Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Mayıs 2014 Cumartesi

CHP-MHP Adaylarını Açıklasın / Basın özgürsüzlüğü: 4 rapor onaylıyor

Yine dillerine düştünüz, diyorlar ki sizler için, bir aday bile açıklayamıyorlar, bizi bekliyorlar, aslında doğru da yapıyorlar, çünkü seçilecek adayı biz açıklayacağız. Ne diyeyim, epeyce doğru... Neden kıbleniz AKP ve kararlarına yönelik? Neden bağımsız hareket edemiyorsunuz?! Ne bekliyorsunuz?
AKP’nin adayı belli, RTE! (Veya az olasılıkla Gül!) Farkeder mi sizler için?
RTE bekletiyor sizi, oynuyor sizle, danışıyoruz, istişare ediyoruz, diye diye adaylık açıklamasını erteliyor de erteliyor.. Sonunda, sanki bütün milletin üzerinde mutabakat kaldığı tek adayı açıklayacak! Haziran’ı bulur bu! Böylece size nal toplatıyor.. Onu bekledikçe daha baştan kaybettiniz zaten..
RTE’nin de Gül’ün da isimleri en çok bilinip tanınanlar.. Toplumda fazla propagandalarına gerek yok.. Diyorlar ki, göstereceğiz ve seçtireceğiz. Oysa sizlerin gösterebileceği adayların ülke çapında tanıtılması gerekecek.. Zamana, halka sevdirmenize, beğendirmenize, tanıtmanıza ihtiyacınız 100 kat fazla...
Yoksa, biz zaten bunu yapamayız, mı diyorsunuz.. Yani havlu mu attınız..

RTE’YE KARŞI SEÇENEĞİ İNŞA ETMELİ
Partili bir aday mı düşünüyorsunuz.. Yoksa, gerçekten mümkün en büyük çoğunluğu temsil edecek bir aday üzerinde mi duruyorsunuz. Eğer partili aday göstermeye hazırlanıyorsanız, bu demektir ki RTE’yi baştan seçtiniz.. Cumhurbaşkanlığı makamında, bence partilerüstü bir insan düşünmelisiniz. Niye orada bir CHP’li bir MHP’li aday otursun ki? Ayrıca böyle imkansız bir şeyi niye zorlayasınız ki?
Orada, sağduyunun, ortak aklın, demokrasinin bir adayı olmalı. RTE’ye karşı, ülkeyi bütünleştirecek bir politika geliştirmelisiniz.
RTE’nin bütün güçler ve bütün otoriteler bana, astığım astık kestiğim kestik politikasına karşın..
..toplumda kuvvetler ayrılığına, hukuka sonuna kadar saygılı, adaletin tarafsızlığını kuracak, hükümet icraatlarını da denetleyebilecek ve ülkede dengeyi sağlayabilecek bir Cumhurbaşkanlığı makamının inşa edileceğini ilan etmelisiniz..
Yoksa bu millete, bir ciddi Karşı Seçenek sunmaya ve bu karşı seçeneği inşa etmeye ihtiyaç mı yok..

GÜL DENKLEMİN DIŞINDA HALA
Gül, bu koşullarda ben denklem dışındayım, dedikten sonra, gördüğüm kadarıyla, Başbakanla iki kez görüymesine rağmen, hala deklemin dışında duruyor. “Başbakanın istişareye ihtiyacı var” sözü bunu gösteriyor. Gül, kurucu ortak olarak danışmanlık hizmeti veriyor.. RTE, Gül’ü partisinin etrafında bağlamış gözüküyor. Sanırım konuşmalar “partimizin geleceği” falan filan üzerinde sürüyor.
Herşey RTE’nin üç koltuk üzerinde kesin egemenliğinin nasıl sağlanacağı ve kurulacağı üzerinde seyrediyor... Gül mü? Hele 2015 genel seçimleri gelsin.. Kesin milletvekilliğine aday gösterilir ve kesin seçilir..
Eğer RTE Cumhurbaşkanı seçilirse, 1 yıl, anayasaya aykırı bir başkanlık sürdüreceği açık. AKP’de milletvekilerini belirleyecek.. Başbakanı belirleyecek... hatta kampanya bile sürdürebilecek.. Sorumsuz Cumhurbaşkanı değil mi? Faaliyetlerinden ötürü kim hakkında dava açabilir ki?
Başbakanın Cumhurbaşkanlığı üzerine Gül dahil yaptığı bütün uzatılmış temaslar, sözde görüş alıp vermeler, RTE’nin Başkanlık Sistemi’ni partisine, bütün kurullara, Gül dahil, itirazsız kabul ettirmeyi ve onaylatmayı amaçlamaktadır... Başka da hiç bir amacı yoktur.. Bunu görmüyor musunuz?

BASIN ÖZGÜRSÜZLÜĞÜ: DÖRT RAPOR DA ONAYLIYOR
Star gazetesi manşet atmış.. Vayyy Soros destekli Freedom House, Türkiye’yi kötü göstermek için çalışıyor.. Türkiye’yi nasıl basını özgür olmayan ülkeler kategorisine düşürür!
Tamam kardeşim de, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda tek ciddi araştırmayı bu adamlar yapsa, tartışırız.. Ama, Freedom House’dan başka 3 kuruluşun raporları, değerlendirmeleri daha var ve hepsi benzer şeyleri söylüyor ve birbiriyle örtüşüyor!
Bunları ne yapacaksınız? Basın özgürlüğü konusundaki bütün evrensel raporlar, Hey Türkiye Nasılsın kitabında var.. Star’a bir tane göndereyim. Kime, Mustafa Karaalioğlu’na mı? Örnekler:
Sınır Tanımayan Gazeteciler: Türkiye iki yılda 16 basamak geriledi ve 154.sıraya düştü! Bu saygın kuruluştaki sıramız şöyle:
2005 > 98. ; 2006 > 100.
2007 > 101. ; 2008 >103.
2009 > 123. ; 2010 > 138
2011 > 148. ; 2012 > 154
Sayın Ahmet Davutoğlu bizlere “Freedom House Raporunu reddedin” çağrısını yapıyor ya... Peki Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Türkiye’nin basın özgürlüğünde muhteşem düşüşünü gözler önüne koyan bu raporunu ne yapacağız? Lütfen, onu da reddedin çağrısı yapın, eksik kalmasın!
Gazeteciler Koruma Komitesi (CPJ) de var sırada. Bu da Davutoğlu’nun, Star ve yandaşlarının gözünden kaçmış mı? 2012 raporunda, “Gazetecilerin hapsedildiği ve muhalefetin suç sayıldığı ülke” ilan edilmiştik. Diyor ki “Yetkililer, dünyanın yakın tarihte gördüğü basına karşı en amansız savaşlarından birini açtı.
The Economist Intelligence Unit de her yıl dünyada Demokrasi Endeksi araştırması yayımlar. 2013’deki raporunda, Demokrasi, Kusurlu Demokrasi, Melez Ülkeler ve Otoriter Ülkeler kategorilerinde, Türkiye’yi Melez Ülkeler arasına yerleştirdi. Ama hep oradaydık zaten. Türkiye’yi değerlendiren 5. Madde: “Gazeteciler üzerinde baskı ve tacizler medyanın bağımsızlığını zedeleyecek ölçüdedir.”.. Tabii şu da var: “Yolsuzluklar yaygınlaşma eğilimi gösterirken, hukuk devleti kavramı sarece kağıt üzerinde kalmaktadır..”
Bu raporların hepsi sinsi sinsi iktidarınızı yıkmak için hazırlanıyor, valla hiç biri doğru değil.. Hepsi dış düşman.. kahrolsunlar!

--6 Mayıs 2014 Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder