İlk toplantı 5 Eylül’de başlıyor
Epeydir üzerinde
çalıştığımız bir fikri hayata geçiriyoruz. Doğan
Kuban ve Bozkurt Güvenç hocalar,
bu kez de tartışmalarını canlı olarak gerçekleştirecekler. Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş
yerleşkesinde her ayın ilk cumartesi günü saat 17-19 arası “İki Bilge Tartışıyor”da buluşacak. İlk
toplantı 5 Eylül’de başlıyor.
Dergimizde
oluşturduğumuz sayfada Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban’ın çeşitli konulara farklı
pencerelerden bakması, önemli bir düşünce zenginliği yarattı. Bilgi zenginliği
ortaya çıkarttı.
Bahçeşehir Üniversitesi
ile dergimizin birlikte düzenledikleri İki Bilge Tartışıyor konferanslarında,
siyasetten, kültüre, bilime, sosyal bilimlere kadar el yakıcı konular Kuban ve
Güvenç’in birikimleriyle bütünleşecek.
En büyük toplumsal dertlerimizden
biri, konulara günlük siyasetin, günlük yaşayan insanın çıkarları açısından
değil, daha geniş bir açıdan yaklaşacak bir Bilimsel Bakış
eksikliğidir. Bu bilimsel bakış, ülke yararına, insan yararına, doğa yararına
geniş bir tarihsel ve gelecek perspektifini içine katar. Bilimsel düşünce,
metodolojik olarak da, konulara, siyasetin kendine yararcı eylemlerinden farklı
yaklaşır.
Kuban ve Bozkurt,
gelecek sayımızda ayrıntılarını vereceğimiz konulara yaklaşımlarında, yine
farklılık yaratacaklar, olayları konuları kavramsallaştırma penceresinden bize
sunacaklar. Kavramsallaştırma, yaşananları anlayabilmenin en önemli
anahtarlarından biridir. Aynı zamanda olayları halka anlatabilmenin de önemli
bir yolu.
Bozkurt ve Kuban
bize bir yol açıyor. Bu yol, üzerinde yürüyecek yüzlerce insanı çağırıyor.
Haydi hayırlısı!
Şimdiden 5 Eylül’ü
not alın lütfen.
***
Cağaloğlu'ndayken giriş katındaki odamız |
Henüz Bilgisayar Çağı’ndan
önceki
Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisi
Çekmecelerin içinden
çıkan tozlu bir resim. Yaşadığımız çağdan önceki zamanlar. Dergimiz bir yaşında
ve topu topu iki kişilik bir kadrosu var. Fotoğrafta gördüğünüz gibi, ben ve
görsel yönetmen Tüles Hasdemir.
Masalarımızda
bilgisayar yok. Yazılar daktiloda yazılıyor, siliniyor yazılıyor, sonra dizgi
servisindeki arkadaşlar elektronik daktiloda onları yeniden yazıyor, yazıların
kolon kolon çıktıları alınıyor, arkaları mumlanıyor, pikaj kartonuna
yerleştiriliyordu.
Reşit Canbeyli, danışmanımız
olarak hafta bir geliyor, konuların seçiminde yardımcı oluyor ve dergide Odak
başlığı altında yazılarını yazıyordu. Çevirmen arkadaşlarımız dıyarıdan bize
yardımcı oluyordu. Anahid Hazaryan’dan
tutun şimdi İTÜ’de akademisyen sevgili dostumuz Sinan Özeren’e ve şimdi ekonomist olan arkadaşımız Murat Arın’a kadar. Murat
Keklikoğlu, Dilek Zaptçıoğlu, Buket Uzuner.. Hepsinin dergimizde büyük
emekleri var. Tabii Vehbi Belgil
gibi, bilimi popülerleştirme ustası yazarımızı unutamayız. Özgür Ulusoy bizde çevirileriyle başlamış daha sonra Cumhuriyet’in
dış haberler müdürü olmuştu! Unuttuklarımız daha yüzlerce.. Mesela Aslı Kayabal.
O zamanlar bize
yazan pek çok genç profesör oldu. Profesörler de emekli...
30 yılı, 2016
Şubatında devireceğiz.
CBT, şüphesiz
bizleri de devirecek ve yoluna devam edecek.
Öyle umuyoruz.. Şu
veya bu şekilde...
***
Gelecek Cuma yeniden
birlikte olmak dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder