Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

6 Kasım 2012 Salı

Gül, Kıs Kıs Gülüyor mu?


Erdoğan Berlin’e gitmeden önce Çankaya’ya çıktı, Gül ile 1,5 saat kadar özel görüşme yaptı. Haftalık geleneksel görüşmeymiş. Öyle mi? Bu görüşme, Ulus’taki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları konusunda ikisi arasındaki tutum farklılıkları ve aralarındaki polemiğin ardından gerçekleşti.
Erdoğan iki açıklama yaptı; ilkini, Çankaya’daki Bayram Kabulü’nde yaptı: Emine Hanım ile Hayrünisa hanım arasındaki herhangi bir anlaşmazlık yok, boşuna sorun çıkarmaya ve aramaya çalışmayın. İkinci açıklama, Gül ile görüşmesinden sonra geldi: İkimiz de aynı şeyi söylüyoruz, devlette Çift başlılık yok ve olamaz, bu konuda da sorun aramayın..
Buraya kadar tamam. İki hanım arasında sorun var mı, bilemem, varsa toplumu ilgilendiren tarafı ancak şu olabilir: Liderlerin birbirleriyle ilişkilerini ve kariyer tırmanışlarındaki kararlarını etkiler mi.. Varsa, bu olasılığı gelecek öngörülerine bir parametre olarak sokmak durumundayız..
İlk açıklama tamam, ama ikinci açıklaması çok sorunlu! Küçük sorun, Gül ile aralarında hiç bir sorunun olmadığına bizi inandırmaya çalışıyor olması. Çalışsın, ama konunun bizle doğrudan ilgisi yok! Muhatabı Gül’ü inandırsın! Biz gözlemciyiz… Bu saptamadan sonra, açıklamanın büyük sorunlu yanına gelelim:
***
RTE, devamla, yönetimde çift başlılık yok ama bu sorunun kesin çözümü, Çankaya’da Başkanlık, yarı başkanlık, bunlar olmazsa partili başkanlıkla çözülür, dedi!
İki lider Çankaya’da ne konuştular bilmiyoruz. Ama Erdoğan’ın açıklamasından anlaşılıyor ki, meselenin özüne ilişkin bir çözüm /konuşma yok. Medyanın diline düşmeyelim falan demiş olabilir Erdoğan. Önerdiği çözümlerin üçü de, Erdoğan’ın “kariyeri” ile ilişkili! Çankaya’ya çıkmak istiyor, bir. Çıkarken de Başkanlık- Yarı Başkanlık Sistemi istiyor, iki.
Bu şu demek: Cumhurbaşkanlığı yetkileri üstüne Başbakanlık-hükümet yetkileri.. Başbakanı atayacak ve onun yoluyla hükümeti kuracak ve faaliyetlerini yönlendirecek! Partisini de yönetecek.. İstediği zaman hükümeti görevden alacak, yenilerini atayacak.. Yani ülkeyi her noktadan yönetecek! Nerede bu yağma! Yemede yanında yat! Böylece, devlet içindeki sözde “çift başlılık” sorununu temelden çözecek! RTE, bir çiftbaşlılık sorunu yaratıyor. Sonra da onu bütün yönetim sistemini değiştirecek çözüm öneriyor..
Yersen, yutarsan tabii.. Bu en tehlikeli girişim olur! Erdoğan’ın bu hırsı için minicik bir umut varsa bile engellenmelidir! Bütün yetkileri elinde toplayacak bir diktatörü, bu ülke yaratamaz, kaldıramaz! (*)
Önerdiği üçüncü çözüm olan “Partili Cumhurbaşkanı” da hemen hemen aynı yola çıkar. Çankaya’dan Partisini yönetecek. Bu yolla hükümete başbakan atayacak, bakanlar kurulunu oluşturacak..
***
RTE’nin her 3 çözümü de üç katlı ekmek kadayıfıdır, tabii kendisi, bütün siyasi geleceği ve makamları için. Yakın arkadaşlarını belediye başkanlıklarına falan yolluyor. Beş yıl sonra yeniden siyasete dönmek üzere! Ölme eşeğim ölme! Dışarıdan ithal ettiği Kurtulmuş falanı hooop yerlerine geçiriyor ve onlara ikbal kapılarını açıyor.
Bu RTE Planları’nda, Gül’e yer yok. Daha doğrusu şöyle olabilir: Bütün yetkiler bana geçerse ben de seni belki Başbakanlığa atayabilirim, ama benim başbakanım olarak ve benim siyasetimi uygulamak, dediklerimi yapmak koşuluyla.. Yoksa sana ekmek yok!
Merak ediyorum: Gül, Çankaya’dan bütün bunlara kıs kıs gülüyor mu? Bu arada bilir bilmez kişiler “Gül’ün şansı yok” diye fikir ileri sürüyorlar..  köprünün atından akan suları görmüyorlar!..
Not: RTE’nin Başkanlık şansı nedir? Partinin önde gelenleri için RTE’yi “düz cumhurbaşkanı” olarak Çankaya’ya çıkartmaları, kendi siyasi kariyer ve yararları için en iyi çözüm mü, ne dersiniz? Gündemimde bunlar var..
***
(*) Baksanıza adım adım biçimlendiriyor Türkiye tasarımını: İdamları da geri getirecek..  Şüphesiz, şu idam meselesi, tamamen MHP’ye atılmış bir yem veya kancadır! Hem Anayasa’ya Başkanlık sistemini sokuşturmak hem de Cumhurbaşkanlığı seçimini garantilemek için, MHP ile bir ittifak arayışı / girişimidir!
RTE, MHP desteği olmadan ne başkanlık değişikliği yapabilir ne de büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı seçilebilir! RTE, giderek daha fazla MHP’leşecektir! Hem Kürt hem de diğer meselelerde!
2011 genel seçimlerinde de MHP’yi çökertmek, Meclis dışına itmek amaçlı kaset operasyonu boşuna piyasaya sürülmemişti! Ben olsam APO’yu asardım seçim lafını dab u amaçla dile getirmişti..  Bunu başarsaydı, Anayasa’yı Meclis’te değiştirecek çoğunluğa ulaşırdı! Allah korudu veya istemedi, farkında değil mi?!
RTE şimdi aynı idam yolundan gidiyor! MHP’yi kafakollaması mümkün mü, ne kadar, ne karşılığı?
--5 Kasım 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder