Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

28 Nisan 2013 Pazar

Silivri, Yazar Oldu! "Hedefteki Donanma"


Kandil yazmalı, ama bu pazar bir önemli kitaba dalalım. Siz “barış anlaşması”nın, iktidarın utanarak eğilip bükülerek “verdiğimiz hiç bir şey yok” sözleri yerine, Apo ve Kandil açıklamalarına kulak verin. Onlar ne diyorsa doğrudur! Kürt tarafı açık seçik konuşuyor. Kürtler dürüst, hatta RTE’nin yanında demokrat bile diyebilirsiniz!..
Sözü Silivri’ye getirmenin binbir bahanesi var! Silivri yazar oldu, zaten kardeşim Balbay yazar olarak girmişti, Tuncay Özkan da öyleydi.. Ama hayatlarında kitap yazmamış subaylar da usta yazar-araştırmacı olarak karşımızda.. Hem yüzlerce kitabı deviriyorlar hem yaşadıklarını yazıyorlar..


Siyasi gündem o kadar dolu ki, kitaplara el atmaya zaman bulamıyor insan.. Örneğin Cem Gürdeniz’in “Hedefteki Donanma” kitabı bunlardan biri. “Cumhuriyet tarihinde ilk kez hayali darbe”den (Gürdeniz, emekli Amiral!) yargılanıp içeri atılan subayları derinden anlayalım. Yazarak acılarını hafifletiyorlar, böylece çok yararlı kitaplar kazanıyor ülke! Ordu’yu ve içinde olup bitenleri anlamak ve eleştirel duruşlarını görmek için de, bu kitaplar değerli, çünkü bu kitaplarda saf gerçekler var.. Deniz kuvvetlerinin (Kıbrıs çıkartması vb gibi) ilginç ve heyecanlı olaylarını da okuyorsunuz, güncel askeri stratejileri de..
Kendi ülkelerinde esir alınmış” insanlar. Darbeye kalkışsalar, hiç umurumda olmaz, başaramadılar içerideler der geçerim. Böyle bir girişimleri olduğuna ilişkin somut bilgi-belge olsa, eh ne yapalım derim, ama o da yok.. Ordu vesayetini kaldıracağız diye yüzlerce insanın başını yemek ve buna destek çıkmak, ahlaksızlığın danıskasıdır. Vicdan bunu kaldırmaz..
Askeri vesayetin tasfiyesi adı altında (bu ne kadar doğruysa bile), yürürlüğe konan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadarki kazanımlarının tasfiyesidir.. Köktendinci inançları olan bir başbakan ve çevresinin Türkiye’ye vurduğu en büyük darbe, laikliktir. Bu geleceğimizi karartacak ve ülkeyi sefalet içindeki islam ülkeleri arasına bir aday olarak katacak bir gidişattır. Laiklik, salt yaşam tarzına müdahale değildir.. Bunu öyle anlayanlara derim ki batsın içkin! Eğitimle, gelecek kuşakların kafalarının esir alınmasıdır öncelikle, kadınların “islami yaşam” zırvalığının kelepçelerine vurulmasıdır..
***
Gürdeniz, “emperyal çete”nin donanmaya nasıl sahte belgeleri ektiğini anlatıyor. Tabii ana fikirlerinden biri, bu komplonun, Deniz Kuvvetleri’ndeki büyük birikimi, yurtseverliği, deniz kuvvetlerinin ihtiyacı olan savunma araçlarının milli üretimle tedarik politikasını hedef aldığıdır: “İşin özü, Türklerin denizlerden uzaklaştırılmasıdır, tarihin en önemli kilometre taşlardı deniz suyuyla yıkanmıştır.. “Türk deniz gücü sözde Balyoz davası tutuklamalarına kadar altın çağını yaşıyordu”, bunu gerçekleştiren subayların hemen hepsi şimdi içeride! “Savaş gemisi 3 yılda inşa edilir, gemi kotumanı 15, komodor 20, amiral 25 yılda yetişmektedir..” biliyorsunuz, bu alçakça komplo, İzmir’de de sahneye konuyor!
Hedefteki Donanma (Kırmızıkedi yayını), Deniz Kuvvetleri’nin, donanmaların tarihsel rolünü, gelişimini, savaş-savunmada önemini anlatması, milli gemi politikalarının gelişimi, 2003 Körfez Savaşı ve ABD ile ilişkiler konusunda okuru yoğun şekilde bilgilendirmesi ve ABD’nin Kürt politikalarını anlatması, 2003 1 Mart Tezkeresinin reddiyle, Irak’ta özel görevli Türk subaylarının başına çuval geçirilmesi olayı ile Ordu’ya karşı tasfiye süreci arasında kurulan ilişki ile de dikkat çekiyor. Wikileaks belgelerinde, Amerikan büyükelçisinin gizli kriptolarında da bu net görülmekte..
Gürdeniz, ABD’nin tarih boyunca Türkiye ile gerilimli ve Türkiye aleyhine olan uygulamaların da tarihsel bir dökümünü yapmış.. Kıbrıs çıkartması ve ambargodan tutun, çuval olayına kadar! AKP iktidarının, Meclis’ten kaçırarak, Amerikan birliklerinin Kuzey Irak’a geçmesine göz yumması da, herhalde ileride konu edilecek yasadışı eylemlerden biri olmalı! Gürdeniz, çuval geçirme olayında Türk subayının tutumunu eleştiriyor.. Balyoz soruşturmasındaki bütün sahte belgeler karşısında “hukuka saygılıyız” diyerek tüm hukuksuzluklara kapıları açan ve subaylarını vahşi saldırı karşısında sahipsiz bırakan komutanları da, bence yerden yere vuruyor!
Çünkü tasfiye edilen, “21.yüzyılınz gelecek 30-40 yılın Denz Kuveetleri Komuta yapısı”ydı.. Subaylar İnebahtı, Çeşme, Navarin.. feci baskınlarından sonra, Cumhuriyet tarihinin ve Türklerin tarihinin bu en büyük baskınına “Donanmanın Hasdal Baskını” adını veriyorlar!
Okunması gereken bir güncel belge!
---28 Nisan 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

1 yorum:

  1. Değerli Orhan Bursa'lı ,
    Milgem ; diğer bir deyişle ulusal savaş teknolojileri , milli savaş gemisi yapımı " Hedefteki donanma " adlı kitabın yazarı Cem Gürdeniz ve o'nun gibi olan zeki ve öngörülü subayların eseridir.
    Solcu olmak ve sol düşünmeyi " askere küfretmek" olarak algılayan, budala ama ünlü yazarların , popülasyon insanların yaygın etkisinde kalan kuşağım ve sizin gazete çevreniz bu gün ne düşünüyor tam bilemiyorum..!
    İzmir'de ki ATAKENT KONFERANSIN DA söyleşirken ; yıllar önce ünlü bir kişi adı ile kaleme alıp gönderdiğimiz makale yazısının ertesi günler gazetede basıldığını ama, kaleme aldığım ve kendi adım ile gönderdiğim makale yazımın o gün bu gün basılmadığını size naklettim. Ölçünün ; ÜNLÜ , TANIDIK VE VARSIL OLMAK olduğunu ve sitemkar eleştirimi yapmıştım. . Sizin, bu ölçülerde ve değerlendirme kafasında olan gazetenin talihsiz tutumu içinde YOK edilemediğiniz için büyük sevinç duyduğumu işeretlemek zorundayım. Tek yada bir iki gerçek yazar kötülükleri altetmeye yeterli olamadınız ! . Böyle olmasaydı bu günlere gelinir bu amansız acıları çekermiydik !
    Bir şeyin iyi olduğunu , sıradan olmadığını farketmek ve o şeyin topluma ulaşmasına destek vermek ZEKADIR VE ERDEMDİR ! Toplumun , kurumların , ilşkin her neyse o'nun doğal, doğal olduğu için nesnel olan bu beceriyi yitirdiği çok vakit oldu ! Artık endaze , piyasacılık , varsıllık ve ünlülük üçgeninde sıkışık duruyor! Bunun değişmeye yüz verdiğini göreceğimi umuyorum. Nitelik yada kalite istense de uzun vakit terkedilemez
    Değerli O.Bursa'lı KALEMİNİZ , akıl ve bilimi öncelemeniz , birikiminiz , öngürüleriniz ve efendiliğiniz ( bozulamayan nazik kişilik tutumunuz ) beni ve yüzbinleri derinden etkilemeye devam ediyor. Bilim TEKNİK dergisi ve yazılarınız için şükran duyuyor ve teşekkür ediyorum.
    Saygı ile .

    YanıtlaSil