Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

26 Şubat 2013 Salı

Kürt Yasağı Kondu Kürt Yasağı Kalktı


Herkes eteklerindeki taşları dökmeye başladı nihayet! Hah şöyle be kardeşim! Artık özgürlük geldi! Tabii bu “özgürlüğün kapısını” Recep Tayyip Bey açınca ve hükümetin Kürt meselesini çözüm politikası desteklene talimatı ülke çapında bildirilince.. herkes o kapıdan süzüldü, gülerek kahkaha atarak memnun mesut...
Baktım mesela CÇandar, Hakkari ve çevresinin coğrafya ve kültür olarak Türkiye ile değil, Kürdistan ile ilişkili olduğunu, oranın bir parçası olduğunu rahatça yazmaya başladı.. (*) Bunu Kürtler zaten söylüyordu, biliniyordu, ama “yüksek politika” erbabları, bunu Kürtler gibi dile getirmekten nedense kaçınıyorlardı.. Hükümetin adamlarından MAkyol’un benzer konudaki yazısında sorduğu Is There a Turkish Kurdistan?” sorusunu, Çandar, ayakları üzerine oturtuyor ve diyor ki: Bu sorunun “ilgili tarafları tatmin edebilecek cevabı şöyle olabilir: ‘Part of Turkey’s territory is Kurdistan’..” (Türkiye’nin bir kısmı Kürdistan’dır)..
Milliyet gazetesinde mutlu bir isim daha var: MSancar. Kürt meselesinin çözümü yeni bir cumhuriyet inşa edecek.. Ortadoğu’da sınırlar fiilen kalkar.. diyor. “Kürt Meselesi çözülüyor”u tartışıyoruz artık..
RTE, adeta  IV. Murat gibi! Geçen yıl, gazete ve televizyonlara bildirmişti: Kürt- PKK tartışmalarına son verin diye.. Anımsayan var mı? Bunun üzerine, örneğin NTV bu tartışmaların hepsini ekranlarından kaldırmış ve tartışmacı ekran yüzlerini de kapının önüne koymuştu! Habertürk ve Milliyet bu nedenle kimleri kovmuştu?
Dördüncü Murat’ın içki yasağı koyup, içerken de yasağı kaldırmasına benzer olayı yaşıyoruz. Şimdi rüzgarlar tersten esiyor.. İçki yasağı, pardon, KCK tutuklamalarına-yargılamalarına laf etme yasağı kaldırıldı.. Artık Kürt Meselesini bütün açıklığıyla, RTE’nin çözüm isteği doğrultusunda tartışma, yazma çizme özgürlüğü “açıldı”!  Çünkü RTE, Başkanlık seçimleri ve bunun için gerekli Başkanlık Anayasası’nı acilen gündemine aldı ve yeni politikasını açıkladı.. RTE epey zor durumda! RTE-Apo, AKP-BDP ittifakının halkla ilişkilerinin hızla yapılması gerekir.. Şu KCK tutuklamalarının da tasfiyesi..
Ekranlar ve sayfalar bayram ediyor! Yok yok, yasağın kalkmasından memnunum. Herkes düşüncelerini özgürce dile getirmeli.. Kimse de hiç bir şeyin arkasına saklanmamalı.
***
Ama olay gerçek çıplaklığıyla tartışılmalı.. tek yönüyle değil. “Hem RTE hem Apo Güney Afrika’ın siyahi lideri Mandela’sı olur”, düşünceleriyle “çözüm”e formula yarışları gazı veriliyor. Güzel, ama Milliyet’in Sancar’la röportajını okuyan okurların gözlerinden ise en temel gerçek kaçırılıyor. Gazetenin yeni röportaj yüzü Zeynep Miraç hanım, örneğin Kürt Meselesi’nin nasıl çözüleceğine ilişkin tek soru sormuyor. Bu çözümün, RTE’ye diktatörlük yetkileri verecek Diktacı Başkanlık Anayasası ile sağlanmak istendiği gibi, en temel gerçeği öğrenemiyoruz... Sanki RTE, çözümü tartışın, övün, ama dikta anayasası ile bağlantı kurmayın istiyor..
***
Burada, “BDP, ‘RTE bize isteklerimizi versin de isterse diktatörlük yönetimi kursun.. ver özerklik al diktatörlük’...” demiştik ya.. BDP Başkanı Demirtaş Meclis’te açıklama yaparak yanıt vermiş bize: “BDP otoriter başkanlık sistemine evet demez.. yeni Anayasanın yapılma olasılığı yüzde 1 bile değil, diye eklemiş.. Seçim takvimi elvermiyormuş...
Pardon? Demirtaş bu yanıtıyla aslında bizle konuşmuyor, resmen RTE ile anayasa pazarlığına oturuyor!
Geçen yıl, Kürtler devlet içinde paralel devlet kuruyor buna izin veremeyiz diyerek KCK tutuklamalarını başlatan ve patronları toplayarak medyanın kulağını çeken Başbakan, durup dururken şimdi neden tam tersi bir politikaya soyundu acaba? Ancak siyasetten anlamayan, RTE’nin herşeyi Başkanlık Anayasası’na endekslediğini, görmez veya anlamaz..
Demirtaş “henüz anayasayı görüşmedik” diyor.. RTE bu konuyu sizinle değil ki, yeni müttefiki Apo ile İmralı’da görüşüyor. Ve büyük olasılıkla da işi bitirdi!.. Türk milliyetçiliğini de Kürt milliyetçiliğini de ayakları altına aldığını açıklamasını, Başkanlık anayasasının temel konuları üzerinde Apo ile anlaşma sağlandığının işareti olarak görmek gerekir!
Şuraya yazıyorum: Başkanlık Anayasası yok, Kürt Meselesine de çözüm yok.. Daha nasıl anlatsam durumu!
Millete  Kürt Meselesi’nin çözümü değil, aslında diktacı bir anayasa yutturulmak isteniyor!
Kotarılmak istenen, ancak AKP-BDP anayasası olur. Bu milletin değil..
---
Not: Bir İhanetin Öyküsü’nün üçüncü yazısı gelecek..
(*) www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/opinion/2013/02/turkey-kurdistan-pkk-hakkari.html
--26 Şubat 2013 / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder