Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

8 Eylül 2015 Salı

Sahile vuran bebeğin ardında siz ne görüyorsunuz?





Karaya vuran bebeğin fotoğrafı dünyayı ayağa kaldırdı. Batı ülkelerinin vicdanları sızladı, utandılar; AB ülkelerinde batı kentlerine doğru yürüyüşe geçen ağırlık Suriyeli mültecilere kucak açtılar ve onları aralarında paylaştılar.
Peki ama o fotoğraf neyin utancıydı?
O fotoğraftaki insanlık hali nasıl ortaya çıktı? Ve o fotoğrafın ardında nasıl büyük tablo var?
O fotoğraf hangi zulümleri, hangi alçaklıkları, hangi vurdumduymazlığı, hangi kitlesel cinayetleri, hangi yok oluşları, hangi gözyaşlarını, hangi adeta soykırımları, katliamları, acıları, parçalanmışlıkları paylaşıyordu?
Bebeğin fotoğrafı, hay Allah keşke bottan düşmeseydi, yakınmasında bulunanlara, geride kalan 25 yıllık Ortadoğu fotoğrafını, İslam ülkelerini ve halklarını kesip doğrama, ortadan kaldırma ve birbirine kırdırarak yok etme eylemlerini anımsatmıyorsa, en azından yuh olsun..

Vicdanlarınızı rahatlatın
O bebeğin katilini ararken, en azından taaa Irak’ın parçalanmasına kadar gitmiyorsanız, görüntülerle uğraşıyorsunuz.
Saddam’ın (evet katil, diktatör falan filan..) yok edilmesi için uydurulan yalanları, o sahile vurmuş bebeğin fotoğrafındaki birinci gerçektir. Mesele Saddam’ın yok edilmesinden öte, Irak’ın parçalanarak halkın kırılması, Irak’ın bir daha asla kendisini toparlayamayacak ve bir araya gelemeyecek şekilde imhası operasyonudur. Irak petrol demektir ve şimdi tamamı Batı’nın yönetimindedir.
Irak’ın parçalanmasına alkış tutanları düşünüyorum da, onlar adına büyük utanç duyuyorum! Irak’a demokrasi gelecekti! O gün bu işgale, savaşa alkış tutanları, taa o döneme gidip yazı yazmaya davet ediyorum. Vicdanlarını boşaltsınlar, rahatlarlar. Milyonlarca insan telef oldu orada.
Irak savaşı “sahile vuran” binlerce bebek fotoğrafını içeriyordu ve kimse de onları görmüyordu! Bugünkü Muktedir (ve arkadaşları) çok çırpındı Irak savaşına katılmak için.. Bu binlerce bebeğin katillerinin arasında, hangi Müslüman mı İslam ne derseniz deyin ülkeler vardı ayrıca?

Herkesin kucağında birer Aylan Kurdi
Bebek Aylan Kurdi’nin günahını kimler üstleniyor? Suriye’nin parçalanmasına kimler katkıda bulunuyorsa, topu birden; heyyy hepiniz oradaydınız! Baasçılar diye salyalar akıtarak höykürenlerden tutun, bu ülkenin parçalanması için başından itibaren iç savaşa para, silah, cihatçı, yazı, çizi, başlık, manşet ve ne varsa akıtanların hepsinin kucağında taşıdıkları yüzbinlerce Aylan Kurdi’yi görüyor musunuz, görmüyor musunuz..
Hepsi, yüz binlerce Bodrum sahiline, Mısır sahiline, Yunan adalarına vurmuş, hiç birinin farkında değil misiniz?
ABD, Fransa ve diğerleri.. Suudi Arabistan, Katar ve diğerleri.. Ve Türkiye’de kimlerin elinde Suriye’ye taş, top atan varsa.. Paraya tapınıcalar.. Kapitalizm Allahları.. Ülke parçalayıcılar yüzbinlerin katilleri..
Başınıza Suriye kadar taş düşsün.. Altından kalkamayın.
O fotoğraftakilerin hepsi, Suriye’yi parçalayanlardır; 200 bin mi 300 bin mi Suriyeli’nin kanına girenler... Esad’ın payına da ne düşüyorsa...
Sizi gidi allahsızlar, insan düşmanları, Müslüman kırıcılar, ülke parçalayıcılar, insanları birbirine düşürücüler, sömürgenler, emperyalistler, emperyalist işbirlikçileri ve uşakları..
Sizi gidi petrol severler, çıkarcılar, herşey normalmiş gibi Suriye ve Ortadoğu üzerine soğukkanlı soğukkanlı teoriler, gelişmeler, analizler yazanlar, “bu gelişmeler içindeki ülkemizin çıkarları..” diye buyuranlar...
Hepimiz o fotoğrafın içindeyiz..
Hepimiz kucağımızda Aylan Kurdi’ler taşıyoruz ve kendimizi masum sanıyoruz..
Aylan’ın katilliğinden hepimizin üzerine düşen payı üstlenmeye hazır mıyız, en azından 2003’ten bu yana...

---7 Eylül 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder