Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Mayıs 2013 Salı

CÇANDAR ve Etkin Aktör’ün Ölmeye Mahkum Halkı


“Pentagon”un dünya ile damataşı oynanan ve egemenlik alanları planları yapılan geniş odalarında oturduğunu sanan Cengiz Çandar, Reyhanlı’da öldürülenlere kısa bir lokanta hesabı kesmiş: Eeee bu normaldir, “Reyhanlı’daki patlamaları ve şimdiye dek herhangi bir benzeri olayda görülmemiş yükseklikteki can kaybını, Ortadoğu politikasında ‘etkili bir aktör’ olmanın ‘kaçınılmaz maliyetlerinden biri’ olarak görmek gerekiyor..”
CÇ’ye göre Türkiye, Suriye’den ve Ortadoğu’dan uzak durmalı” görüşü, “bozguncu soğuk savaş dönemi statükoculuğu… Türkiye’nin ulaştığı gelişme düzeyi ve uluslararası sistemin içine girdiği kalıp, Ortadoğu’da ‘etkili bir aktör’ olmaktan öteye ona bir şans tanımıyordu. Bu da kaçınılmaz idi.. bu rolü ‘hatasız’ oynamanın formülü de ortada yok.” (Dünkü yazısı, Radikal)
Davutoğlu da aynı görüşte, RTE de. Zaten CÇ onları yeterince beğenmiyor bile! Ah kendisi olacaktı ki o koltukta, bakındı siz..
***
Davutoğlu/Erdoğangiller familyası çok geniş. Hepsine göre Reyhanlı’dan Esad suçlu. Nedeni açık ve seçik: Hepsi Esad’ın can düşmanı.. Suriye’ye girmek için yanıp tutuşuyorlar.. Dolayısıyla kim yaparsa yapsın, Esad yapmıştır. Siyasi saptamalar için delil, araştırma, başka fikir yürütme gerekmez. Bütün oklarını “düşmana” çevireceksin!
Bu iktidarın hapishanelerde çürüttüğü “iç düşmanlar” için de delil falan gerekmiyordu.. CÇ için de gerekmemişti! Bu nedenle Silivri, tahammül edilmez bir hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, suçsuz insanlara siyasi faturanın kesildiği, Gulag takımadalarına, Rusya’nın Sibiryası’na dönüştürülmüştür. Tasfiye edilmesi gereken herkes için delile ihtiyaç yoktur, faturayı keseceksin, silahı ateşleyeceksin. 
Bütün faşist, diktatörlük rejimlerinin mantığı böyle çalışır..
Esad yapmış olamaz mı? Olabilir.. Bilmiyoruz. Bunu ortaya koymaları gerekir. Ama şu olgu da var: Türkiye ile Suriye arasında ilan edilmemiş bir yeraltı savaşı sürüyor.. 
Ankara, Esad’ın yıkılması için herşeyi yapıyor mu, paraysa para silahsa silah.. her türlü destek veriyor mu..  evet.. böyle herkesin bildiği “gizli savaş”ta, taraflar birbirini canını acıtmak için her türlü kirli silahı kullanabilirler. Ankara’nın desteklediği kullandığı silahlı güçler, acaba kaç bin Suriyeliyi öldürdü?
Ortadoğu “Savaş teorisyeni” Yeni Osmanlı Davutoğlu, Ankara’nın Suriye politikasını desteklemeyenleri hain ilan edecek noktaya geldi. Bu söylemi çoooook eskiden tanırız biz.. Kralcı, imparator, padişah, hanedan, demokrasiden zerre kadar nasibini almamış iktidar politikalarına karşı çıkan herkes “hain”dir.. Ama tarih, muhaliflerini hain olarak niteleyenlerin, ülkeye en büyük zararı verdiğinin kanıtlarıyla doludur. Hiç bir yurtsever, bu söyleme papuç bırakmaz!.. Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış temel politikasını çöpe atanlar, Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapıyorlar..
İktidar elemanları, Esad’ın taşeronu olarak da Acilciler diye bir eski örgütü gösterdi. Bakıyorsunuz böyle bir örgüt Türkiye’de yıllardır aktif değil.. Herhalde MİT’i, Emniyeti, suçu yıkabilecekleri bir örgüt yaratmakla meşguller, öyle ki bu örgüt aynı zamanda iktidarın Suriye’ye karşı savaş politikasına karşı olsun!.. Sola karşı yeni bir saldırı kampanyası mı? İkidarın hamurunda bu fazlasıyla var..
Gaziantep’teki bomba olayını neden açıklığa kavuşturmadınız? Acaba soruturmanızın altında ne çıktı da üzerine kapattınız...
***
Evet, demek Suriye iç savaşından uzak durmak istemek, bozgunculuk... “Büyük devlet” olmuşuz, dolayısıyla Ortadoğu’na kaçınılmaz bu rolü üstlenmişiz de haberimiz yok.. Şimdi de bu rolün doğal faturasını hiç yüksünmeden ödemek zorundaymışız..
Bak sen!
Kim ödüyor bu faturayı, sen mi?! Ankara mı? Erdoğan mı, Davutoğlu mu?
Hayır, millet.. Yurttaşlar..
Yurttaşların önemi mi var? Onlar birilerinin “etkin politika ve liderlik rolü” için ölmek zorundadırlar.. Hepsi cennete gidecektir. Diyanet Başkanı böyle bir fetva verebilir! Bu fetvayı CÇ verdikten sonra hele..
Kitleler, savaş ağalarının, savaş iktidarlarının, hırs ve intikamları için ölmesi gereken araçlarıdır sadece.. Hiç birine sorulmaz, ama ölürler.. Ölenler, ne AKP’nin gönüllü tugaylarıdır ne CÇ’nin fikirdaşları..
Ölmeleri için sıradan insan olmaları yeterlidir...
Türkiye Cumhuriyeti’ne kayıtlı yurttaş olmaları da...
---14 Mayıs 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder