Soruya damardan girelim: Konya’da milli
maç öncesi saygı duruşunu "Ya Allah Bismillah Allahuekber"
çığırışlarıyla protesto/sabote
eden yüzlerce veya binlerce kişi IŞİD’çi mi? Bilemem. Bu sorunun yanıtı için,
bu güruhun mesela IŞİD’in kanlı savaşının, bombacılarının destekçisi olup
olmadıklarındadır. Ankara’da alçakça düzenlenen katliama destek verenlere de
bakılacak olursa, IŞİD’ci inanışın-düşüncenin ülkemizde önemli bir kitlesel tabanı
var demektir.
Evet, şüphesiz ki var!
Peki, kaç bin IŞİD sempatizanı, kitlesi,
var? Evet soru ortada, bir düşünün bakalım.
IŞİD’çi kim? IŞİD’çi, Suriye, Irak ve
diğer bazı “müslüman” ülkelerde kafa keserek, kadınları köle yaparak
köktendinci ideolojilerine uygun “islami
düzen” kurmaya kalkışanlar.. IŞİD’çi, bu amaçla elde silah örgütlü savaşanlar.
Sünnilerin köktendinci bir kolu.
İslamcı
yönetim, cihatçılığı yaratır
Sünni kolda, Suudilerden tutun, bugün
milyarları çevirdiği için devlet gibi gözüken, ama para suyunu çekince yarın
yok olacak olan mesela Katar gibi köle düzenli ülkeler var. Ankara’yı
yönetenler de Sünni, hangi düzenin
sünnicileri, epey tartışmalı. Dinsel söylemi merkezi yönetimin temeline
oturttukları için, köktendinciliği de körüklüyorlar.
Bu sosyolojik
bir durumdur. Siyasi dinsel söylemi Türkiye çapında ve üstelik temel eğitim
aracı olarak da yayarsanız, oradan
mutlaka daha köktenci ideolojik savaş akımları çıkar. Silahı size de
doğrulturlar. Günümüzün “islamcı” gerçeği budur.
Üstelik, yanlış ve berbat Suriye
politikanız sonucu olarak da ortaya çıkan çatışmada, IŞİD’çi, Nusra’cı ve
bilmemneci cihat örgütleri ile, dirsek temasının da ötesinde fiilen “müttefik”
uygulamalarını ve silah vb desteklerini devreye sokarsanız, resmen ülkede
cihatçılık zeminini genişletirsiniz. Bakın, yaratırsınız demiyorum, çünkü bu
zemin zaten küçük grupların ideolojileri olarak, İslamcı partilerin ruhlarında
şu veya bu ölçekte var. Şimdi ise, bu İslamcı iktidar zamanında cihatçı
ideolojik savaş zemini hızla yaygınlaştı.
Türkiye
canlı bomba depoları
Saray ile bütünleşik AKP iktidarı ve
yönettiği devlet aygıtı, 3-4 yıldır, cihatçı örgütlerle büyük bir hoşgörü
içindedir. Kemal Göktaş bu siyasi
gelişmeleri toparlayıp yazdı. Ülkemizde resmen her türlü faaliyet
gösteriyorlar. İktidarın, hadi koruması demiyelim, ama göz yumması, beslemesi,
Türkiye’yi onlara Suriye’deki savaşlarına bir hinterland – savaş cephesinin
arka lojistik destek ülkesi– olarak kullanılmasına izin vermesinin sonuçlarını
yaşıyoruz.
IŞİD propagandaları açık şekilde yapıldı.
Ortalık yerde özel kıyafetlerle gösterileri-kutlamaları seyredildi. Resmen
Türkiye sorumluları ortalıkta dolaştı. Ankara, İstanbul, Adıyaman, Gaziantep,
Antakya ve daha pek çok yerde örgütlenme, adam toplama faaliyetleri göz önünde
gerçekleşti. Acıklı öyküleri okuduk. Göğün altında hiç bir gizli olay yoktu!
Ama iktidar, bütün kurumlarıyla, bu durumu seyretti.
Türkiye IŞİD’in, cihatçıların canlı bomba
deposu... İktidarın bu teşviklerinin vardığı noktaya bakın. Davutoğlu: eylemde bulunmadığı sürece bir canlı
bombacıyı hukuken tutuklayamayız!
Canlı
bombalara bu hoşgörü neden?
Yani önce
şöyle bir katliam yapsın! Hayır sonra da tutuklayamazsınız, çünkü bunlar
kendilerini de yok ediyor! Bin bir bahane ile her şeyi tutukluyor
yasaklıyorsunuz da, bu canlı bombalara olan hoşgörünüzün kaynağı nedir?
İşte dünkü Fırat Kozok’un haberi çok net, Ankara katliamının sorumluları,
izlenmiş, polis ve savcılık kayıtlarına geçmiş, telefonları dinlenmiş, adam hadi
ben Allah’a koşuyorum eyvallah demiş... Üstelik canlı bomba listelerinde.
Sorumuza dönelim... Kaç on bin, cihada
katılacak kişi var ülkemizde?
Orta Doğu ile birlikte Türkiye haritası
üzerinde yeni sınır çizimleri yapılırken, içeride kopacak büyük kargaşalıkta,
bu ülkede cihatçı-köktendinci bir devlet kurmak için harekete geçecek,
savaşacak, silahlı kaç on bin cihatçı var?
Yanıtı
merak eden var mı?
18 Ekim 2005 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder