindeki etkilerinin genişliği yeni yeni anlaşılabiliyor. Bu etkiler beyine kadar uzanıyor.
Risk grupları çok farklı; insanların biyolojileri tek tip hiç bir zaman değil ve dolayısıyla virüsten etkilenmeleri çok farklı. Genç ve orta yaşlılardaki türlü çeşitli etkileri ortaya çıkıyor.
Özetle işimiz zor. COVİT kobayı olmamak için, önlemlerimizi sıkı sıkıya sürdürmek zorundayız. Toplumlar yeni döneme giriyor olabilir, ama virüs yeni bir döneme girmiyor!
Yarın, 1 Haziran sonrası için önemli bir araştırama öngörüsünü paylaşacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder