Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Haziran 2015 Çarşamba

CHP-HDP-MHP Koalisyonu, İskender'in Kılıcı: En Yakın Olasılık mı Daha İyi, En Uzağı mı?!

Seçimlerden önce en olası koalisyon seçeneği olarak AKP-MHP’yi yazmıştım. MHP lideri Bahçeli seçim gecesi “AKP-CHP-BDP çok geniş bir tabanda koalisyon olur, biz muhalefet lideri olmaya hazırız” diyerek, sanki AKP ile koalisyonu kapattı.. Öyle mi? Hayır, bence pazarlığı en yüksek noktadan açtı..
Yolsuzluk olaylarıyla sarsılan ve hedef tahtasına oturtulan AKP ile koalisyon kolay değil. Partilerin AKP’den buna karşılık ciddi bir bedel istemeleri de doğal. Hepsinin kendi seçmen kitlesine koalisyonu haklı göstermeye şiddetle ihtiyacı var. Bu bedel şüphesiz ki Cumhurbaşkanına patlayacak. AKP içinde gerçekten bağımsız yeni bir iradenin oluşması söz konusu olmadığı sürece, koalisyon da zor, kimle yapılacak koalisyon?
Bu birinci soru.. Yani mesele öyle basit değil, en azından benim açımdan böyle. Yeni irade Davutoğlu olabilir mi? 4 eski vekile yeniden Yüce Divan yolunun açılması yeterli olur mu.. Yoksa AKP’nin başına yeni ve gerçek bir lider mi gelir... Koalisyona aday partilerin önünde böyle ciddi sorular var.. Her durumda, RTE’nin hükmünün sona erdirilmesi, sanki doğa kanunu gibi bir şey.
AKP, ilk seçenek MHP ile görüşecektir. Çok çok zorlu bir sürece girildiği açık ve seçik..
AKP/RTE’nin ilk taktiği, “işte görüyorsunuz koalisyona yanaşmıyorlar... hükümet kurulamıyor, ekonomi dibe vuruyor” sonucunu üretmek; bu işin olanaksızlığını göstererek ve seçmeni ikna ederek, ancak bundan sonra erken seçimin kapısını çalmak ve tek başına iktidar olanağını yeniden aramak. Muhalefet partilerini “hükümet etmekte sakat partiler” gösterecekler.
Bahçeli, MHP tatmin edici sonuçlara ulaşırsa “Türkiye’yi hükümetsiz bırakmaz.” Bu, en yakın koalisyon seçeneği olarak gözüküyor şimdi.

Gerçekçi ol imkansızı iste
Nedir o diyeceksiniz: MHP-HDP-CHP koalisyonu. Bu mümkün mü. Hepiniz hayır diyeceksiniz. Evet hayır.. ama imkansızı konuşmalıyız, çünkü Kürt meselesi temel sorunlardan biridir. Kürt meselesini bizim kanaat önderleri kapalı kapılar ardında, al -ver ilişkileri içinde, gizli pazarlıklarla, Türkiye’ye karıştırmayarak işe, “çaktırmadan çözme”ye yattılar ve bunu da olası gördüler. Buna olamayacağını yazdım çizdim.
Bu tutumlarıyla da AKP iktidarı destekçiliğini sürdürdüler! Bizzat HDP “eyvah AKP iktidarı yıkılacak” korkusuna kapılmadı mı?! AKP türü çözüm sürecine destek, AKP’nin iktidarını sağlamlaştırmak oldu. AKP şimdi tam ters köşede! Ne yazık ki Türkiye böyle..
Peki neden imkansızı isteyelim? Çünkü Kürt sorunu olsun, AKP’nin yarattığı adalet, hukuk ve demokraside yarattığı büyük tahribatı gidermek, bir İskender kılıcıyla “kördüğüm”ü parçalamakla mümkün olabilir. Türkiye’nin yolunu açacak güçlü bir anahtar hükümeti düşünmek gerek.
İki “milliyetçi uç” nasıl bir araya gelecek?

MHP’yi büyütecek bir süreç
Bu belki de MHP’nin Kürt meselesinde, bugünkü politikalarının dışında temel bir görev üstlenmesiyle mümkün olur. Böyle bir politika ve bu konuda elde edeceği başarının, MHP’ye arzuladığı merkez kitle partisi olma yolunu hızla açar, AKP’nin tabanından önemli bir kitleyi çeker, bir çözüm partisi olarak gelişir.. MHP böyle tarihi stratejik hamleyi yapabilecek bir düşünce iklimine sahip olabilir mi?
Milliyetçilik”, ülkenin temel sorunlarını çözmeyi içerir.
Tabii, buna karşılık HDP’nin de MHP’ye karşılık verecek bir konuma gelmesi gerekir. Bir “ulusal uzlaşı” şarttır. Mesela PKK’nın silahlarını bırakıp sivil siyaseti hedef alması.. Çözümün makul ve ülkeyi birleştirecek bir temele yayılması.. HDP’nin Kürt siyasetinin tek temsilcisi ve politika yapıcısı olarak sivrilmesi..
MHP’ye de HDP’ye de kendi kitlelerini tatmin edecek karşılıklı bonuslar gerekir. Aklıma Alpaslan Türkeş’in Ermeni diyasporası ile sürdürdüğü gizli görüşmeler geldi! MHP Türkiye’nin pek çok sorunu için çözüm partisi mi olabilir mi? Ya HDP? Kürt meselesinin çözümünün, uzlaşıcı ve özgürlüğün genişlediği ortamlara gereksinimi olduğunu düşünüyor mu?
Savaş olasılıkları bundan sonra sadece düğümlerin üzerine düğüm atar!
CHP şüphesiz ki bu süreci yönetecek ana güç görevi üstlenebilir.
Bir hayal gibi duruyor, değil mi?

--- 9 Haziran 2015 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder