Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

22 Mart 2011 Salı

Akkuyu, HES, Köprü.. Nerede Halkın İradesi


Öyle ya, madem milletin iradesini sözde “tapar halde” seviyorsunuz, o halde:
Nükleer Santrali neden halka sormuyorsunuz?
Bazı HES’leri, özellikle Karadeniz’dekileri... Rizelilerin Trabzonluların çığlıklarını duymuyor musunuz? Neden orada yaşayan milleti, alacağınız kararlara ortak etmiyorsunuz, onlara sormuyorsunuz?
İstanbul’a üçüncü köprü üzerinde büyük tartışma var! İstanbulluların, kendi gelecekleri ve yazgıları konusunda düşüncelerini dikkate almamak, “millet iradesi” inancınıza uyuyor mu?
***
Örnek olarak nükleer santrali ele alalım. Bakın,
* hem nükleer santraller üzerinde dünyada yeni bir tartışma başladı; durum açıklığa kavuşuncaya kadar projeler ve inşatlar askıya alındı;
* hem, Mersin Akkuyu’nun santral izni tartışmalı, yanıbaşındaki Ecemiş Fayı üzerinde yeterli çalışma yapılmamış, bilinmeyen pek çok yönü var.. Bu nedenle de nükleer santralin maruz kalacağı (Anadolu’dan ve Akdeniz’den) deprem ve tsunami riskleri bilinmiyor, bunların hiç biri hesap edilmemiş..
* hem, bu santralin kaça çıkacağının hesabını milletin önüne koymamışsınız. 20 milyar dolara mı çıkacak, 30 milyara mı? Yoksa 40 milyarı bulacak mı? Bu paralar AKP iktidarının cebinden çıkmayacak! Milleti, 10 yıl sonrası için büyük bir borca sokuyorsunuz, elektriği çok daha pahalıya mal edeceksiniz, ülke sanayisinin rekabet edebilirliğine şimdiden ambargo koyuyorsunuz..
* hem de bu santralin Türkiye’ye hiç bir teknoloji de kazandırmayacağı, ayrıca işletmesini de Rusların yapacağı açık seçik.. Yeni iş alanları yaratmayacak, yaratacakları da inşaat işleridir, oysa bizim ekonomiye hemen ileri teknolojik kapnaklar yaratmamız gerekir...
***
 Bunlardan, gelin Ecemiş fayını ele alalım.. Fay üzerinde bazı bilgiler var. Fakat yanıbaşında nükleer santral projelendirildiği için, bu bilgiler yüzeysel kaldı! Pek çok deprembilimci, fay konusunda farklı bilgilere sahip!
Haluk Eyidoğan’a sordum: Tartışmalı bir fay bölgesi. En son ne zaman aktif olmuş, yani deprem üretmiş, bilinmiyor! Fay bölgesini dikine kesen hendekler açılıp, son 5- 10 bin yıl içinde depremler olmuş mu, olmuşsa ne büyüklükte, bunların tarihlemesi yapılmamış..
Fayın Akdeniz’in içine doğru uzadığını söyleyen var.. Ama denizde sismik çalışma yapılmamış, deniz teknolojisi ile çalışılmamış; ayrıca son 30 yılda fay modellemeleri konusunda o kadar çok gelişme oldu ki, bunların hepsinin Akkuyu bölgesinde uygulanması gerekir.
Sonra, Akdeniz’deki deprem ve yanardağ hareketlerinin nükleer santral üzerinde yaratacağı tsunami risklerini ortaya çıkarmak zorundasınız..
Akkuyu’nun depremsellik açısından tam bir röntgenini çekmeden, oraya santral inşa edemezsiniz!
Bu iddialı bir söz gibi gelebilir size, hayır değil, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın bu konuda yönergeleri var!
Yunanistan’ın Akkuyu’ya itirazını okudunuz! Doğru bir itirazdır, santralin doğa riskleri üzerinde ayrıntılı bütün çalışmaları yapmak zorundasınız.
Çünkü tehlikeler, bütün bölge ve dünya içindir! Hiç bir iktidar keyfi olarak “ben yaptım oldu” biçiminde atom santrali inşa edemez...
Akkuyu, Akdeniz sahilinde ilk nükleer santral planıdır!
Haritadan gördüğüm kadarıyla, Fransa’nın bütün atom santralları içeridedir..
İsrail’in silah amaçlı atom santralleri çölde!
Türkiye’nin Akdeniz gibi turizm sahillerinde atom santrali planlaması ise, turizm ve gelecek açısından, zerre kadar zeki yönü olmayan bir karardır!
Akkuyu, bütünüyle saydamlaşmalı, bu verilerden sonra ancak Akkuyu’yu tartışabiliriz!...
***
Gelelim yine millet iradesine!
AKP ve Erdoğan, millet iradesi diye tepiniyor, ama, bugüne kadar millet iradesine başvurdukları tek bir konu yok!
Diyeceksiniz ki, işte Anayasa referandumları var ya! Güldürmeyin! Güçleri yetseydi, bütün yasa değişikliklerini mecliste yaparlardı!
AKP’nin ilk yıllarına gidin.. Müthiş bir katılımcı parti propagandası ile karşılaşacaksınız!
Ciddi bir konuda, bir tane, mostralık bir katılımcı icraat bulamazsınız! Hepsi “ben yaptım oldu” cinsindendir...
Yani, içi boş bir sandık demokrasisi partisidir AKP...
--
POLİTİKA NOTU: CHP ile sorunu olan politikacıların neredeyse hepsi, soluğu Zaman gazetesinde alıyor! Gazete de onları manşetlere çıkartıyor!
---- 22 Mart 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder