Seçmeni tehditle ve korkutmayla
iktidar çevresinde kenetleme psikolojik harekatı, bu kez beyaz Toros kılığına
büründü..
“Başkan seçilseydi kaos olmazdı”
sözünü sözünü Sağlık Bakanı dile getirdiğinde deşhete düşmüştüm; bir bakan,
iktidarın adamı, siyasetçi nasıl böyle konuşur diye. Hımm, demek ki kaosla bir
ilişkiniz var. Sonra benzer tehditler sürdü ve Türkiye 7 Haziran seçimlerinden
öncesiyle asla kıyaslanamayacak bir kaotik ortama sürüklendi..
Öyle anlaşılıyor ki, bilerek ve isteyerek.. Şüphesiz
PKK da silahlara sarılarak iktidarın amaçlarına ortak ve detek oldu.
Derken Başbakan “beyaz
toroslar” korkutmacasını ortaya attı: “Ak Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar
dolaşacak..”
Unutmuştuk, belleğimizden yokolmuştu, çünkü az sayıda
failleri bulunmayan infaz olayları olsa bile, yıllardır beyaz toroslar olayı
gündemden kalkmıştı. O beyaz toroslar
ile bugün PKK’nın güçlenmesi ve Türk-Kürt ayrımının, etnisite bölünmesinin,
hatta mezhep çatışmalarının ayyuka çıkması arasındaki ilişkiyi o zamanki güç
merkezlerinin beyinleri almıyordu. Bunun bedelini hala ödüyoruz.
Davutoğlu birden 20 yıl öncesini bugüne çağırdı. Tehdide
bakın! İktidarda kalmak infazlar başlar
korkutmacası. Diyelim iktidar olamadınız, diyelim CHP iktidar oldu, beyaz
torosları mı devreye sokacak?! Kurmaya mecbur kalacağınız koalisyon hükümetleri
mi? MHP ile ortaklığınız mı beyaz torosları gönderecek. Kim, hangi hükümet,
açıklama ister.
Türkiye zaten iktidarınız altında hafifinden, başka
türlüsünden beyaz toros olaylarını yaşıyor. Havuz medyasının infazları,
hedefleri, boyun koparmaları, kemik kırıcıların gazetecilerin üzerine
salınmaları, Reee deyince vay Cumhurbaşkanını kastettin hakaret ettin
diyerek neredeyse herkesin mahkemelere çıkartılmaları…
İktidara bağlı infazlar yapan Sulh Ceza Mahkemeleri..
Ülkenin en büyük yolsuzluk patlamasını, dış
düşmanın hükümete darbe girişimi olarak örtbas etme ve bu amaçla büyük
düşmanlar yaratma politikaları..
Günümüzün en büyük beyaz
torosu, iktidar sahiplerinde görülen amansız güç
zehirlenmesidir. Öyle ki 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını bile korkusuzca
çöpe atacak ve sbeçimleri yenilemeye gidecek kadar demokrasi dışı ve büyük bir
güç zehirlenmesi.
En büyük beyaz toros, zehirli
güçtür
Zehirli güç, şimdi beyaz toros korkutmacasını gündeme
sürdü.
Bu iktidar döneminde, bir anlamda beyaz torosların zirve
yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin Silivri
-Ergenekon, Balyoz davaları, korkunç infaz davaları olarak dosyalandı. Kaç kişi haksız infaz
cinayetlerine kurban gitti? Kafasına silah sıkan Tatar’ları kim öldürdü? Türkan Saylan, iktidarın beyaz
toroslarıyla infaz edildi, ve daha kimler masumlar suçsuzlar.. Hiç birinin
katili yok ortada..
90’lardaki
infazların kurbanlarının Cumartesi Anneleri orada, 2010’ların infazlarının
Cumartesi Anneleri de Beşiktaş’ta.
Beyaz toros hiç eksik olmadı. Suruç’taydı!
Reyhanlı’daydı, Diyarbakır’daydı..
Ve Ankara’da Gar önünde bu kez binlerce beyaz toros
işbaşındaydı..
Ve Davutoğlu, bıraksın geçmişle tehdit etmeyi de,
kendi iktidarları döneminde, bugün yaşadığımız katliamların beyaz toroslarına
baksın..
Kaostan beslenme
Felaket,
kaos, karışıklık, katliam, cinayet, dış düşma, savaş.. B?öyle ortamlardan en
çok kim yararlanabilir?
Millette,
AKP iktidar olamadı, kaos ortaya çıktı,
duygu ve düşüncesini yaratmaya yönelik bir psikolojik savaş sürdürüyor iktidar.
Ortalama,
büyük seçmen kitlesi, gerçeği değil, kendisine sunulmak isteneni doğru olarak algılama eğilimindedir.
İktidar,
Ankara katliamından sonra oylarında yükselmeler olmasının sevinci içinde, anket
sonuçlarını birbirine göstererek gülüyor.
Sanırım
olası bir iki puanlık yükselme tek başına iktidar için yetmeyebilir.
Acaba
daha kaotik durumların ortaya çıkması gibi felaketler, iktidar sahiplerinin
başlarının tavana vurmasına mı vesile olacak?
22 Ekim 2015 Perşembe / Bilim ve siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder