Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Ağustos 2021 Salı

Yangında dışa bağımlılık, ama yerli-milli palavracılığı

 obursali@cumhuriyet.com.tr


08 Ağustos 2021 Pazar


Bugün sizlerle bazı notlarımı, düşüncelerimi paylaşacağım. İlki, bu iktidarın yangınlar konusunda acziyeti üzerine. “Hükümet başarılıydı” diyerek ekranlara çıkanlardan gına geldi. 

Türkiye Akdeniz yangın bölgesinde; iktidar, bilimsel gelişmelere, bilgilere sırtını döndüğü için iklim değişimi konusunda uyarılara aldırış etmiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hiçbir uçağı yok, yangın, mevsiminde başlayınca ihale açıyor ve mesela Rus şirketiyle anlaşıyor. İhale doğru yöntem midir? Bu nerede görülmüş, ancak üçüncü dünya ülkelerinde. Yarın da ihale yaparsın, Rus şirketi uyamaz paranı iade eder, Avrupa’da yangınlar patlar sana yardıma gelemez.. Yunanistan’ın ve başkalarının yaptığı gibi. Böylece kendi başına kalırsın. 

Yerli ve milli söylemiyle dağları yıkan iktidar, yangın söndürmede dışa bağımlılığı savunuyor. Kendi söndürme filon olmadıkça, hele Akdeniz artık kavrulan bir çanak ülke olunca, tüm ormanlarını tüketme eğilimine girersin. Önce kendi gücümüzü yaratmalıyız. Bu kadar net. Kafaları değiştirin! 

Gelecek yıl benzer durumla veya daha büyük yangınlarla karşılaşabileceğimizi düşünerek en azından hiç olmazsa bu konuda bir küçük öngörüde bulunarak önlemleri almalılar. 

İktidar bu konuda da dibe vurmuş durumda.

YALANLA MÜCADELE

Yok sosyal medya hükümetin politikaları konusunda yalan üzerinde dedikodularla doluymuş, hepsi palavraymış, bu medyayı adam etmek gerekirmiş, TV’ler yangınları göstermemeliymiş, yayın da yapmamalıymış yoksa hükümet aleyhine yayınları Halk TV örneğinde görüldüğü gibi halk basarmış...

Acze düşmüş bir iktidar, yoğun eleştiriler karşısında yasaklamalara, tehditlere, soruşturmalara başvurarak toplumu susturmaktan başka çare bulamaz. Tabii istifa asla gündemlerinde olmadığı için otoriterlik ve susturma yöntemleri öne çıkar. 

Komplo teorileri tabii ki bilimsel bilgiye ve analize gerek duymayan bazı insanların hoşuna gider. Ülkeyi bu hale düşüren iktidara olan hıncı ve saydamsızlık da bunu körükler. Ormanları kendileri yakıyor der.

Uçağı yok ama bir büyük ülke olarak yangınlara karşı önlemlerini almış Putin’e telefon edip uçak ve helikopter getirtmeyi bir başarı gibi sunan bir Cumhurbaşkanı ve iktidar var, dolayısıyla daha çok komplo teorilerine kapı açar!

YÖNETEMEYEN İKTİDAR!

Bunlar da çok çok azınlığın inancına dönüşür. Bu gibi paylaşımları bahane ederek iktidar ve elemanları terör estiriyor toplum üzerinde. 

Fakat esas komplo teorisi, aşı olursan kuyruk çıkar, beynine çip takılır konusunda, iktidar suspustur. Bu komplo teorisinin ülkedeki varlığı veya etkisi nedeniyle aşı olmayanlar toplumun neredeyse yüzde 25’ini aşar. Toplumsal tehlike derecesinde seyreden bu aşısız kitle varken, ormanları hükümet yaktının toplumda etkisi sıfıra yakındır. 

Ama şu doğru: Zamanında etkili bir havadan söndürme eylemine geçebilselerdi, bu yangınların verdiği zarar yarı yarıya indirilmiş olabilirdi. Fakat bu, yangınları iktidar başlattı anlamına gelmez, iktidarın orta aklın da altında bir düşünce ve öngörü kapasitesi olduğunu, acziyetini gösterir. 

BAŞKA BİR YALAN 

Sadece toplumda mı üretiliyor yalan ve aslı astarı olmayan paylaşımlar? İktidarın bizzat kendisi de toplumdaki büyük tepki üzerine, su üstüne çıkmayı yeğledi ve orman yangınlarından, özellikle kentlere yakın olan ormanlardan CHP’nin büyükşehir belediyelerinin sorumlu olduğunu söyledi, hem bakan bey hem Cumhurbaşkanı.

Karşılarına oturttukları gazeteci kılıklılardan hiçbiri de anayasadaki maddeden ve Orman Genel Müdürlüğü’nün yasasından bahsedip soru sormadı. Kim sorabilirdi ki! Sorsa oradaki koltuğunu kaybedecek! Yine de Orman Genel Müdürlüğü görevlilerinin haklarını verelim; tüm belediyeler, ellerindeki bütün olanaklarla yangın söndürmede başarıyla mücadele ettiler. İstanbul ve İzmir bile oradaydı ve başkaları.. Onlar olmasaydı, yine kayıplar daha büyük olurdu.

Belediye yasası da belediyelere sadece merkezi hükümete yardımcılık görevi verir. Yangından esas sorumlu oldukları nerede yazıyor? Bol laf ve suçlama... Ayrıca belediye olanakları itfaiye vb., esas olarak kent içindeki yangınlara müdahale edebilecek yetenektedir... 

***

Daha çok nokta var ama bu kadar şimdilik...

Sırada, Beyaz Miğferliler, Milli Eğitim Bakanlığı ve faizleri düşürme iradesi var!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder