Nokta dergisinin herhalde “ortam
dinlemesi” veya içeriden yapılan “sızıntı” sonucu, AKP’li tanınmış isimlerin
bir toplantısında konuşulanları yayınladığını iddia ettiği haber ilginçtir. Her
ne kadar AKP’liler (Katılanlardan Ömer Çelik: Hayal mahsulü) bunu reddetmiş
olsa da, gazeteciler için “mesele ortada”dır. Bir Cemaat kancası mı, yoksa
sızdırılan gerçek bir olgu mu, bilmiyorum.
İddiaya göre strateji belirleyip politika
öneren, AKP’li düşünce kuruluşu, kamuoyu araştırmacısı, politikacılarından 15
kişilik heyet, AKP’yi aşağı iten nedenler üzerinde durdu. Dile getirilenler,
AKP içinde büyük bir umutsuzluğa işaret ediyor. “Gerçek oyumuz yüzde 25” diyenden tutun da, “soyumuz kuruyor”a, “bize
nefret artıyor”a kadar bir “iç dökme” karşımızda.
İktidar gerçeklerle mi yüzleşiyor?
Mesela Faruk
Çelik, “Kamplaşma mevzusu çok tehlikeli.
Nasıl ki 28 Şubat’ta bize zulmedenler bize karşı direnemediler. Biz de bugün bu
kesime karşı koyamayacağız” demiş. Kadın seçmen oranının düştüğünden tutun,
kibir ve israf bizi batırıyora kadar
pek çok konu eleştiriye neden olmuş.
Bir
umutsuzluk ki dizboyu. Eğer bu “tutanak” gerçekse, iktidarlarının üzerinde
tehlike çanları çaldığının çığlıklarını duyuyoruz. “Yıkılıp gideceğiz” duygusu. Bir çare arayışı.. RTE sahaya inmesin
istekleri..
AKP’de
olgularla hareket etmek var; rakamlar, seçmen davranışı üzerine görüşler,
kanaatler, anketler masalarından eksik olmaz, buna göre politika belirlerler.
Bu toplantı, böyle, olgularla yüzleşme
toplantısı niteliğinde olabilir.
Çünkü
tepelere tırmanmış, maddi manevi büyük kazançlar elde etmiş yaygın-geniş bir
“iktidar erbabı”, bu konumunu sürdürmek ister.
Bu düşüşe
bugüne kadar eteklerinde tırmandıkları Cumhurbaşkanları, fiili liderleri de yol
açıyorsa eğer, onunla bir şekilde yollarını ayırmak istemeleri, siyasetin
doğasında vardır. Çünkü düşüşü durdurmak, en azından iktidar ortaklığını
korumaları gerekir. Bunu başka bir liderlikle gerçekleştireceklerse, RTE’yi bir kenara itme vakitleri
geliyor demektir.
AKP içinde hesaplaşma zamanı
Haziran
seçimlerinde yüzde 41’in altına inmeleri ve herhalde son yaptıkları anketlerde
tek başlarına iktidar çoğunluğunu asla sağlayamayacaklarını görmeleri, bu umutsuzluk
krizini doğurmuş olabilir. Kimbilir belki de, dışarıya yansıtmadıkları,
40’ın altına bile düşebileceklerine ilişkin veriler var ve bu da kriz yaratmış
olabilir.
Terörün
azdığı bu gibi zamanlarda bir sosyolojik görüş paylaşılır: Muhafazakar sıradan
seçmende, iktidar çevresinde bütünleşme görülür. Terör ortamının iplerinin
salınması belki de böyle bir saptamadan kaynaklandı. Ama ülke çapında bu görüş
iktidara umduğunu vereceğe benzemiyor.
Hele hele Trakya’da, yaratılan terör ortamının
tamamen iktidarın aleyhine işlediğine ve daha da oy kaybetmesine yol açacağına
ilişkin ciddi işaretler, yorumlar, değerlendirmeler var.
AKP seçim
sonuçlarından sonra ciddi bir yol ayrımına gelir. Bir hesaplaşma kaçınılmaz.
İlk parçalanma, RTE’ciler ile RTE’siz yola devam etmek isteyenler arasında
çıkar. RTE’ciler parti başına yeni bir itaatkar lider ister. Geri kalanlar da,
artık Davutoğlu ile mi sürdürür, yoksa başka bir lider mi bulur göreceğiz.
Davutoğlu
dedim de, kamuoyunda durmadan puan kaybeden bir Başbakan ve parti lideri
konumunda. Ankara katliamı ve intihar bombacıları konusunda dedikleri yenilir
yutulur değil. “Biz biliyoruz onları ama eyleme geçmedikleri sürece bir şey yapamayız,
elde delil yok” anlamındaki sözleri, Davutoğlu’nu bitirmeye yeter
nitelikte.
Aziz Sancar özel sayısı
Yarınki
Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergimiz, NHıobel ödülül bilimcimiz Aziz Sancar
için çok özel sayflar hazırladı. Bilime yaptüığı 6 katkıdan tutun, tüm
DNA’mızın onarım haritasını çıkarttıktarı son araştırmalarına, Sancar acaba TIP
Nobeli de alır mıya kadar.. Saklanacak ve Aziz Sancar’ın bilimini yakından
tanıyacağınız bu sayıyı kaçırmayın.
15 Ekim 2015 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder