Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

5 Nisan 2017 Çarşamba

“Yaşasın Reis” ve “hepiniz gebereceksiniz” kitlesi ile bir referandum yapılabilir mi?


Çok temel bir rejim, yönetim değişikliği referanduma sunulabilir mi? Bunun bir örneği yok.. Ülke bir çıkmaza sürüklendi, hayır ile bu çıkmazdan sadece ülke değil, iktidar da, Cumhurbaşkanı da kurtulabilir.

Hayır yapılamaz, yapılmamalı, ülkenin esenliği geleceği dirlik ve düzeni için asla bu yola başvurulmamalı.. Hadi diyelim yüzde 51 veya iktidarcıların balonu yüzde 55 evet ile kabul edilmiş olsun..
Tüm ülkeyi bağlayacak, tüm ülke yurttaşları arasında bir birlikte yaşama belgesi, sözleşmesi niteliğinde olması gereken bir temel anayasa değişikliği, genel seçim oylaması havasında ve niteliğinde halka sunulabilir mi, sunulmalı mı..
Önemli ve niteliksel bir çoğunluğun hayır diyeceği bir anayasa ülkede hangi birlikte yaşama ortamını sağlayacak, bunu bize anlatacak birisi var mı?
Bir bir küçük değişik değil. Yönetim ve rejimi ilgilendiren tepeden tırnağa bir anayasanın referanduma sunulmasıdır!
Doğan Kuban hoca buna isyan eden telefon konuşması yaptı benimle, CHP’nin de ve hayır diyenlerin bu temelde anayasaya ve referanduma hayır demeleri gerektiğini de sözlerine ekleyerek bir not gönderdi. Şimdi onu paylaşıyorum:

***

“Referandum sözcüğü yanlış kullanılıyor”

“Sevgili Orhan Bey,
“Türkiye’nin politik kavgaları toplumun katıksız cehaletine inanan biri olarak beni ilgilendirmiyor. 91 yaşımda seksen milyonu eğitecek bir gücüm yok. Fakat gücüme giden bir şey var: Referandum sözcüğü yanlış kullanılıyor. Bir ölüm kalım savaşı ile kurulan çağdaş bir demokratik devlet sistemi değişebilir mi?
“Referandum tarihine, İsviçre’de, Birleşik Amerika’da referandum uygulamalarına baktım. Halka başvurmak yasalarda yapılacak değişiklikler için, federal hükümetlerde oluyor. Fakat devlet anayasasının referandumla saptandığını gösteren hiç bir tarihi örnek yok. Aydınlanma’dan bu yana Demokrasi, toplum içinde insanların eşit haklara sahip olmasını sağlayan bir sistem olarak tanımlandı. Bu hakları kişilerden geri alacak bir sistem dünyada yok.
“Türkiye’nin cehaleti, buna okumuşlar, partiler de dahil, halka hala bunu anlatamıyorsa biz boşuna savaş yapmışız.
“İslam ülkeleri geri kalmış olarak horlandığı zaman, sadece fakirliklerinden dolayı değil, çağdaş dünya sistemini hala reddettikleri  için horlanıyorlar. Çağdaş dünya ile uygar ilişkilerimizi cahil bir toplumun oyuna sunuyoruz. Biz ayakkabı hatta meyva alırken bile böyle davranmıyoruz. Ömrünün sonunda bunu görmek  çok zor!
“Sen ben kavgasını bırakıp buraya nasıl geldiğimizi düşünelim. Anlayana da anlatalım... Doğan Kuban.”

***

Partiye oy verir gibi Anayasa oylaması!

Referandumun iktidarın önemli bir büyük destekçi kitlesi için “Yaşasın Reis” sloganından öte bir anlamı yoktur ve bu çok acıdır ülke halkı için.
Otobüste iktidara karşı olanlara “hepiniz gebereceksiniz” diyen başı turkuvaz türbanlı kadınlar, Referandumda ne amaçla evet dediklerini çok net olarak açıklamış oluyorlar! Aklında ise, neye evet diyeceğini bilecek bir bilgi kırıntısı bile bulunmuyor! Ama niçin evet diyeceğini biliyor!
Büyük bir destekçi kitle düşünün, size değiştirilecek anayasa maddelerini anlatayım, diyenlere, biz anlamayız, Reis bize ne olduğunu anlatıyor, ona inanıyoruz, yanıtı veriyor!
Ve temel bir anayasa değişikliğini oya sunuyor iktidar!
Tıpkı, partilerin katıldığı genel seçimler gibi, partiye oy verir gibi, temel bir anayasa değişikliği oylanıyor!
Sanki bir partiyi iktidara getirme seçimi yapılıyor!
Bunun, Anayasa ve toplumsal sözleşme açısından zerre kadar meşruiyeti yoktur! Evet çıkarsa yoktur, hayır çıkarsa bile böyle bir oylama olduğu yok hükmünde sayılmalıdır!

Çıkmazdan kurtulmanın tek yolu

Ülke rejimini - yönetimini tepeden tırnağa değiştirecek, bambaşka bir rejim yaratacak; 200 yıllık demokrasi ve parlamenter sistem deneyimini geliştireceğine çöpe atacak; ülkeyi tek adamın emir ve kumandası altına sokacak; çağımızdaki ileri ülkeler daha çok katılımcı demokrasiye ilerlerken, ilkel bir geri düzene götürecek..
...Böyle bir referandum ilke olarak kabul edilmemelidir.
Temel bir anayasa değişikliği, ancak muhalefetle, uzmanlarla, bilgelerle ve geniş bir katılımla, uzlaşarak bir toplumsal sözleşme ile hazırlanabilir ve halka sunulabilir.
Referandum ülkeyi bir çıkmazın içine sürüklemiş durumda.
Bu açmazdan ülkeyi kurtaracak olan, hayır ülkeyi bir çıkmazdan kurtaracak tek yoldur.

Sadece ülkeyi değil, Cumhurbaşkanını da, iktidarı da.. ve tüm evet diyecekleri de..
4 Nisan 2017 Salı  / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

1 yorum:

  1. Doğan Kuban hocanın söylemelrine katılmamak elde deil..bağımlı bir yargının gölgesi altında yapılan bir referandum ve ardından gelebilecek bir yeni anayasa ne kadar meşru olabilir ki? meşruluğunu yitirmiş bir meclisten afederseniz bi b.. çıkmaz..çıksa çıksa antidemokratik bir yeni anayasa çıkar..

    YanıtlaSil