Şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzel’in cenaze töreninde annesinin haykırışı yeri göğü
kapladı. Sarfettiği söz ise RTE’yi siyaseten kalbinden vuracak cinstendi: Oğlumu senin PKK’lı askerlerin vurdu.
İkisi arasındaki illiyet bağını ise RTE bayram öncesi açıklamalarıyla kurmuştu:
Valilerimize operasyon yapmayın emrini
hükümet vermişti.. Ve, barış
sürecinde PKK silah yığınağı yaptı ve örgütlendi.. Daha önce de MİT temsilcileri sanırım Oslo
görüşmeleri çerçevesinde PKK temsilcilerine kentlere
silah yığınağı yaptığınızı biliyoruz da demişti.
Şimdi, Güzel’in annesinin böyle bir
çıkarsama yapmasının önünde ne engel var? Tabii ki senin PKK’lı askerlerin lafı bir metafor.
Amacım şehit düşen askerlerimizin ötesine
bakmak bugün. Kaç PKK’lı (genç) vurulup düştü? 300, 500, 1000? Sayıyı
bilmiyoruz, sadece kestirimler var. Yoo durun, oh oldu, onlar terörist kolaycılığına saplanmayalım. Hepsinin
anası-babası var! Ve hepsi de bu ülkede yaşıyor, ama hiç haberimiz olmuyor,
duymuyoruz, açıklanmıyor.. Ama o evlere de ateş düşüyor.. Tabii çocuklarının
ölüm haberini alabiliyorlarsa..
PKK’nın ağababaları, kaybettikleri
gençlerin ailelerine haber iletiyor mu? O evlerden de çığlıklar ağıtlar
yükseliyor mu?
“Çocuk teröristler”
Önümde bir fotoğraf. Bir PKK lideri Kürt
gençlerle birlikte.. Önde henüz blucinini çıkarmamışlar oturuyor, arkada ise
eğitimden geçirilmişler. Hürriyet’ten: “Çocuk teröristler”. Son iki yılda 18 yaşından küçük 2052 Kürt
genci dağa kaçırıldı. “Çocuk
teröristler” sözünü ben kullanmazdım.
Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde
yaratılan ortam, çocukların olaylar içinde yetiştirilmesi, arkasından da dağda
eğitime alınması ve sonra da ister terörist ister savaşçı deyin Türkiye’ye
karşı terör, cinayet vb faaliyetlerinde kullanılması için gerekli bütün
koşullara uygun.
Çatışma ortamının hizmet ettiği
amaçlardan biri de bu. Gerilim, Kürt
gençlerini ateşliyor. Böylece PKK 40 yıldır bu ortamdan sürekli eleman
devşiriyor. PKK neden Kürt meselesinin parlamentoda, toplumda siyasi ve sivil
araçlarla tartışılmasına karşı? PKK, varlık nedenini yok edecek bir gelişmeyi
istemiyor.
Ama HDP’nin içinde ve çevresinde “PKK
olmadan biz hiçiz” düşüncesi hâlâ yaygın. Sadece onlarda mı, şöyle Kürt
milliyetçisi politikasının arkasında duran, Türk-Kürt, sağınızda
solunuzdakilere bakın... Genellikle PKK
terörist bir örgüttür lafını çıkmaz. Neyse ki HDP’den cılız da olsa PKK’ya
karşı sesler çıktı, bazıları HDP’yi
savunur kesilmek zorunda kaldılar.
“Çocuklarımızı
geri verin”
PKK’nın patronları, Kürt gençlerini ateşe
sürüyor. Kaç genç kaybettiler? Neden açıklamazlar, analarına babalarına hesap
vermek zorunluluğu duymuyorlar mı? Kürt gençler yıllardır sadece ölmek için mi
büyüyor? Bu halkın dağda, kentte, mağarada, kırsalda ölen çocukları bizim de
çocuklarımız değil mi?
Son iki yıl içinde Kürt annelerin,
çocuklarını PKK’dan geri istediği, onları
evlerine gönderin diye yollara düştüğü haberlerini anımsıyor musunuz? “Bebek”
üzerinden keskin propagandaya girişmek iyi de, yüzlerce çocuğunu kaybeden ana
babanın feryadını merak etmiyor musunuz?
Ordunun dağlara yönelik operasyonlarını
önlemek için “canlı kalkan”
oluyorsunuz. Gerekçeniz “çatışmayı,
savaşı önlemek”. Peki, PKK’lıların dağdan kentlere inişleri, tuzakları,
suikastleri, bombalamaları karşısında da “canlı
kalkan” olasınız ki, inandırıcılığınız olsun. Bu tarafta da asker, sivil
ölüyor. PKK’nın ateşe sürdüğü gençlerin durdurulması konusunda bir fikriniz var
mı?
İktidar-PKK:
Deniz bitti
Yoksa onlar, “kutsal davaları için ölmek zorunda”lar mı?
Evet, siz de olayın siyasetini
yapacaksınız, nam ve post elde edeceksiniz.
***
İktidar
ve PKK,
bugüne kadar birbirlerini destekleyerek, koruyarak, gerektiğinde savaşarak
kollayıp durdular. Her ikisi de bu süreçten parsa topladı.
Ama gelinen noktada deniz bitti..
Hem iktidar için, ama hem de PKK için..
NOT: İktidar’ın Hürriyet’e yönelik
politikaları konusunda son iki yazıma bakın:
2)
http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2015/05/diktann-ve-ozgursuzlugun-en-somut-kant.html
--- 29 Eylül 2015 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder