Hıfzı Deveci, Serbest Danışman:
“Evet,
tarihte hiçbir şey bir anda gerçekleşmiyor. Batı aydınlanması da bir günde
olmadı, uzun çalkantıların, acıların çekilmesi gerekti... Ben Atatürk’ün “laik
cumhuriyet” idealini hep “İslam’ın Rönesans’ı” olarak gördüm. Uzun sürecekti,
kavgalar yapılacaktı, acılar çekilecekti; ama sonunda tüm İslam Coğrafyasına
egemen olacaktı. Ama 90 yıl sonra artık umudum kalmadı ya da en azından biz göremeyeceğiz,
anlaşıldı.
Haklısınız,
bütün Ortadoğu bölünürken Türkiye böyle kalamaz kalamayacak. Hele bu mezhepçi
yönetim kadrosu başımızdayken. Türkiye bölünecek ve bu sizin de dediğiniz gibi
bir günde olmayacak, önümüzdeki beş-on yılı alacak. Korkmamız gereken ise
Suriye ve Irak'taki parçalanma örnekleridir.
Çoğu insan “bölünme” deyince
sadece Kürtleri anlıyor, ama sizin de dediğiniz gibi daha birkaç parçaya
ayrılmamız kaçınılmaz. Bizler artık belli bir yaşa geldik, ama çocuklarımız
için çok üzülüyorum. “O gün geldiğinde yurtdışında yaşayabilecek şekilde teçhiz
edin kendinizi” diyorum sürekli.”
***
Basri Koyuncuoğulları:
“Özellikle BDP/HDP,
ikinci tura kalındığında
Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmenlerini
serbest bırakacaklarını
söylüyor. Giderek diktatörleşen hatta giderek ülkeyi içine kapatan, uygar ulkelerden
uzaklaşıp ortadoğu bataklığında yıldız olmaya çalışan bir yeni Türkiye'ye, BDP grubu neyin
karşılığı destek
vereceğini yüreklilikle açıklamalı.. Tabii RTE'na Cumhurbaşkanlığı seçimi karşılığı,
gündemde Öcalan'ın serbest bırakılması, IRAK'ın bölünerek Küdistan’ı yolunun
açılması…var.
BDP'li Kürt kardeşlerimiz şunu bilmeli: İzmit’teki bir lisede okul
birincisi genç yaptığı
mezuniyet konuşması sonrası okul birinciliği elinden alındı. Ben ülkedeki yetmez ama
evetçileri, İran’da devimcilerin, destekledikleri Humeyni tarafından
katledilmelerini anımsıyorum. Ben de çok coşku ile karşılamıştım, hatta
sınıfımızda yabancı öğrenci statüsü ile okuyan İran'lı arkadaşlarımızın İran'a gidip
geliyorlardı, hepsi katledildi.
Şahbur Bahtiyar ile Beni Sadr canlarını zor
kurtardı. Kürtler RTE’ye
verecekleri seçim destekleri ile ülkenin demokratik damarlarını kesilmesine aracılık
edecekler, ama
zamanla da bu siyasi
alışverişten zararlı çıkacaklar."
TÜRKİYE’NİN ZENGİNLERİ AVRUPA, FAKİRLERİ AFRİKA
SEVİYESİNDE.
Metin Türkyılmaz: En
zengin beşte birin satın alma gücü paritesiyle milli geliri 42 bin 154 doları
bulurken, en yoksul beşte bir, 6 bin 89 dolarla geçinmeye çalışıyor.
·
Zenginlerin ortalama
milli gelirde geçemediği 11 ülke, Katar, Lüksemburg, Singapur, Norveç, Brunei
Sultanlığı, ABD, Hong Kong, İsviçre, Kanada, Avustralya ve Avusturya’dan
oluşuyor.
·
Türkiye’nin en zengin
beşte biri, ortalama milli gelirde, Hollanda, İsveç, İzlanda, Almanya, Tayvan,
Kuveyt, İrlanda, Danimarka, Belçika, İngiltere, Japonya, Fransa, Finlandiya
gibi dünyanın sayılı zengin ülkelerini ise geçiyor.
·
Zenginlerin milli
gelir ortalamaları, İsrail, Bayreyn, Güney Kore, Bahamalar, Suudi Arabistan,
Yeni Zelanda, İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi zengin ülkelerin
ortalama milli gelirlerine ise açık fark atıyor.
·
Buna karşın, ikinci
zengin grup olan dördüncü grubun geliri Polonya, Macaristan gibi orta gelirli
ülkeler, ortada yer alan üçüncü grubun geliri, Lübnan, Bulgaristan, Kazakistan
gibi ülkeler, yoksullukta ikinci sırada yer alan ikinci grubun
geliri, Ekvador, Tunus, Dominik Cumhuriyeti, Tayland, Çin gibi
ülkeler seviyesinde seyrediyor.
·
En yoksul grubun
geliri ise, Mısır, Sri Lanka, Bhutan, Angola, Svaziland gibi yoksul Afrika ve
Asya ülkelerinin gerisinde kalıyor.
·
Birinci grubu
oluşturan en yoksul yüzde 20 milli gelirin yüzde 6,5’i, beşinci grubu oluşturan
en zengin yüzde 20 ise yüzde 45’ini alıyor.
·
En yoksul grubun bir
üstünde yer alan ikinci grubun milli gelirdeki payı yüzde 11, üçüncü grubun
payı yüzde 15,6’da kalıyor.
·
En zengin beşinci
grubun bir altında yer alan dördüncü grubun payı yüzde 22’ye ulaşıyor.
·
İlk 3 grubu oluşturan
halkın yüzde 60’ı ortalama milli gelirin altında bir gelirle yaşarken, en
zengin yüzde 20, milli gelirin 2,25 katı bir gelire sahip bulunuyor.
BOZCAADA’DA HOMEROS GÜNLERİ
Bozcaadalı gazeteci-yazar
Prof. Dr. Haluk Şahin’in her yıl
düzenlenmesine öncülük ettiği Homeros günleri bu yıl 2-3 Ağustos tarihlerinde
Bozcaada 'da yapılacak. Ozanın Günü ve Homeros Okuması etkinliğinde ana tema
"dönüş". Etkinliğin onur konukları 43 yıl önce terkettiği Bozaada'ya
dönecek olan Avustralyalı yazar Dimitri
Kakmi ile, yılın ozanı Nazmi Ağıl.
Tema uyarınca, Homeros'tan okuma parçaları Odiseus'un Troya'dan dönüşü ile
ilgili bölümlerden seçilecek.
Yılın ozanı Nazmi Ağıl'ı
etkinliğin kurucu şairi Cevat Çapan
tanıtacak. Dr. Nezih Başgelen Bozcaada Sanat
Galerisi'nin Itırlı Bahçesi'de Odiseus'un adasına dönüşü üzerine bir sunum
yapacak. Troya Kazı Başkanı Doç. Dr. Rüstem
Aslan tartışmayı yönetecek.
Ana Yurt romanının yazarı
Kakmi de eski ve yeni Bozcaada'yı karşılaştıracak. Mutlu Torun'un son beş yıldır olduğu gibi bu yıl da ud konseriyle
etkinliğe renk katması bekleniyor.
2001’de Prof. Dr. Manfred Osman Korfman'ın desteğiyle
başlatılan etkinliğin 13.cüsünde de, şafak
vakti başlayacak olan Homeros okuması çeşitli dillerde gerçekleşecek.
Tatilini bu günlere denk
düşürmenizi veya bu şenliğe fiilen katılmanızı tavsiye edeceğim. Ben birinde
bulundum, büyük keyif aldım..
--- 17 Temmuz 2014 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder