Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

24 Eylül 2013 Salı

Kimin Çözümü, Bizim mi Onların mı? - 3


Önce okura anımsatmak isterim, bu yazının dünkü “Bu Söz Bir Evrensel Değerdir–2” ile birlikte bir anlamı var.. Bu yazıda ütopik kalacağım, ama düşlerdir bazen bizleri besleyen veya oralarda bir çıkış yolu sunan..
Görünüşe bakın: Paramparça, neredeyse bütün unsurları birbiriyle savaşan bir Orta Doğu! Ana nedeni çok.. Bölge üzerinde “dışarının” hegemenyası.. Siyasal İslamın çeşitli unsurlarının iktidar mücadelesi.. Laikliğin, dolayısıyla demokrasi ve özgürlüklerin yerleşememesi.. Doğal bir sonuç olarak diktatörlükler, etnik ve mezhepsel çatışmalar.. Petrolünü refahı, demokrasi, halkın mutluluğu için kullanamamış yönetimler. Tabii, bu yazının konusu da olan Kürt meselesi!.. Bu sorunların hepsini az veya daha çok Türkiye de yaşıyor..
Buraya kadar “reel durum”.. Peki bir ütopya çıkar mı bu “reel” durumdan?
***
Orta Doğu, “Kürt meselesi” çözülürse durulur mu? Hepten değil, çünkü İslami ve mezhebi iktidar savaşları da var.. Bu savaşların önemli bir kısmı da parçalanmışlıktan ileri geliyorsa...
Birleşmek, sorunları çözer mi? Emperyalist müdahale bir şekilde dışlanırsa, Orta Doğu kendi yazgısını ele alırsa? Büyük birliktelikler kurulursa?
Belirli ilkeler çerçevesinde, örneğin Türkiye- İran- Irak ve Suriye, Kürtlerin dağıldığı dört ülke, özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını koruyarak bir çatıda birleşebilirler mi? Savaş değil barış, ulusal çıkarların belirli ilkelere tabi olduğu bir birlik için.. Böyle bir birlik altında Kürtlere de ciddi bir özerk alanda büyüme ve gelişme koşulları yaratarak... Epey bir zamandır Kürt uluslaşması gerçeğini yaşıyor Orta Doğu! Büyük devletlerin eli ayağı Orta Doğu’nun, bölge ülkelerinin içinde olduğu sürece, onyıllar sürecek, ağırlaşacak, sadece emperyalistlerin yararlanacağı bir süreç yaşayacağız..
Bu süreci Orta Doğu nasıl tersine çevirir?
Bölgede tamamen barış temelli, dayanışan, hakça bölüşen, yardımlaşan, ciddi sorunları aşan, çağdaş özerk coğrafi bir bölge yaratmak mümkün mü?
***
Temel soru şu: Emperyalistlerin dayattığı çözümler mi? Yoksa bölge ülkelerinin, milletlerinin kendi iradeleriyle kendi yararlarına sorunları çözmeye yönelmeleri mi?
Orta Doğu’da sorunlar o kadar büyük ki, bunlar ancak büyük birliktelikler, büyük irade ve yeni bir yapılaşma ile çözülebilir...
Bölgeyi emperyalist çıkarlardan arındırmanın da yolu, yeni yapısal bilikteliklerden geçiyor..
Dünyanın yeni bir nefese gereksinimi var.. yeni bir sese.. yeni bir barışa.. yeni bir siyasete...  ve bugünün belalarını aşan yeni bir yapılanma örneklerine..
Barış, aktif bir düşünce. Bekleyerek ve durarak gelecek bir şey değil. Savaşarak da sağlanacak bir şey değil.. Barış bugünü aşan yeni düşünceler üzerinde inşa edilebilir..
Bu nasıl olacak, yeni bir dünyayı, en azından çevremizle birlikte  nasıl yaratacağız...
Yurtta Barış Dünyada Barış’ı, genişleyen ve büyüyen bir evrensel değere gerçeğe nasıl dönüştürebiliriz..
Düşünmeyelim mi, düş kurmayalım mı...
---23 Eylül 2013 Pazart / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder