Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

28 Ağustos 2015 Cuma

Gerçekten seçimler yapılacak mı?


Eğer bugünkü koşullar değişmezse, ülkenin gündemindeki 3 ana konu ağırlaşarak sürecek:

a) PKK ile çatışma, ülke çapında feryatlar.. Kandil tek taraflı ateşkes yapmayız, ancak hükümetle masaya oturabiliriz diyor. PKK/KCK, kalkıştığı hamlede, ülkenin canını acıtıyor ama kurduğu hakimiyet alanlarından yitiriyor. Görünen o ki, Kürt bölgelerindeki “paralel devlet yapısı” öğeleri, bu süreç icinde epey dağıtılacak. PKK/KCK’nın ABD ile ilişkilerinde, Türkiye’ye karşı tercih edilebileceklerini düşündüklerini sanmıyorum. Ama silaha sarılmalarının RTE’ye yeni oyun alanları açtığı kesin.

b) Ekonomi aşağı doğru, yoksullaşma dönemi: Seçime kadar bu inişi durduracak veya kayıpları yukarıya doğru telafi edecek hiç bir gelişme beklememeli. Ancak yüksek faizlerle risk sever sıcak parayı çekebilirler. Bu durumda faiz lobisi bizzat iktidar ve Kaçak Saray’ın kendisi oluyor. Türkiye büyük bedeller ödemeye başladığı eğik düzlemde aşağı kayıyor. Nerede durur bilinmez.
Bu süreç iki ay içinde ne kadar daha etkili olur?

AKP sandık mühendisliği yapar

c) Düşman kamplaşmaya devam: RTE, ötekileştirerek kendi oy cephesini koruma eğiliminde. Her zamanki gibi. Ve yine hedefinde MHP ve seçmeni! Bu kez, PKK’ya vurarak seçmeni geri kazanma peşinde. Bunu başarır mı, bilmiyorum, farklı öngörüler var.
 Türk-Kürt” kamplaşması da yine şiddetle devreye girdi. PKK/KCK, eskisi gibi yine ayrıştırıcı rolde; Kürtleri “Kürt kampı”nda toplama politikası yürürlükte. Yazdığım gibi, “Kürt safları” sıkılaşıyor, AKP’den buraya akışlar belirgin. Bu kampta CHP’nin gözü ve sözü olamaz. Ama Türk-Kürt bloklarının karşı karşıya oluşması ülke için zerre iyi değil.
AKP çevresindeki seçmen bloğunun erimesi- azalmasının (önce yüzde 35 sonra 30’a doğru) koşulları ayrı bir yazı konusu..
***
Şimdi gelelim, bu koşullar AKP’ye seçim kazandırır mı ve seçim gerçekten yapılır mı sorusuna...
Eğer bugünkü siyaset böyle giderse, çok zor. Tek başına iktidar çoğunluğu Kaf Dağı’nın ardında gözüküyor. Peki sandıktan durumu değiştirici sonuç çıkmazsa, neden bu erken seçim dayatması? Bu önemli bir soru. AKP’lilerin verdiği en sıradan ve doğal yanıt, “aklımız kalmasın bir kez deneyelim, ya çıkarsa..”.
Ama biliyoruz ki, AKP her zaman sandık mühendisliği yapar. Her seçimde planları olmuştur. Bugün yaşadıklarımızdan daha büyük ve AKP’ye oy kaydıracak olaylar beklemeli miyiz? Her şey olabilir hiç bir şey de olmayabilir. Sadece aklımızda bulunsun. Zaten Anayasa’ya, parlamenter sisteme, kendi hükümetine bir RTE darbesi yaşanıyor. Ülkeyi daha büyük kaosa sürükleyecek bir durum, RTE’yi de bitiren sonuç üretebilir. Sandıklarda hile de zor, Oy ve Ötesi ve tüm partilerin geçen seçimlerdeki gibi örgütleniş biçimi, iktidarın planlarını boşa çıkartır. Sandık hilesi, bir kaostur.
Peki seçimlerin yapılmama olasılığı yok mu? Düşünmeye devam.

Bol Kepçe 4,5 - 5 G
Yeni kuşak “hücresel iletişim ihalesi” yapılıyor.. Yine uzmanıma sordum. “Liberal devlet”den “faraş devlet politikasına geçiş” dedi: “Al, neye istersen ona kullan mantığı ile bir ihale. Haberlerde, ‘800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketinin asgari değer toplamı yaklaşık 2,3 milyar Avro olacak deniyor. Bu şekilde devletin ‘düzenleyici’ etkisi çok zayıflamış oluyor.

Tüm devletler, bu frekansları gıdım gıdım, belli amaçlara yönelik ihale eder. Bizimkiler bol kepçe, bugünden, gelecekte belirlenecek teknolojilerin zeminini satıyor. Bir olasılık, Maliye paraya fena halde ihtiyaç duyuyor, bu frekansları ‘kapatacak’ şirketler bu frekansları çok amaçlı olarak elde bulundurmaktan para kazanacak.”
--25 Ağustos 2015 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder