Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Ekim 2015 Pazar

Ankara Bombalama: Kitlesel Katliamlar Ülkesi


Evet sonunda tamamen katil çetelerinin hükmünü sürdürdüğü bir ülkeyiz. Sosyal düzen diye bir şey kalmadı. Can güvenliği sıfır.
Miting yapma özgürlüğü, özellikle muhalefete sözde var, ama kullanımı onlarca can bedeli.
Eleştirme hak ve özgürlüğünüz var, anayasa güvencesi altında, ama kullanımının bedeli, başta gazeteciler için, dayak, saldırı, hapis, korkutma gözdağı, can güvensizliği.. Necati Doğru ve Uğur Dündar iktidarın kontrolünde hapis cezasına çarptırıldılar.
Yaşamak, bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine, uzuuuun yıllardır uzaktaki düş bile olamıyor.
İktidar büyük bir güvenlik için “barış-kardeşlik” mitingi yapabiliyor, tek bir olay çıkmıyor.
Ama muhalefet barış-kardeşlik mitingi yapmaya kalktığında suikastler, kitlesel cinayetler devreye giriyor. İç işleri bakanı olacak zat, istifayı düşünüyor musunuz sorusuna gülüyor. İstifa cesareti bile sıfır olan kimse, hiç bir sorunu çözemez. Güvenlik zafiyetine ne diyorsunuz sorusuna, böyle bir zafiyet yok, mitingin yapılacağı bölgede tüm önlemler alındı diyebiliyor.
Oysa mitinge Gar önünde toplanarak yürüneceği açıklanmış. O koltukta oturanın aklına, tüm güzergahın kontrol altına alınması gerektiği gelmiyor. Hele, kimlerce yönetildiği karanlık bir takım sosyal medya hesaplarında, mitinge saldırı olabileceği çok önceden açıklanıyor. O zat herhalde, kendisinin hiç bir siyasal sorumluluğu olmadığını, koltuğun esas sahiplerinin kendisini oraya oturtanlar olduğunu düşünüyor olabilir.
Hatay-Reyhanlı 52-54 can. Suruç 33 can. Ankara 86, belki 100’ü bulacak can.
Tabii arada bir dizi kitlesel ölümler de var, Uludere / Roboski 34 can, devletin yanlış istihbarata rağmen bombalaması. “İş kazası” adı altında Soma, Ermenek gibi devlet /iktidar kontrolünde maden cinayetleri.
AKP iktidarının ülkedeki tablosu budur, hiç bir sorumlu asla hesap vermemiş, istifa etmemiştir.

Herşeye hakim ama ülke rezalet
AKP iktidarı ve Muktedir’i tüm Türkiye’ye, tüm kurumlara, tüm silahlı ve  silahsız güçlere, MİT’ine, polisine, jandarmasına, ordusuna... tamı tamamına hakimdir, yönetmekedir ve ülke bölünmekte, parçalanmakta, seri ve kitlesel cinayetler ülkesine dönüşmektedir.
Bir yanda da özgürlüksüz hemen her alanda yaygınlaşmakta.
***
Muktedir, 400 kendine, 550 de, istediği gibi, kendi gibi milletvekili talep ediyor meydanlarda.
Ama bombalar patlıyor. Salt kendi görevine, makamına çekilse, ben karışmıyorum dese, belki de ortalık sütliman olacaktır.
Seçime 20 gün kalmadı. Muhalefet propaganda yapamayacak durumda. Seçimi, seçmeni manipüle etmek için terörün bir araç olarak kullanıldığı, yaygın bir kanaat. Ankara katliamında iktidarın elinin olduğunu düşünmek bir karabasan, çılgın düşünce, hayır hiç inanmıyorum. Ama terör ortamının denetim altına alınmaması, bu ortamın seçmeni daha çok iktidara yanaştıracağının hesaplarının yapıldığı da bir başka karabasan.

“Yetiş aman NATO!”
100 can! Korkunç bir şey.. Terör ortamının ve taraflarının, yarın 200 canın, 300 canın bile umurunda olmayacağı açık seçik.
RTE / Davutoğlu’nun, Atatürk’ün içeride ve dışarıda barış politikasını pasif bularak, “aktif barış politikası” adı altında Suriye’de savaş politikası, ülkeyi Orta Doğu bataklığına dönüştürdü.
Tüm Orta Doğu’da etkin taraflarca kenara atılan bir yönetim, hala işbaşında.
IŞİD ile sarmaş dolaşlık, Suriye’de benzerlerine silah desteği, Esad’ı mutlaka yıkmak için terörist eğit donat - Suriye’ye sal ucube politikası ve iflası, ABD ve Rusya tarafından kenara itilme..
Yaptıkları her şey Türkiye’nin aleyhine sonuçlandı.
7 milyar dolara mal olan bir mülteci akını..
Türkiye’nin Orta Doğu’da savaşan tüm silahlı örgütlerin at koşturduğu alana dönmesi..
Suriye sınırlarımızda, uluslararası desteğin de yarattığı, bu iktidarın en çok korktuğu bir Kürt özerk bölge yapısının ortaya çıkması..
Rusya’nın Esat arkasında savaş girmesiyle çöpe atılan “aktif barış” palavrası. Ve “Yetiş aman NATO!” durumuna varılması.
Ve.. Ankara Katliamı..
Her şey, her şey kötü, ve bunun sorumluları hala iktidarda, ve orada oturmayı sürdürmek için gözü kara gidiyor..
Zavallı ülkem..

--11 Ekim 2015 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder