Ama
RTE eninde sonunda erken seçimi zorlayacaktır, ama bugün ama yarın..
AKP içinde Saraylı’nın erken seçimcileri
ile Davutoğlu’nun koalisyoncuları çarpışıyor. Bunu nereden anlıyoruz? AKP
“kulislerinden” medyaya taşan söylentilerden. Haber demiyorum. Kamuoyu
oluşturma. Bir “o taraf” teşkilatın CHP ile koalisyon istemediğini, erken seçim
istediğini yayıyor. Bir “bu taraf”, ekonominin kötüleştiğinden, büyük
çoğunluğun istediği koalisyonun AKP için çok daha yararlı olacağını yayıyor.
Bir kulis savaşı içindeyiz.
Davutoğlu’nun şiddetle koalisyona
ihtiyacı var.
RTE’nin de, tek adamlığını AKP üzerinde
de vesayet şeklinde kesin ve tartışmasız sürdürebileceği, kazanabileceği bir
erken seçime.
Erken
seçim olursa kazanır mı?
Anket şirketlerine bakıyorum, henüz erken
seçim kararı bile alınmamış, ama birbirardına anketleri yayına sokuyorlar. AKP
1-2 puan artabilirmiş. Henüz söylentiler ve istekler üzerinde seçmenin tutumunu
belirlemesi zor. Ne zaman yapılacak, belli değil. Kasım mı, ilkbahar mı, MHP
hangisine destek verecek.. İktidar ilkbahar isteyebilir. Düşünsenize kaybetmiş
bir iktidar, ama bir yıl daha ülkeyi yönetiyor olacak. Nerede görülmüş böyle
bir şey? Ama “burası Türkiye abicim!”
Kazanır
mı?
Cinayetler, gözyaşları, infazlar, savaşlar içinde bir ülkede, bütün bunların
sorumlusu iktidar partisi oylarını arttırır seçim kazanırsa, “milliyetçiler”
PKK üzerine bombalar yağdırıyor diye iktidara, RTE’ye oy kaydırırsa, artık
vatanseverliğin tanımları arasına vatan sevmezlikle ilgili bilgileri –
örnekleri eklemek zorunda kalacağız. PKK ile yıllardır al takke ver külah
ülkeyi bugüne getiren iktidarı aklayacak “milliyetçiler” mi var bu ülkede!
AKP’den kaçan Kürt oyları geri dönmez.
Enerji Bakanı “keseriz üç gün elektriği
bak kuzu kuzu..” biçimindeki, uzaydan yorumları sadece kahkaha attırır.
AKP’de kalan Kürt oyları bile kaçabilir.
Önceki yazılarımda belirttiğim gibi SP üzerinde manevra gündeme düştü.
Saadet Partisi liderliğinden bir kısmı, partisini satmaya hazır olabilir. Bu iş
siyasal ve ekonomik ikbal kapılarını açmaya bakar. Peki, partinin seçmenleri
koyun mu ki yöneticilerinin ikbali için tercihlerini mezara gömsünler..
Bilemem.
Sebep oldukları ekonomik süreç ise, her
geçen ay aleyhlerine güçlü sonuçlar üretiyor. Haa, yıllardır biriken on
milyarlarca doları seçmen için seferber ederler mi, bilemem.
Ama, sırat
köprüsü üzerinde kazanma-kaybetme hesabı yapılıyor. İbre, bence kesin kaybetme yönünde gelişir. Ama nasıl olağanüstü
süreçlere sokarlar ülkeyi, onu da bilemem. Diyeceğim şu: anketleri çöpe atın
şimdilik.
Oyalama,
zaman kazanma takvimi
Saraylı, sahaya çıkar, bir iki puanı çekerim hesapları içindeyse,
yanılacağını geçen seçim sonuçlarına bakarak görebilir.
Cumhurbaşkanı, kesin erken seçim ister
mi, diye sormuştum. Hayır, ama erken seçime hazırlık yapıyor. Varmak istediği
istasyon orası. Bunun için zamana ihtiyacı var. Partisinin “koalisyon”
görüşmelerini bu nedenle uzatıyor...
Duyuyoruz ki, geniş bir anket ısmarlamış:
Seçmen ne düşünüyor.. Sonuçları kısa
sürede gelir. Buna göre ya Kasım’da erken seçime giderler, ya da ilkbaharda.
RTE başaramayacağını gördüğü bir erken
seçime kör gözüm evet demez. Kazanacağını gördüğü noktaya kadar ise
zorunluysa “koalisyona evet”
diyebilir. Eninde sonunda erken seçim olacak.
Bugün Davutoğlu- Kılıçdaroğlu görüşecek. Görüşmeden bir oyalama, zaman
kazanma çıkar. İpler ellerinde, iktidardalar, aceleleri yok. Şimdilik
Davutoğlu’nun “tamam el sıkıştık” demesini beklemiyorum: Not aldık, anlaşmazlıkları konuşalım, ilişkide kalalım, MHP ile de
görüşelim...
Tam zaman kazanmaya uygun oyalama takvimi yürürlükte. Ama zaman
öyle bir şey ki, aşağı tükürsen de yukarı tükürsen de..
--10 Ağustos 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder