Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

12 Kasım 2012 Pazartesi

Ne Pahasına Olursa Olsun İlla Başkanlık mı?


Atatürk’ü anma törenine katılmaktansa uzakdoğuda sultanlarla resim çektirmeyi tercih eden (*) Başbakan uçağına aldığı gazetecilerin sorularını yanıtlarken bu kez Türk Sistemi Başkanlık istedi.. Sözlerine baktım, bol soslu: katılımcı karar alma sistemi oluşturalım,  en ideali için karar verelim... 
RTE hangi yasada hangi kararında katılımcı oldu, bunun tek bir örneği var mı ki katılımcı sözünü ediyor.. laf! RTE’nin en uzak olduğu konudur, katılımcılık!
Şu sözüne bakın hele: “Demokrasiyi geniş anlamda tabanda istişare mekanizması olrak görüyorum?” 
Durun sinirlenmeyin, Başbakan böyle biri! Ama belki de taban ne demek, geniş istişare mekanizması nedir.. bu kavramlarda Başbakanla tamamen ters düşüncelere sahip olabiliriz! Tıpkı demokrasi kavramında olduğu gibi! Onun ileri demokrasisi, uygulamada tamamen yarı demokrasiye veya demokraside gerilemeye denk düşüyor...
Başbakanla terminolojide tamamen kavram kargaşası içindeyiz! Ama sadece ben veya biz değil, dünya da! Başbakanın “ileri demokrasiye geçtik” tezi, uluslararası kurumların demokrasi ölçümlerinde yarı özgür ülke sınıfına, yarı demokrasiye, yarı basın özgürlüğüne, dolayısıyla Türkiye’nin alt sıralardaki yerine denk düşüyor!
Dolayısıyla Başbakanla bu konularda anlaşmak, evrensel ilkeler, düzeyler, kabuller, uygulamalar söz konusu olduğunda, zerre kadar mümkün gözükmüyor!
Bu nedenle, Başbakanın Başkanlık sistemi dayatmasının ülke, muhalefet hatta kendi partisi için de taşıdığı büyük tehlikeyi görmek gerekir.
RTE’nin bugününe bak, geleceğini gör!
***
Başbakanın zamanı daralıyor... 2014 Ağustosunda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri göz açıp kapayıncaya kadar gelecek. O zamana kadar başkanlık ve başkanlığa en yakın bir hukuki veya pratik pozisyonu gerçekleştirmenin peşinde.. geride kalan seçenek, düz Cumhurbaşkanlığıdır.. 
RTE’nin sahip olduğu bu dünyanın en büyük hırsını dayanak yaparak, Başkanlığı sonuna kadar kabul ettirmeye çalışacaktır, varsayımını kabul ederek konuya bakalım.
Başbakanın adamları Anayasa Uzlaşma Komisyonu’a Başkanlık Sistemi önerilerini sundu. Aman Allah! Doğrusu benim tüylerim diken diken oldu! Bütçeyi yapacak, bütün adamlarını Meclis dışından atayacak.. Milletvekillerine de güya “katılımcılık” sunuyor: Bütçemdeki kalemlerde değişiklikler yapabilirsiniz! Pöh ki pöh!
Utku Çakırözer, teklifi ilk gördüğünde, AKP masayı (uzlaşma komisyonu!) deviriyor, yorumunu yaptı!
Erdoğan’ın Anayasa değişikliğini Meclis’te kabul ettirebilmesinin tek yolu, MHP desteğidir! BDP ve CHP red vereceğine göre, 367’yi ancak MHP ile bulabilir. MHP buna onay verir mi?
Devlet Bahçeli, lafta Erdoğan’a çakan, ama fiiliyatta destek veren bir isim! MHP’nin Başkanlık Sistemini öngörecek bir anayasa değişikliğine toptan evet demesi imkansız gibi. Bahçeli karar alsa bile, MHP bölünür. Zaten MHP Kongresinin iradesi, Bahçeli’yi denetleme yönünde oy kullandı! MHP’nin RTE’ye destek vermesi zor, sorunlu!
Ama RTE MHP üzerinde yoğun çalışıyor! Ne yapıyor derseniz, öncelikle ne kadar büyük milliyetçi olduğunu gösterme peşinde.. Kürt politikası ve idam konularını bu çerçevede değerlendirin. 1071, Alpaslan, 2071 falan filanı da..
Eğer MHP bütünlüğünü korursa, ötedenberi gündeme taşınan, en son Özgür Mumcu’nun yazdığı, MHP’lileri transfer silahı piyasaya sürülebilir. Ne kadarını? Hepsini transfer mümkün olmasa gerek. 
AKP: 326 milletvekili. Gerekli transfer sayısı 367-326: 41 milletvekili! MHP’nin 51 milletvekili var! 41’ini “çalması” gerekir.. Ne karşılığı? Hepsine siyasi ikbal falan vaadedemezsin! 30’unu bile alamaz. Alamaz mı? Benim bu tür siyasi düzenbazlıklara kafam basmıyor!
RTE’nin bu konuda planı programı nedir bilemiyorum. Ama imkansız gibi bir şey.. MHP neden RTE’ye bu kadar büyük yetkiyi vermeye kalksın, bir açıklaması yok.
Anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek bir Meclis sayısı elde edebilirler. Ama referandum için zaman mı kalır? Kalsa bile, evet çıkmasını yüzde 99 olanaksız görebiliyorum!
Ben Anayasa değişikliğini sıfıra yakın görüyorum!
Önündeki en iyi seçenek, AKP’nin başına, dediğinden çıkmayacak siyasetçiyi Başbakanlığa ve Parti başkanlığına getirmek.. Ne zor iş!
Şimdilik her yer karanlık şarkısı aklıma geliyor!
--
(*) Twitter’daki şu mesaja bakın:3 karısı olan Brunei sultanı anayasaya kendisi için ‘hata yapmaz’ maddesi koydurmuş. Başbakan 10 Kasımda Brunei'deydi.” 
Konumuzla birebir ilgili olmasa da: “Dinde zorlama yoktur, diye diye zorunlu din dersine devam edenin, ‘Allah'ın verdiği canı Allah alır’ diye diye idam istemesi anormal değil.”
12 Kasım 2012 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder