Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

5 Mart 2013 Salı

Denklemler, Nelere Gebe?


2013 çok şeye gebe.. Dananın kuyruğu bu yıl kopacak, 2014 ve 2015’de neler olacağını daha net göreceğiz.
Ufukta görünen Nisan-Mayıs’da Başbakanın anayasanının Meclise gelmesi.. Gelir mi? Bu amaçla soralım, “Pardon.. Bu Korku Ne? Yeri göğü inletiyorsunuz: Bu bize sabotaj! diye. Yoksa milletin “ayıp” diyeceği bir şey mi var ortalıkta?” 
Kopartılan gürültüye, esip gürlemelere bakılacak olursa, öyle! 
Millet bu anlaşmayı bir ayıp olarak algılarsa, ki bu güçlü bir olasılıktır, o zaman dananın kuyruğunda ilk kopuk yaşanır. Tabii CHP içindekiler, sözde “Kürt meselesi çözülsün de,” gibi başka bir ayıp politikaya yatmazsa.. diktacı bir başkanlığın kendilerinin de defterini iyice düreceği gerçeğini görmez Tüsiad ve ortalıktaki yüzergezer serseri mayınların “katıl sürece, çözün şunu” gibi, kendilerini bitirecek aptalca dayatmalarına boyun eğmezse..
CHP bu sürecin kendisini iktidar bile yapabileceği gerçeğini görebilir mi..
***
RTE’nin yaptığı açıklamalara bakılacak olursa, henüz sürecin arkasındalar. Bir iki ay daha ölçüp biçerler; kamuoyu araştırması yaptırırlar çeşitli açılardan, RTE önündeki rakamlara, BDP ve PKK’nın anayasaya karşı tavrına bakar. Apo ve BDP’den bazıları dedi ya, her ne kadar bence ağırlıklı olarak palavra bir itiraz olarak ortadaysa da, “yooo demokrasi de olmalı, anayasada diktaya gidecek yola desteklemeyiz” diye.. Olur a, bakarlarki öyle bir anayasa ortaya çıkıyor ki, RTE bununla kendilerini de derdest edip bir kenara koyabilir!! Danadan kuyruk kopmaları hızlanır..
RTE’nin önündeki seçenek bu durumda milliyetçiliğe keskin bir geri dönüştür tekrar.. Bunu hep yaptı, yine yapar! Daha geçen yıl asmaktan kesmekten bahsettikleriyle bugün anlaşma yapıp, hem türklüğü hem kürtlüğü ayaklarımın altına alırım dedi.. Başbakana hiç bir şey yabancı değildir!
***
RTE için süreci zorlaştıracak bir etken, örneğin Cumhurbaşkanı Gül’dür. Gül, Taha Akyol’un, hiç çanak olmayan, iyi hazırlanmış sorularını, CNNTürk’te yanıtladı. Ben daha cesur yanıtlar bekliyordum, ama Gül politik durumun- sürecin karmaşıklığından, bir adım geride kalmayı yeğledi. Fakat mesajlarını verdi. Örneğin RTE’nin açıkladığı Başkanlık sistemine karşı çıktı. Başkanlık olabilir ama bunun demokratik mekanizmalarla desteklenmesi, kontrol sistemlerinin kurulması gerekir, dedi. RTE’nin diktacı anayasasına hayır dedi.. Türk usulü olmaz!
Gül, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geri çekilmedi, “vakti gelince durumu arkadaşlarla tartışacağız, ona göre karar vereceğiz” dedi. “Arkadaşları” kim? Erdoğan değilse, AKP içinde ve çevresinde “Gül’cü” diyebileceğimiz çevreleri aklıma getiriyorum. Çünkü Cumhurbaşkanlığı konusunu, o makama hem de diktacı bir hukukla talip olan Erdoğan’la konuşacak hali yok!
Gül, Anayasadan Türk sözcüğünün çıkartılmasın karşı. Taha Akyol da benzer görüşte ve ikilem içinde de..
Gül bekliyor. Diktacı anayasa dayatılır ama bir şekilde yol kazasına uğrarsa.. Gül’e yeni yollar açılır. RTE’ye düz cumhurbaşkanlığı mı kalır, yoksa parti tüzüğünü değiştirir ve yeniden başbakanlığını mı gündeme getirir, Gül Çankaya’da oturmaya mı devam eder.. Yoksa bütün bu hesaplamalar ve kargaşalar içinde Köşke milletten başka bir aday mı oturur.. RTE siyasi olarak başaşağı mı tam gider.. Bütün bunları göreceğiz.
Şunu da belirteyim, vurgusunu yapmıştım daha önce, ABD’nin de gönlü Gül’den yana. Kerry’nin ziyaretinde bunu daha net gördük.. ABD özellikle RTE’nin Ortadoğu, Suriye ve Irak politikalarından çok hoşnut değil. ABD şimdi süreçte Irak’ın ve Suriye’nin bölünmesine tam karar vermiş değil. Çünkü sonrasını pek göremiyor ve kriz içindeyken başına yeni ve büyük belalar almak istemiyor.. Ama RTE onu savaşa zorluyor. Gül, ABD için daha uyumlu.. Bu konuyu ayrıca yazacağım.
Bu durum bile RTE’nin önünde epey bir engel..
Bir yıldır Gül’ün siyasi programını ve profilini yükseltme çalışmaları içinde olduğunu yazıp duruyorum.. Eğer kendisine Başbakanlık yolu açılmazsa, Gül’ü yabana atmayın derim...
***
Başa dönersek: Zabıtların açıklanması ile ayıp bir durum mu ortaya çıktı, yoksa gizli saklı bir konuda apansız mı yakalandınız da, yeri göğü inletiyorsunuz?
Yeni göğü inletmesi gereken bir parti daha var aslında.. Ama sesi hala cılız çıkıyor!
--5 Mart 2013 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder