CHP
Neden Yükselemedi-3:
Çeşitli çevrelerden konumuza eleştiriler
geliyor. Bunlardan bir kısmı “Y-CHP”, “Atatürk’ten vazgeçme” vb gibi nedenleri
gösteriyor. Onlara diyorum ki, “peki
seçim meydanlarında Atatürk, laiklik gibi, partinin zaten içselleştirmiş olan konuları
işleseydi, kimden oy alacaktı, AKP’den mi, HDP’den mi yoksa MHP’den mi?” Bu
eleştirilerin seçmende karşılığı yok, rahatsızlıklar olsa bile.
Bazıları Kılıçdaroğlu’nu övüyor, çok
çalışıyor diyor “ama kitleleri
sürükleyecek lider değil..” Bazılarına göre ekonomik vaadleri kitleler inandırıcı bulmadı.
Fakat, herşey mükemmel olsa bile, CHP yine aynı puanı alabilirdi! Mesela
CHP’nin “AKP muhafazakar bir parti,
oradaki seçmenden oy alacaksak sağa açılalım, İslamcılığı bilinenleri vitrine
koyalım, oy kopartırız” gibi görüşlerin hakikatle örtüşmemesi gibi.
Her
seçime milyon genç katılıyor
Bir akademisyen dostum, bir yakını niye
oy vermedi soruştururken, iktidarın sık dile getirdiği SSK müdürlüğü yalanlarını
tekrarladığını, “bunları imam camide anlatıyor” dediğini naklediyor. Şüphesiz,
iktidarın tv kanalları dahil her türlü hukuksuzluğu ve edepsizliği yapıyor,
devletin tüm olanaklarını kullanıyor. İktidar yüzsüzlüğüyle baş edemezsiniz, bu
yolla kendine en az yüzde 2 oy aktarmıştır.
M.
Özmen:
“Görünen o ki aslında CHP bu ülkede alabileceği maksimum oyları almakta.
Genç nüfusu etkin şekilde kendisine çekemediği sürece de bu oran 25'leri asla geçemeyecek
(gençlik kolları diye bir örgütü olmayan bir parti bu).”
Evet etkin bir gençlik
örgütü yok. Oysa her seçimde büyük bir
genç kitle oy veriyor. Ayrıca etnik ve ideolojik kopuşların dışında,
AKP’nin ana gövdesini henüz koruduğunu dün yazmıştık.. Daha heyecanlı ve sokağa
hakim bir liderin biraz daha oy getireceğini de varsayabiliriz. Kılıçdaroğlu
yine de partiyi dengede tutuyor.
CHP’nin şu sorulara yanıt bulmalı: Örgüt
çalıştı mı, yüzde kaçı. Dinamik bir örgüt yaratılabildi mi.. Seçim
açıklamalarını örgüt makinesi, dişlileri kasnaklarıyla halka ne kadar
anlatabildi.
Seçim
sonrası bilgi üretmeli
CHP’nin seçim sonrası hemen bilgi üretmesi gerekiyor. Seçim vaadlerinin
halkta karşılığı ne kadar oldu? Neden fazla olmadı. AKP’nin yüzde 41 seçmeni
CHP ve vaadleri konusunda ne düşündü. Bu seçmen ne kadar rasyonel, çıkarlarını
düşünerek davrandı, bu çıkarlar neydi.. Ve daha bir dizi soru.
İktidar meselesi iki aylık yoğun bir
propaganda zamanı ele geçirilecek bir yer değildir.. Hele muhalefette ve
zorlukları olan parti için. için.
Bir okur, sivil toplum örgütleri içinde
CHP’yi destekleyen kimse yok, dedi. Doğru. Bir işadamı derneği bile yok. Böyle bir
iktidar altında siyasal duruşunu resmen açıklayacak şirket veya patron derneği
olması zor. Kaldı ki, MÜSİAD bile AKP’ye sadece yakın. Belki böyle bir dernek
hiç bir zaman olmayacak. Medya gibi iletişim ağlarında köşe başını tutanların
da CHP umurlarında değil.
CHP’nin merkeze bağlı çalışan bilim ve
kültür kuruluşu dışında, yerlerinde sürekli bilgi ve proje üreten, yaygın
akademik ve gönüllü ağlara sahip olması gerekir. Bir tanıtım ve propaganda ağı
sürekli çalışmalı. “Merkez Türkiye”
projesi birden ortaya atıldı.. Belli ki henüz hazır değil (Bu Cuma dergimizde
Bayram Ali Bey’in yazısı var).
Geleceği
iktidarda değilken kurmalısınız
Bu iyi de, partinin “ekonomiyi teknoloji
temelinde dönüştürecek” projelerini görmüyoruz. Oysa CBT’de ve üniversitede
teknoloji politikaları uzmanlarımız var. ARGE’ye
önem vereceğiz, iyi güzel de, bu alanda dönüşüm çok yavaş olur. Örneğin
Türkiye’yi ithalatçı değil, mesela 3 ana alanda üretici kılacak ve mümkün olan
en kısa sürece sıçrama yapılacak ulusal bilim ve teknoloji -ARGE
politikalarınız var mı?
Türkiye’de iktidar yabanın ağzında,
halkın davranış basamağı alt ekonomik düzeyde.. Bunları aşmak için ne
yapacaksınız? Sağa kaymakla olmaz bu iş. Bu moktan düzene ciddi bir seçenek
oluşturacak ve başka bir ülke gerçekten mümkün diyecek ve topluma önderlik
edecek, onu ileriye götürecek bir rehber-önder olmalı bir iktidara talip parti.
Geleceği, geleceğin ülkesini kendi
ellerinizle, henüz iktidarda değilken kuracaksınız.. Bu rüyanız olmalı..
Avrupa’ya bakın, değişimin rüzgarını hissedin.
--- 25 Haziran 2015 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder