Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

25 Ekim 2015 Pazar

Beyaz Toroslar bugün binlerce işbaşında


Seçmeni tehditle ve korkutmayla iktidar çevresinde kenetleme psikolojik harekatı, bu kez beyaz Toros kılığına büründü..

Başkan seçilseydi kaos olmazdı” sözünü sözünü Sağlık Bakanı dile getirdiğinde deşhete düşmüştüm; bir bakan, iktidarın adamı, siyasetçi nasıl böyle konuşur diye. Hımm, demek ki kaosla bir ilişkiniz var. Sonra benzer tehditler sürdü ve Türkiye 7 Haziran seçimlerinden öncesiyle asla kıyaslanamayacak bir kaotik ortama sürüklendi..
Öyle anlaşılıyor ki, bilerek ve isteyerek.. Şüphesiz PKK da silahlara sarılarak iktidarın amaçlarına ortak ve detek oldu.
Derken Başbakan “beyaz toroslar” korkutmacasını ortaya attı: “Ak Parti iktidardan  indirilirse buralarda  terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak..”
Unutmuştuk, belleğimizden yokolmuştu, çünkü az sayıda failleri bulunmayan infaz olayları olsa bile, yıllardır beyaz toroslar olayı gündemden kalkmıştı. O beyaz toroslar ile bugün PKK’nın güçlenmesi ve Türk-Kürt ayrımının, etnisite bölünmesinin, hatta mezhep çatışmalarının ayyuka çıkması arasındaki ilişkiyi o zamanki güç merkezlerinin beyinleri almıyordu. Bunun bedelini hala ödüyoruz.
Davutoğlu birden 20 yıl öncesini bugüne çağırdı. Tehdide bakın! İktidarda kalmak infazlar başlar korkutmacası. Diyelim iktidar olamadınız, diyelim CHP iktidar oldu, beyaz torosları mı devreye sokacak?! Kurmaya mecbur kalacağınız koalisyon hükümetleri mi? MHP ile ortaklığınız mı beyaz torosları gönderecek. Kim, hangi hükümet, açıklama ister.
Türkiye zaten iktidarınız altında hafifinden, başka türlüsünden beyaz toros olaylarını yaşıyor. Havuz medyasının infazları, hedefleri, boyun koparmaları, kemik kırıcıların gazetecilerin üzerine salınmaları, Reee deyince vay Cumhurbaşkanını kastettin hakaret ettin diyerek neredeyse herkesin mahkemelere çıkartılmaları…
İktidara bağlı infazlar yapan Sulh Ceza Mahkemeleri.. Ülkenin en büyük yolsuzluk patlamasını, dış düşmanın hükümete darbe girişimi olarak örtbas etme ve bu amaçla büyük düşmanlar yaratma politikaları..
Günümüzün en büyük beyaz torosu, iktidar sahiplerinde görülen amansız güç zehirlenmesidir. Öyle ki 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını bile korkusuzca çöpe atacak ve sbeçimleri yenilemeye gidecek kadar demokrasi dışı ve büyük bir güç zehirlenmesi.

En büyük beyaz toros, zehirli güçtür
Zehirli güç, şimdi beyaz toros korkutmacasını gündeme sürdü.
Bu iktidar döneminde, bir anlamda beyaz torosların zirve yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin Silivri -Ergenekon, Balyoz davaları, korkunç infaz davaları olarak  dosyalandı. Kaç kişi haksız infaz cinayetlerine kurban gitti? Kafasına silah sıkan Tatar’ları kim öldürdü? Türkan Saylan, iktidarın beyaz toroslarıyla infaz edildi, ve daha kimler masumlar suçsuzlar.. Hiç birinin katili yok ortada..
 90’lardaki infazların kurbanlarının Cumartesi Anneleri orada, 2010’ların infazlarının Cumartesi Anneleri de Beşiktaş’ta.
Beyaz toros hiç eksik olmadı. Suruç’taydı! Reyhanlı’daydı, Diyarbakır’daydı..
Ve Ankara’da Gar önünde bu kez binlerce beyaz toros işbaşındaydı..
Ve Davutoğlu, bıraksın geçmişle tehdit etmeyi de, kendi iktidarları döneminde, bugün yaşadığımız katliamların beyaz toroslarına baksın..

Kaostan beslenme
Felaket, kaos, karışıklık, katliam, cinayet, dış düşma, savaş.. B?öyle ortamlardan en çok kim yararlanabilir?
Millette, AKP iktidar olamadı, kaos ortaya çıktı, duygu ve düşüncesini yaratmaya yönelik bir psikolojik savaş sürdürüyor iktidar.
Ortalama, büyük seçmen kitlesi, gerçeği değil, kendisine sunulmak isteneni doğru olarak algılama eğilimindedir.
İktidar, Ankara katliamından sonra oylarında yükselmeler olmasının sevinci içinde, anket sonuçlarını birbirine göstererek gülüyor.
Sanırım olası bir iki puanlık yükselme tek başına iktidar için yetmeyebilir.
Acaba daha kaotik durumların ortaya çıkması gibi felaketler, iktidar sahiplerinin başlarının tavana vurmasına mı vesile olacak?

 22 Ekim 2015 Perşembe / Bilim ve siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder