Siyasette
Çözüm Bekleyen Sert Problemler-1
Kürt Siyasi
Hareketi, bir yeni liderlik ve politik mimarlık bekliyor. Sorunlar silahla değil,
ülkede demokratik olgunluğu genişleterek, demokrasiyi yaygınlaştırarak, geniş
bir uzlaşı sağlanarak çözülebilir. Tatlı dil ve birlik. HDP’nin, bugünkü
konumuyla ufku dardır, Kürt meselesine odaklılığı aşamamaktadır. Temel varlık
nedeni, hükümet ile PKK arasında arabuluculuk yapmaktır. PKK HDP’ye bu görevi
yükledi ve onu bu görevle sınırlı tutmak istiyor: PKK’nın yasal siyasi oluşumu...
Arabuluculuk için ise HDP’ye gerek yok. İktidarlar isterlerse, tıpkı Oslo’da
olduğu gibi, doğrudan PKK ile görüşebilirler.
HDP, Selahattin
Demirtaş’ı veya başka bir Kürt siyasi liderini bekliyor. Kendi sivil siyasi
politikaları olan, terörle çözüme asla varılamayacağını gören..
PKK ve HDP, Kürt milliyetçi hareketinin
yapılarıdır. Bu hareketlerin Kürt
milliyetçiliği niteliklerini kaçınılmaz olarak doğuran, tarihsel olarak,
Kürt ulusçuluğu ve Kürt devleti yönelişleridir. PKK, ülkeden tam kopuşun
silahlı örgütüdür.
Kürt
devletçikleri tarihsel yazgı mı?
Ortadoğu’da Kürtlerin dağınık olarak 4 ülkede
yaşıyor olmaları, hepsinin bir tek veya ayrı ayrı “Kürt devletçiklerine” dönüşmesini gerektiren bir tarihi zorunluluk
değildir. Böyle bir şey yok. Türkler de bir sürü ülkede azınlık olarak yaşıyor.
Mesela “Osmanlı artıkları” olarak Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Suriye’de...
Bulundukları ülkelerden Türkiye’ye kopup geldiler!
Irak’ta hemen hemen bir Kürt Devleti oluşumu gerçekleşmiş durumdadır. Buna “tarihsel kaçınılmazlık” gözüyle
bakılabilir. Diğer ülkelerdeki Kürtlerin de “ayrı ayrı Kürt devletçikleri”
olarak ortaya çıkmaları, veya Irak’la bütünleşmeleri, tarihsel gereklilik
değildir.
Irak’taki oluşum, PKK’dan çok önce başladı. PKK
ile Barzani arasında Kürtlerin
liderliği konusunda büyük bir rekabet oluştu. PKK şimdi Suriye Kürt bölgesinde
tutunarak, Türkiye’yi de kapsayan daha geniş bir coğrafya ve nüfusa hükmetme
peşinde koşuyor. Suriye’nin emperyalist saldırı ile parçalanması, Kürtlerin
orada bir özerk yapı oluşturmasına yol açmaktadır.
Türkiye
ancak savaşla parçalanırsa
Türkiye’de bu şimdilik imkansıza yakındır.
Türkiye’nin tam bir iç savaşa sürüklenmesini ve parçalanmasını gerektirir.
PKK bunu başaramaz. Ne kadar silahlı saldırılarını
arttırsa da. Türkiye için çok daha büyük emperyalist saldırılar gerekir. IŞİD
bir kullanışlı araç olabilirdi. İktidarın en büyük suçu, Türkiye’yi Ortadoğu
bataklığına bulaştırması ve bataklığın içimize doğru yayılmasına bizzat
yardımcı olmasıdır.
RTE/Davutoğlu’nun asla görmedikleri, bu örgütün de bir parçalama aracı
olarak kullanıldığıdır. “Besle kargayı oysun gözünü” deyişini
de mi bilmezler.
PKK da sadece Türkiye’yi bir süre daha karşılıklı
öldürülenlerin ülkesi yapmakla kalır. PKK öldürerek, yakarak, yıkarak,
bezdirerek çözüm istiyor. Ortaya çıkan tek gerçek, öldürmek konusunda PKK ile iktidar arasında bir yarış olduğudur.
PKK’nın
adeta hedefi, Türkiye’de demokrasinin rafa kaldırılması, siyasetin askeri ve polisiye
bir devleti yönetmeye dönüşmesidir. Milliyetçiliği uç noktalara körüklemektir.
PKK’nın savaş-öldürme politikası, sıradan büyük seçmen-halk çoğunluğunda sadece
savunma, lanetleme, milliyetçiliğin her türlüsüne sığınma refleksleri yaratır.
Etki-tepki-sonuç. PKK, ülkeyi büyük bir otoriterlikle yönetmek isteyenlere, bu
amaçları için uygun ortam sağlıyor.
Türkiye’de nasıl bir iktidarın oluşacağı, nasıl
bir kamuoyu duygusunun, düşüncesinin ağırlık kazanacağı, PKK’nın umuru olmaktan
çoktan çıktı. Sosyal medyadaki paylaşımlarda PKK’lılar “umurumuzda değil, biz zaten kaybeden tarafız, bize ne sizlerden..”
demektedir.
PKK’da “ortak
ülke” kavramı tam kayıp gibidir. Birlikte yaşamak yoktur. Öldürme
politikası tamamen yokluğa, hiçliğe, parçalanmaya, düşmanlığa yardımcı olur.
PKK ortada bağ-mağ hiç bir şey bırakmayacak yabancılığın adına; ayakları
Türkiye’de, ama bir Ortadoğu terör örgütüne dönüşüyor.
***
PKK’da sağlıklı bir “gelecek projeksiyonu” yapacak
liderliğin olmaması bir şanssızlıktır. Ama bugüne kadarki politikaları, PKK’nın
yazgısını da belirlemiş gibidir. Bu açmazdan çıkamayabilir. Hedeflerinin
kurbanı olabilir. Verdiği ise sadece zarar olacak.
Ama HDP, değişen koşullara uyum sağlayarak, yeni
bir anlayışın-siyasetin mimarı olabilir.
Bu anlamda bu mimarlığı yapacak liderini bekliyor
Kürt hareketi.. PKK ile kavga çıkması pahasına..
---- 2 Ağustos 2015 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder