Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

2 Haziran 2023 Cuma

Boş tencere’ye karşı vaatler neden karşılık bulmadı?

 obursali@cumhuriyet.com.tr

‘Boş tencere’ye karşı vaatler neden karşılık bulmadı?

30 Mayıs 2023 Salı


Ekonomik büyük çöküşe rağmen iktidarın seçimi kazanmasını, muhalefetin başarısızlığına bağlamak en kolay yoldur. Şüphesiz bu da önemlidir. Şüphesiz muhalefetin, liderinin kurduğu kampanyanın etkililiği de sorgulanmalıdır. Benim üzerinde bu açıdan durduğum en önemli nokta, iktidarın kurduğu kampanyanın ana motiflerinin seçmen üzerinde etkisinin hesaplanamamasıdır.

Çok dile getirilen konu, muhalefete ve tabii ki Kılıçdaroğlu’na “Erdoğan ile uğraşma projelerini açıkla, umut ver, nasıl bir Türkiye kuracaksınız, bunu anlat, boş ver Erdoğan’ı” gibi, muhalefette ve kanaat önderlerinde egemen olan görüştür.

Neden karşılık bulmadı?

Bu yapıldı, “Sana Söz” ana sloganı altında. Evet bir dizi gerçekleştirilebilir projeler ve vaatler sunuldu. Bu da yetmedi, deprem evlerinin devlet tarafından parasız yapılıp sahiplerine teslim edileceği gibi, makul gerekçeleri de izah edilerek depremzedelere vaatler yapıldı. Memurlara, asgari ücretlere yapılacak zamların sözü verildi. Olmadı maçların şifresiz TRT’den yayımlanacağı bile duyuruldu.

Gördüğümüz kadar bunların etkisi sıfır ya da çok az oldu.

Bu açılardan bakıldığında bir muhalefetin yapabileceği ülke geleceği ve yurttaşların daha refah içinde yaşıyabilmeleri için öneriler karşılık bulmadı.

Boş tencere çalmanın da bir karşılığı olmadı sanki.

Nedenini araştırmak tamamen şimdinin işidir. CHP ve diğer partiler sahaya çıkmalı, tabii anket şirketleri de görevlendirilerek halk içinde bu proje ve vaatlerin neden karşılığının bulunmadığı araştırılmalı.

Bilgi eksikliği veya yoksunluğu, sonraki projelerin kampanyaların da hayallere asılı kalmasına neden olur.

İktidarın karşı hamlesi

Bu açıdan bakıldığında ekonomi her şeydir tezinin çöküşünü ilan edebilirsiniz.

Ama o kadar da değil. İktidar, milleti aylarca süründürdükten sonra, seçim ayarlı zamlarla, bütçeyi ve Hazine’yi tamamen boşaltma pahasına, kesenin ağzını açtı. Emekliler, asgari ücret, temmuzda zam vaatleri, EYT’liler sorununun çözümü, ailelere yardım paketleri, deprem evleri için temel atmalar, büyük çöküşe karşı önlemleri devreye soktu.

Ayrıca tüm kaynakları zorlayarak, belki de sıfırlayarak demeliyiz, ekonomik hayatı kısmen canlı tutan politikalarda ısrar etti ve işsizliğin katlanmasını önledi.

Bunları yapmasaydı, ekonomik çöküş, Recep Bey’i götürürdü. Ama bunu bilecek kadar da deneyim sahibi artık.

Ekonomi her şey değildir

Fakat yine de ekonomi her şey değildir. Ekonominin tamamen belirleyici olması için bir rasyonel seçmen kitlesi gerekir. Mesela gelişmiş bir Avrupa ülkesinde iktidarlar patır patır düşerlerdi. Çünkü bu ülkelerde rasyonel düşünen, buna göre karar veren seçmen kitlesi bizim ülkenin üç dört katıdır.

Muhalefetin yarının ülkesi için vaatlerine seçmen kitlesinin, iktidarı devirecek kadar yanıt vermemesinin birkaç nedeni var.

Bu nedenleri, ekonominin üzerine örtülen katmanlar olarak kabul edebiliriz.

Bunlardan biri, iktidarın ekonomik silahını çekmesi ise benzer ölçüde etkili olan Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nı Kandil’le terörle ilişkilendiren ısrarlı sahteciliği ve propaganda katmanıdır.

Üçüncüsü savunma sanayi katmanıdır.

Dördüncüsü din tüccarlığı katmanıdır.

Beşincisi dünya lideri, büyük ve güçlü Türkiye katmanıdır.

İkinci tur muhalefeti

Başa dönersek proje ve vaatler temelli ilk kampanya, iktidarın çok farklı bel altı vuruşları karşısında sanki etkisiz veya savunmasız kaldı. Şüphesiz bunda muhalefetin konuşmalarının ve vaatlerinin önemli ölçüde iktidar medyası tarafından perdelenmesinin de rolü var. Bel altı vuruşlarına ancak ikinci turda ve sınırlı olarak yanıt verilebildi.

Yazılacak çok şey var. Ama her şeyi bu kısa seçim süreci belirlemedi. Bunlara daha önceki yazılarımda değinmiştim. Lütfen bakın:

18 Mayıs: Seçim analizi 2- Sandığı biçimlendiren son 15 yıl

16 Mayıs: Uçak, füze, gemi soğan patatese karşı

8 Mayıs: Seçimi savaş alanı görüyorlar, nedeni açık değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder