Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Eylül 2015 Pazartesi

Devlet kazandır, içini halk doldurur; hükümet ise sadece kapak

CBT Gündem, sayı 1486, 11 Eylül 2015

Doğan Kuban ve Bozkurt Güvenç, 'Devlet ve Halk' temalı konferansta buluştu


Dev çınarlarımızdan biri bir metaforla tanımladı Devlet ve halk ilişkisini.. Doğan Kuban “Devlet bir kazandır, içini dolduran halktır. Kapak ise hükümet...” darken, Bozkurt Güvenç, “Kulu halk yapan, insan yapan Cumhuriyet'ti, şimdi ise halkı yeniden kul yapmaya çalışıyorlar” diyerek günümüze gönderme yaptı.
Her ikisi de 90'ına merdiven dayamış, eski okul arkadaşı bu iki aydın insanın neredeyse bir asıra yaklaşan birikimlerini paylaştıkları söyleşiler dizisinin ilki Cumhuriyet  Bilim Teknoloji dergisi ve Bahçeşehir Üniversitesi'nin ortak girişimi ile İstanbul'da Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş yerleşkesinde yapıldı. 
Devlet ve Halk temalı bu ilk söyleşide bu iki bilge Osmanlı'dan Batıya, Küba'nın efsanevi lideri Castro'dan Gazzali'ye, Harzemşahlar'dan Japonlara bizleri keyiifli bir tarih ve kültür yolculuğuna çıkardı...
Kuban'a göre kavramların, simgelerin içleri doldurulamaması günümüzdeki karmaşalığın ana nedenlerinden biri. “Sorun halka.. Demokrasi nedir bilen yok. Ama bir yandan da o sözlerden kavgalar çıkıyor. Partiler kuruluyor, davalar açılıyor. Tam bir kültür çöplüğünde yaşıyoruz. İçi boş kavramlar bunlar. Devlet kavramı da onlardan biri. Simgesel. İçini dolduran halktır, hükümet de kapak” diyen Kuban  İskandinav toplumlarında halk kararı verir. Hükümet bürokrasiyi değiştirmeye kalksın halk istemezse yapamaz. Ama Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerde yapılır. 7 Haziran seçimleri örneğin. Ne oldu? Çöp...” diye sözlerini sürdürdü.
Kuban'a göre dünyada iki tür insan var. “Sorun çözmeye çalışanlar birinci gruba giriyor. Sayıları azdır ama doğru liderler onların arasından çıkar. İkinci grup kitle insanı diye tanımladığımız tür. Çoğunluğu oluştururlar. Toplumlar için tehlike onlardan birinin egemen olmasıdır.”
  Bozkurt Güvenç ise 'devletin temeli halktır' kavramından yola çıkarak daha ilk TBMM kurulduğunde Meclis salonunda Hakimiyet-i Milliye yazısının asıldığını belirtti ve şöyle sürdürdü:
“Bugünkü anlamıyla demokrasinin içi yıllar içinde boşaltıldı. Bugün ne yazık ki Türkiye bir varlık mücadelesinin içinde... Bugün gelinen noktada milletin yerini cemaatler aldı. Atatürk zamlanında millet yerine ulus kullanıldı, bu doğru bir kavramdı, ulus bir bütünlüktü, millet ise parçalanmış cemaatler, gruplar, aidiyetler olarak gündemde yerini aldı..”
Güvenç ilginç bir saptamada daha bulundu: “ABD Başkanı Eisenhower 1961 yılındaki veda konuşmasında ABD halkını, ülkelerini ve özgürlüklerini tehdit eden en büyük düşmana karşı uyarmıştı. O düşman Sovyetler ya da Çin değildi. O düşman ‘endüstriyel askeri kompleks’ dediği silah sanayii, Pentagon  ve Medya ilişki ağıydı.
Güvenç, Fukuyama'nın Tarihin Sonu kitabı ile büyük tartışma yarattığı ulus devletler çözülüyor sözlerine de değinerek “Fukuyama daha sonra şda devletin önemini kavradı ve şunu söyledi: ‘Toplumlar devletlerini inşa edemezlerse bu dünya yönetilemez'. Ilk kitabı yüzbinler sattı ama devlet kitabına ise çok az sattı...”
İki bilge çok daha ilginç şeyler söyledi ve soruları yanıtladıAncak yerimiz sınırlı, fakat konuşmalar daha geniş bir şekilde verilecek.. 200’e yakın bir kalabalık söyleşiyi izledi ve herkes memnun kaldı.. Gelecek söyleşi 3 Ekim’de, konu hükümet ve halk..

Özlem Yüzak

***

Fahamettin Akıngüç’ten mesaj var:
İstanbul Kültür Üniversitesi Onursal Başkanı Fahamettin Akıngüç özetle şu mesajı gönderdi ve hocaları kutladı:
Sevgili Dostum Orhan Bursalı,
Doğan Kuban – Bozkurt Güvenç konferansları için sizleri kutluyorum. Kültür Üniversitesi ile yapmayı düşünemedik, bizlere yakışırdı.. İki Bilge’nin bu haftaki (Zafer kutlamaları üzerine karşılıklı) yazıları şahane.. Kültür okullarındaki ve tüm öğretmenlerle çalışanlarla bu yazıları paylaşmak istiyorum. Bilge kişilerden izin istedim, verdiler..

Aykut Göker’e 15 yıllık okuru olarak şu teşekkür mektubunu yazdım: Sayın Aykut Göker. Ben de sizin 15 yıllık okurlarınızdan biriyim. Doğan Kuban’ın ve Bozkurt Güvenç’in sınıf arkadaşlarından biriyim. Bizler 90 yaşlarındayız. Onlar yazıyor, ben kısmen çalışıyorum, siz de bırakmayın biz okurlarınızı lütfen.. Bugüne kadar bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorum, kutluyorum, sağlıklı günler yıllar diliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder