Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Mart 2011 Pazartesi

Yaşasın Özgürlük! (Yamuk Gazetecilik Üzerine)

Bugün (13 Mart) Bursa Kitap Fuarında olacağım; ama kalbim, gazeteci arkadaşlarımın Tünel- Taksim yürüyüşünde atıyor olacak. İçimden bağıracağım, hazırlanan pankartları da taşıyor olacağım! Yaşasın özgürlük! Kahrolsun baskılar, kahrolsun bütün diktatörlükler, kahrolsun sahte/çarpıtılmış hukuk! Kahrolsun cemaat rejimi! Yaşasın özgür toplum!


Herkes, siyasi ve hukuki ahlaksızlıklara karşı sesini yükseltmeli, göğsünü gere gere sokaklarda özgürlüğü savunmalı! Bunu bugün değilse başka ne zaman yapacağız? Halkı bilgilendirme görevini yapanlar, iktidarı eleştirme hakkını kullananlar, ülkede devletin etkin yerlerini ele geçiren dinci örgütlenmeler üzerine yazanlar yokedilmeye çalışılıyor..


Başbakan diyor ki “bizi sürekli eleştirenler var, hepsine yetişemiyoruz..”! Bu da şu demektir: Onların da başını ezdiğimiz gün rahatlayacağız!
Bunu hiç bir zaman yapamayacaklar!
Bugün arkadaşlarımla birlikte özgürlük için yürüyor olacağım!
Yaşasın özgür toplum! Yaşasın özgür basın!
***
Ancak aynı zamanda “yamuk gazeteciliğe karşı” da yürüyor olacağım!
Yönetimin, düzenin, hukukun, yargılamanın yamuk olduğu ortamlarda, hele hele gazetecilik mesleği ilk yamultulan alanlardan birisi olur.. Yamultan, tabii ki yöneten siyasettir!
Siyaset, kurmak istediği rejim, düzen için, medyayı kullanır öncelikle! Akı kara, karayı da ak göstermelidir! Bu amaçla medya biçilmiş kaftandır! Çünkü günümüzde medya çeşitli iletişim kanallarıyla tüm toplumu, en azından yarısını bir ağ gibi sarmıştır. Bu ağ içindeki toplumu mümkün olduğunca yönlendirebilmeyi, özellikle otoriter/ diktatorya eğilimli iktidarlar çok isterler ve bu yönde çalışırlar!


Kara medya ve kara yazarlık, yamuk basın, böyle iktidar zamanlarında ortaya çıkar!
Yamuk medya, olguları çarpıtır... Hukuki gerçekleri çarpıtır. Doğruluğu bilinmeyen, kanıtlanmamış, bir iddia niteliğindeki “verileri” ve söylentileri, veya kasıtlı çarpıtılmış iddiaları, mutlak gerçekmiş gibi sunar. Bu çarpıtmayı tezgahlayanların değirmenine su taşır.


Yamuk medya, bir kaç yıldır ayyuka çıkmıştır.. Bu nedenle, ben, yamuk medyacılığa karşı da yürüyorum bugün!
***
Yamuklar diyecektir ki, kardeşim, iktidarın medyayı da ele geçirdiğini nereden çıkartıyorsun! İktidar, “ileri demokrasi” kurmak için çalışıyor, ordusuz, demokratik bir siyaset inşa etmek için çırpınıyor! Biz de ona yardımcı oluyoruz!
Öyle mi?
Siyasetin ve yönettiği devlet ve araçlarının niteliğini belirleyebilmek için, medyaya bakacaksınız! Medya özgür mü? İktidarın medya üzerinde baskısı var mı? İktidar medyayı kendi istekleri doğrultusunda yönlendiriyor mu?


Medya, iktidarın hışmından korkarak mı yayın yapıyor! Bunun için normal zamanlarda başvurmayacağı kararlar mı alıyor, haber ve yorumlarında iktidarı küstürmeyecek, en azından gazabını üzerine çekmeyecek yayın politikası mı izliyor? (Çünkü neredeyse tüm medya patronlarının sanayi kuruluşları ve iktidarla işleri var, iktidarın maliyeyi, sevmediği patronların üzerine saldığı, örneklerle kanıtlanmış bir olgudur.)
İktidar, bütün bunların ötesinde, satın almalarla bir iktidar basını mı yaratıyor! İcra gücünü, yandaş olmayan medya üzerinde kullanıyor mu?
Bütün bu sorulara evet yanıtını veriyorsanız (hepsi kanıtlanmıştır!), herkesin birleşmek zorunda olduğu asgari müşterek, iktidarın demokrasi konusunda iyi niyetli olmadığıdır! Bu saptama, iktidarın niyeti hakkında önemli bir göstergedir!
Bu basamaktan yukarıya doğru tırmandırırsınız değerlendirmenizi.. bunun için iş dünyasına da bakarsınız... Ülkede hukuksuzluklara da bakarsınız.. Nasıl bir toplum yaratıldığına, yaratılmak istendiğine bakarsınız... Daha pek çok göstergeye bakarsınız..
Ve dersiniz ki, özgür toplum tehlikede! Yarı demokrasimiz bile tehlikede ve imdaat diye bağırırsınız!!
***
Yamuk gazeteci ve yamuk yazar, hukuku çarpıtır... Örneğin, son örnek olarak şunu yapar: OdaTV internet sitesinde bir “Medya 2010” adında bir belge bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu polisin iddiasıdır!
Belge aptalcadır ve sahtedir, yarın bunun üzerinde duracağım.. Ama en azından, bu belgenin gerçek olduğu bile belli değildir.. delil midir, bilinmez.. Yamuk medya ve yamuk yazar ise, bunu kesin doğru kabul eder..
Bunu yazılarında yazan, TV’lerde söyleyen herkes, yamuk gazeteci ve kara yazardır! Bunun ötesinde bu tutum, ahlaksızlığın en büyüklerindendir!
Ben bunlara karşı da yürüyorum bugün!
---13 Mart 2011/ Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder