Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

15 Nisan 2020 Çarşamba

Çözümü zor büyük ikilem ve koronayı kontrol için eksik 4 koşul

12 Nisan 2020 Pazar / Bilim ve Siyaset


Rejimin siyasi – oy hesaplarıyla, muhalif belediyelerin halka hizmetlerine yaptığı, kendilerini sürekli küçük düşürecek anlamsız müdahalelerini bir kenara bırakın.. Şu dönemde olağanüstü sürecin sorumluluğunu muhalefetle ortak adımlar atarak paylaşma basiretini gösterebilse, ülke için her şey daha sakin ve kolay geçecek. Gece 24’de sokağa çıkma yasağını ilan etme gibi gelebilecek öneri ile, belki de yaşanan dün geceki panik ve büyük bulaşma önlenebilirdi.
Belli ki Saray ve çevresi ülkeyi yönetmekte yeterli fikirsel donanımdan yoksun. Önlerindeki, belki de bizim resmen görmediğimiz koron tablosu da onları paniğe sevketmiş olabilir.
En az 3 haftalığa yayılması zorunluğu olan total yasağın doğuracağı ekonomi kaygısı anlaşılabilir bir şey... Hele bütçenin delik deşik olduğu ve ekonomiden bütçeye akacak paranın neredeyse durduğu bu günlerde.. Ne yedek akçeleri var ülkenin geleceği için ne da tez elden satabilecekleri. Hepsini harcayıp bitirdiler. Üstelik otoyol köprü geçit şehir hastaneleri havaalanları vb, tüm bu övündükleri “büyük eserler”e hazineden aktaracakları milyarlar birikip dururken.

Büyük ikilem

Fakat ülke ve ekonomi aynı zamanda bir korona kıskacı içinde..
Hem ekonomiyi temel üretim alanlarında ölçüde açık tutacaksın hem de korona yayılmasını önleyecek ve adım adım yok edeceksin...
Bir ikilem ki, çözümü zor problem.
Genellikle dünyanın yaptığı “üç hafta yasak”.
Öncelik koronayı kontrol altına almaya veriliyor.
Çünkü, insan canı ve sağlığı birden ön planda, çünkü modern zamanlarda dikeylikte, bulaşıcılıkta ve kitlesel ölümlerde bugüne kadar görülmemiş bir salgınla karşı karşıyayız. Bekleyelim bağışıklık kazansın millet, gripten de insanlar ölmüyor mu gibi toplum açısından safsatadan başka anlamı olmayan politikaların geçerliği yok. Toplum bir an önce bu beladan kurtulmak istiyor.
Bunun da şimdilik en geçerli yöntemi, yasak.
Bu ekonomiyi de durduracak şüphesiz.

İkilemin orta yolu veya 4 koşul eksikliği

Ya ekonomi ya da virüs, seçeneğinin orta yolu yok mu, rejimin de aradığı bu. Fakat bu “hem ekonomi üretecek hem virüs artmayacak” mükemmel yolun ülkemizde uygulanması mümkün mü?
Evet olabilir(di). Birinci koşul, çalışanların yolculuğunda, işyerlerine ve dönüşlerine kadar uzanan günlük hayatının, en az yüzde 90’ın üzerinde koronasız geçmesini sağlayacak bir sistemi kuracaksın. Rejim olarak bunu kontrol edecek önlemler almaktan acizsen, askeri disiplinli bir koridor, (“soğuk zincir gibi) kuramıyorsan, koronayı kontrol edemezsin.
İkinci koşul, sahip olduğumuz insan davranışı, kültürü, cehaleti, umursamazlığı, akıllılığı, davranış biçimi, inancının müsaitliği vb. Tüm bunların sahaya yansıyan bir ortalama bileşeni kültürel – sosyal bileşeni var...
Bu bileşenin, kendi başlarına bırakıldığında, ne kadar koronaya karşı savaşa ve politikalara destek olabileceği, bu anlamda ne kadar bir toplumsal bilince sahip olduğu konusunu, önceki geceki testte gördük. Bu test ve daha önceki davranışlar bize yeterli fikir veriyor. Dolayısıyla insanların korona önlemlerine uyacağına güvenerek, ekonomik faaliyete tam izin vermenin, çok güvensiz bir ortam yaratacağı açık.

Almanya ve biz, ne eksik

Mesela Almanya, bu yolu seçti ve oradan ilerliyor.
Almanların insan kültürü bileşeni bizimle hiç uyuşmuyor.
Disiplin de var, inanç da, genellikle.
Almanlar bu yolu seçerken, üçüncü bir koşulu derhal ve hemen uygulamaya koydular: Test sayısı 1,5 milyona gidiyor. Sıkı bir yaygınlığı kontrol. Bizde ise son iki şartın karşılığı yok.
Dördüncü bir koşulun da yok, Almanlarla kıyaslarsak: Para! Oranın kasası dolu, dolayısıyla cephane desteği bol, biz de o da yok.
Bizde beşinci bir koşulun karşılığı da zayıf, yöneten siyasetin kültürel ve akli içeriğinin güçlü olması!
Evet, bu ikilemden nasıl kurtulacak Rejim ve ülke?
Tek şans sanki üç haftalık yasak gibi duruyor.
Not: Amiral Battı’nın yayıncısının ve yandaş on paralık bazı yazarların sokağa çıkma konusundaki yüksek zekalı parlak fikirleri (bu ikinciler iç savaş çıkartacaklar bile dedi), ülkede sadece koronayı kışkırtma görevi görüp durdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder