Seçimlerden önce en olası koalisyon
seçeneği olarak AKP-MHP’yi yazmıştım. MHP lideri Bahçeli seçim gecesi “AKP-CHP-BDP
çok geniş bir tabanda koalisyon olur, biz muhalefet lideri olmaya hazırız”
diyerek, sanki AKP ile koalisyonu kapattı.. Öyle mi? Hayır, bence pazarlığı en
yüksek noktadan açtı..
Yolsuzluk olaylarıyla sarsılan ve hedef
tahtasına oturtulan AKP ile koalisyon kolay değil. Partilerin AKP’den buna
karşılık ciddi bir bedel istemeleri de doğal. Hepsinin kendi seçmen kitlesine
koalisyonu haklı göstermeye şiddetle ihtiyacı var. Bu bedel şüphesiz ki
Cumhurbaşkanına patlayacak. AKP içinde gerçekten bağımsız yeni bir iradenin oluşması söz konusu olmadığı sürece,
koalisyon da zor, kimle yapılacak koalisyon?
Bu birinci soru.. Yani mesele öyle basit
değil, en azından benim açımdan böyle. Yeni irade Davutoğlu olabilir mi? 4 eski
vekile yeniden Yüce Divan yolunun açılması yeterli olur mu.. Yoksa AKP’nin
başına yeni ve gerçek bir lider mi gelir... Koalisyona aday partilerin önünde
böyle ciddi sorular var.. Her durumda, RTE’nin hükmünün sona erdirilmesi, sanki
doğa kanunu gibi bir şey.
AKP, ilk seçenek MHP ile görüşecektir.
Çok çok zorlu bir sürece girildiği açık ve seçik..
AKP/RTE’nin ilk taktiği, “işte
görüyorsunuz koalisyona yanaşmıyorlar... hükümet kurulamıyor, ekonomi dibe
vuruyor” sonucunu üretmek; bu işin olanaksızlığını göstererek ve
seçmeni ikna ederek, ancak bundan sonra erken seçimin kapısını çalmak ve tek
başına iktidar olanağını yeniden aramak. Muhalefet partilerini “hükümet etmekte sakat partiler”
gösterecekler.
Bahçeli, MHP tatmin edici sonuçlara
ulaşırsa “Türkiye’yi hükümetsiz bırakmaz.” Bu, en yakın koalisyon
seçeneği olarak gözüküyor şimdi.
Gerçekçi
ol imkansızı iste
Nedir o diyeceksiniz: MHP-HDP-CHP koalisyonu. Bu mümkün mü.
Hepiniz hayır diyeceksiniz. Evet hayır.. ama imkansızı konuşmalıyız, çünkü Kürt
meselesi temel sorunlardan biridir. Kürt meselesini bizim kanaat önderleri
kapalı kapılar ardında, al -ver ilişkileri içinde, gizli pazarlıklarla,
Türkiye’ye karıştırmayarak işe, “çaktırmadan çözme”ye yattılar ve bunu da olası
gördüler. Buna olamayacağını yazdım çizdim.
Bu tutumlarıyla da AKP iktidarı
destekçiliğini sürdürdüler! Bizzat HDP “eyvah AKP iktidarı yıkılacak”
korkusuna kapılmadı mı?! AKP türü çözüm sürecine destek, AKP’nin iktidarını
sağlamlaştırmak oldu. AKP şimdi tam ters köşede! Ne yazık ki Türkiye böyle..
Peki neden imkansızı isteyelim? Çünkü
Kürt sorunu olsun, AKP’nin yarattığı adalet, hukuk ve demokraside yarattığı
büyük tahribatı gidermek, bir İskender kılıcıyla “kördüğüm”ü parçalamakla
mümkün olabilir. Türkiye’nin yolunu açacak güçlü bir anahtar hükümeti düşünmek
gerek.
İki “milliyetçi uç” nasıl bir araya
gelecek?
MHP’yi
büyütecek bir süreç
Bu belki de MHP’nin Kürt meselesinde,
bugünkü politikalarının dışında temel bir görev üstlenmesiyle mümkün olur.
Böyle bir politika ve bu konuda elde edeceği başarının, MHP’ye arzuladığı merkez kitle partisi olma yolunu hızla
açar, AKP’nin tabanından önemli bir kitleyi çeker, bir çözüm partisi olarak
gelişir.. MHP böyle tarihi stratejik hamleyi yapabilecek bir düşünce iklimine
sahip olabilir mi?
“Milliyetçilik”,
ülkenin temel sorunlarını çözmeyi içerir.
Tabii, buna karşılık HDP’nin de MHP’ye
karşılık verecek bir konuma gelmesi gerekir. Bir “ulusal uzlaşı” şarttır.
Mesela PKK’nın silahlarını bırakıp sivil siyaseti hedef alması.. Çözümün makul
ve ülkeyi birleştirecek bir temele yayılması.. HDP’nin Kürt siyasetinin tek
temsilcisi ve politika yapıcısı olarak sivrilmesi..
MHP’ye de HDP’ye de kendi kitlelerini
tatmin edecek karşılıklı bonuslar gerekir. Aklıma Alpaslan Türkeş’in Ermeni diyasporası ile sürdürdüğü gizli
görüşmeler geldi! MHP Türkiye’nin pek çok sorunu için çözüm partisi mi olabilir
mi? Ya HDP? Kürt meselesinin çözümünün, uzlaşıcı ve özgürlüğün genişlediği
ortamlara gereksinimi olduğunu düşünüyor mu?
Savaş olasılıkları bundan sonra sadece
düğümlerin üzerine düğüm atar!
CHP şüphesiz ki bu süreci yönetecek ana
güç görevi üstlenebilir.
Bir hayal gibi duruyor, değil mi?
--- 9 Haziran 2015 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder