Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Vurun CHP’ye! Ana Muhalefet HDP!


Ya gelişmeleri değerlendirememek ya da kasıt.. Evet bir parça da haklılık payını teslim edelim, CHP yönetiminden kaynaklanan..
Tezgaha konan, bazen ince-ince bazen kaba-saba dokunan, yaratılmak istenen yeni algı –yani, gerçeğin yerine geçirilmek, öyle olmasını isteyerek kabul ettirilmek istenen– şu: CHP hiç yeni bir şey üretemiyor, muhalefet de yapamıyor, ortalıkta sesi soluğu çıkmıyor, ana muhalefet HDP’nin eline geçti. Artık yeni Türkiye’nin ana muhalefet partisi HDP!
Buna oynayanlar HDP’nin baraji aşacağını ve burada bir sorunla karşılaşmayacağını da söylüyor (inşallah!). “HDP ana muhalafetiyle, AKP’ye karşı esas mücadele verilecek.”
Burada, bazı “sosyalist-solcu- liberal” kesimden insanların, “kemalist” denince tüyleri diken diken olmasının da rolü var. Tabii, pek çoğunun artık “HDP’li” olmasının da! Ben kendimi Kemalist olarak hiç nitelendirmedim. Şüphesiz ki solcu, ama Cumhuriyetçi, çok geniş anlamıyla! Yenisi eskisiyle, dünyayı cendere içine sokan liberalizmin, siyasi ve ekonomik olarak, her kurum ve yapıda harabiyeti çok.
Bakıyorsunuz AKP’li, yanaşmış.. Bakıyorsunuz Cemaatçi veya her ikisi birden. Bakıyorsunuz Amerikancı.. Ana özelliği her şeye maydanoz, ama tahrip edici ve yıkıcı.. Ama hepsinin ortak düşmanları olabiliyor, mesela CHP veya Cumhuriyet veya her ikisi birden. Yeniye uyum sağla! Değiş, değişmezsen kökten vururum seni, yıkarım.
Pek çok çevre buna oynuyor. AKP/iktidara yakın, CHP’nin erimesini istiyor. HDP’ye yakın, hatta bütün gönlüyle HDP’li, CHP’den önemli bir kitlenin HDP’ye kaymasını istiyor. Bu nedenle, CHP iyice gözden düşürülmeli... Ki, herkesin beklentisi gerçekleşsin..

HDP neden politikanın merkezinde?
HDP’e karşı değilim. Yüzde 10 barajını aşsın ve Meclis’e girsin.. Okurlarım bunu bilir. Peki bu söylemin geliştirilmesinde CHP’nin değirmene su taşıması yok mu? Olmaz olur mu...
Peki nereden çıkartıyorsunuz ana muhalefet HDP’dir artık yakıştırmasını? Eee hep HDP konuşuluyor, merkez söylemde hep o var! CHP’yi tartışıyor muyuz hiç!
Ama neden şu sıralarda HDP’yi konuşuyoruz? Ana muhalefet partisi konumuna yükseldiği için mi?
Hayır, Parti olarak seçime girme kararı verdiği için, birden siyasal rejim söyleminin içine oturdu da ondan. Barajı geçemezse, RTE tek başına Meclis’te RTE Anayasasını onaylatacak bir çoğunluk sayısı elde edebilir riski tartışılıyor da ondan.. Rejimin, anayasal olarak da RTE Rejimi’ne dönüşme olasılığı gündeme gelince, tabii mi HDP tartışılacak. HDP’nin tartışılıyor olması, onu ana muhalefet partisi mi yapar?
***
HDP bir Kürt meselesi odaklı partidir. Bu gerçeği/olguyu/ temel algıyı değiştirir mi, nasıl değiştirir, böyle bir niyeti var mı, buna kalkışsa kitlesi bağlantılı olduğu Kürt hareketleri buna izin verir mi..
Yazmıştım: Türkiye’nin yönetimine odaklanıp, “Kürt meselesine, Türkiye’nin kabul edebileceği makul çözümleri birlikte arayacağız” dese, büyük oynasa, Türkiye partisi olur, barajı haydi haydi aşar. Bu durumda, CHP oturup düşünsün ne yapacağını dersiniz.

Unutmayın: HDP AKP’nin Çözüm Ortağıdır
Evet bu unutuluyor! Milletin bilmediği, milletten saklanan, açıklanmasına yasak getirilen görüşmeleri AKP ile sürdüren ve al-ver ilişkileri içinde olan partidir. Odaklandıkları sorunu çözmek için, birbirlerine iktidar destekleri sunan parti.. Öcalan (tabii ki Kürt hareketi!), RTE’nin başkanlığına hiç karşı değildir. Öcalan zaten genel olarak Başkanlık Sistemi’nin savunucusudur. HDP’nin Başkanlık Sistemi’ne karşı olduğuna ilişkin cılız seslerinin bir anlamı yok.
Çözüm Süreci’ne ortaklığı, HDP’nin, bırakın Ana Muhalefet Partisi gibi yakıştırma konumları, ciddi bir Türkiye Muhalefet Partisi olmasına bile engeldir.
Ama şüphesiz ki HDP’nin seküler, kadınlara önemli rol veren ve sol politikalar anlayışı, kendisine önemli itibar kazandırdığını belirtelim. Sol politikalar dedim de, Kürtlere Statüko’nun ötesinde pek bir şey görmüyoruz! Üstelik HDP tek başına bir parti değil, Kandil-İmralı ile birlikte bir partidir.
Neyse, bu fotoğrafı çekelim. Ama belirtelim ki, CHP Ana Muhalefet olamadığı zaman, alternatifleri vardır ve çıkacaktır.

KÜÇÜKKUYU'YA GEZİ

CHP belediyeleri öğreniyor
Ege’nin yukarıdan başlangıç ilçesi Küçükkuyu’yu ve Adatepe köyünü gezdik. Vesile, zeytin hasadı kapama şenliği. Cengiz Balkan CHP’li belediye başkanı, iki dönemdir. Zeytincinin sorunları üzerine konuşmaları, dertleri de dinlemiş olduk..Uzun zamandır Küçükkuyu’dan geçmemiştim. Yüzü epey değişmiş, altyapı ve kanalizasyon sorunları çözülmüş. İki günlük gözlemlerim sonucu dedim ki kendime, CHP’li belediyeler hizmet etmeyi, halkla kaynaşmayı öğrenmişler. Bir de şirin bir kent müzesi açılışını izledik.
Eskiden CHP ayrı, belediyeler ayrı ve kopuktu. Merkez bırakırdı herkesi kendi haline. Şimdi yerelle ilişkili bir başkan yardımcı var. Ama daha önemlisi, yerelde politika üretimine geçilmiş. Mesela Seferihisar Bld.Bşk. Tunç Soylu da oradaydı. Ve yakın çevre belediye başkanları da.. Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM)’i kurmuşlar (2011); büyük bir iletişim, karşılıklı yardımlaşma/öğrenme, proje alış verişi uygulama vb. Üstelik Avrupa ile ilişkilere girmişler. Sosyal, siyasal, kültürel ilişkileri geliştiriyorlar ve projelere fonlardan kaynaklara ulaşıyorlar. 80 üye, 9 milyon nüfusu temsil yeteneğine ulaşmışlar.

CHP yerelde öğreniyor. Ama geçen yerel seçimlerde gördüğümüz gibi de, Merkez, yerelde kaybedecek politikalardan da sıyrılamıyor. Yerel’e selam ve başarılar.
--10 Şubat 2015 Salı - Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder