Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

24 Mart 2011 Perşembe

Vahşi Kurt Sürüsü


Bir sürü edepsiz ülke, dünyanın en güçlü silah ve ordularına sahip ahlaksızlar takımı, küçücük bir ülkenin tepesine çöktü...
Mesele önce Libya’da halkın bir diktatöre karşı mücadelesiydi... Ancak tarihsel yağmacı İngilizlerin hemen “isyancıların” arkasında olduğu, kısa sürede ortaya çıktı. İngilizlerin seçkin paraşütçüleri bir çiftlikte ele geçirildi! İngilizler Kuzey Afrika çöllerinden Anadolu ve Irak’a kadarki bölgeden, askeri anlamda ne zaman eksik oldular ki!
Anlaşılan epey barışçı başlayan Libya’daki sivil gösteri, vahşi kurt sürüsünün aldığı koku ve silahlı kışkırtması ile iç savaşa dönüştürüldü; ardından da, “halkı korumak” bahanesiyle BM’den karar çıkartıldı.. Sarkozy adındaki kurtbaşının en yağlı parçayı koparmak için öncü saldırısı başladı; kurulan “kurtlar koalisyonu” şimdi küçücük bir ülkeyi parçalara ayırıyor!
Olacak şey değil! Sonu belli bir saldırının muzaffer komutanları olarak göğüslerinde böyle bir kahramanlık utanç madalyası takacaklar, rezil ahlaklarıyla ortalıkta demokrasi ve insan hakları cakası satacaklar! Batı demokrasisi, giderek ahlaksızlar yönetimine dönüşmektedir.
 Mesele artık, Libya’da halkın daha çok özgürlük ve demokrasi isteği meşru isteğini çok aşmış ve bir emperyalist saldırıya dönüşmüştür... (Hayret ki CHP bile bu durumu meşru görebiliyor! )
***
Kaddafi haklıdır; Haçlı Seferi saptamasını, nitekim Fransız İç işleri Bakanı Claude Geagant da doğrulamaktadır: Evet bu bir Haçlı Seferi’dir ve öncülüğünü de Fransa yapmaktadır!
Emperyalist saldırı ile Batı, İslam dünyası üzerindeki ekonomik ve siyasi egemenliğini şimdi “demokratik sistem” uydurukluğuyla sürdürmenin pozisyonunu almıştır. Bu ülkelerde kurulacak demokrasiler, uzun yıllar uyduruk kalacaklardır; dahası belki de bazıları hiç demokrasiye ulaşamayacaklardır bile; demokrasiler, tarihsel bir sürecin sonunda ortaya çıkmış yönetim biçimleridir.. Hiç bir zaman “kurduk” demekle kurulmamışlardır!
İslam ülkeleri, Batıya bağımlı, kukla başkanlar sistemiyle onyıllarca yönetildi, ama Batının sömürgeleri, yoksul ve parçalanmış olmaktan kurtulamadılar...
Şimdi yine uyduruk bir demokrasi rejimiyle, (çünkü zamanın ruhu!), yine batı egemenliği altında, yine yoksul ve parçalanmış olarak, onyıllarca daha yönetilecekleri yeni bir zaman başlangıcına – tüneline girmektedirler!
***
Hristiyan Batı ve İslam Ortadoğu, iki kültür arasındaki bu bin yıllık tarihsel farklılığın, bu kadar gerçek bir olgu olabileceğine hiç bir zaman inanmamıştım! Ama 10 yıldır Avrupa’nın vurguladığı “Hristiyan kültür” ve müslüman dünyaya yönelik Haçlı Seferi, bu olguyu doğruluyor!
 Bütün amaç, “Batı Hristiyan kültür”ün egemen kalması, sömürgeciliğini yani piyasalar üzerinde ekonomik üstünlüğünü sürdürmesidir.
Bunu gerçeleştirmek için kullanılan siyasi aletler, dönemin ruhuna göre değişebilir; bir zaman diktatörleri, uyduruk parlamentolu Başkanlık sistemlerini, darbeci askerleri kullanırlar.. Şimdi ise “demokrasi”yi, çoğulcu sistemleri kullanma zamanları!...
Çünkü bu zamanlar, İslam ülkelerinde insanların onyıllardır insan yerine konmamaya, baskıya, polis rejimine, işkenceye, yoksulluğa karşı ayaklanmasıyla, daha iyi bir hayat ve daha çok özgürlük istekleriyle örtüşmektedir! Batılı egemenlerin değirmeni şimdi böyle dönecektir!..
***
İslam dünyası, bilim, teknoloji ve düşün/felsefi alanda Batı karşısında üstünlükler zamanı yaşamıştı; bu çağ, 1100’lere kadar süren 300 yıllık Altın Çağ’dı; bu altın çağı diriltmeden, Batı hizmetkarı olmaktan kurtulamaz.
Ortaçağın “Haçlı Seferleri” ise, İslam Altın Çağının yıkılmasında önemli bir etken oldu! Haçlı Seferlerinin amaca ulaşmasıyla birlikte, Avrupa’nın yükselişi başladı; Batı müslüman dünyadan bilimi ve teknolojiyi aldı; bunları geliştirdi; coğrafi keşifleri yönetti ve rönesansı yaşadı. Bunları izleyen aydınlanma+sanayi devrimi+ bilimsel teknolojik devrim sayesinde bugünkü egemenlik konumunu kurdu...
İslam dünyası içinde oldu, elleri kolları çizmeleri ile..
Şimdi Batı Libya’ya acilen ve bir an önce ”demokrasi“ getirmelidir! Batı karşısında özgür davranan Kaddafi yerine, şimdi Libya’daki Aşiretlerden devşirilecek batı yanlısı Kaddafiler ile, Libya meselesini çözmek istemektedir.
Bu amaçla, Libya’nın üzerine Kurt sürüsü her yönden çökmüş durumdadır!

ÇANAK ÇÖMLEK KONUSU:
Yarınki Bilim ve Teknoloji’de, Başbakan’ın “İstanbul’da bulunan çanak çömlekler, Marmarayı üç yıl geciktirdi” anlayışına yanıt bir yazı bulacaksınız..
İstanbul’daki kazılarda, çanak çömlek değil, geçmişe ilişkin, İstanbul’un tarihini değiştiren, kenti ve ülkeyi zenginleştiren çok değerli “bilgiler” elde edildi!
Üstelik İstanbul Belediye Başkanlığı yapmış bir Başbakanın bilime olan bu bakışı, “müslüman liderler”in ve ülkelerin çağımızda içinde bulundukları yoksul ve bağımlı durumlarının belirleyici bir nedenidir!..
  --24 Mart 2011 / Bilim ve Siyaset , Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder