Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

5 Şubat 2014 Çarşamba

Günün En Yüksek Siyasetidir Ali İsmail Korkmaz

Bugün o bildiğiniz “yüksek siyaset” yok burada. Ali İsmail Korkmaz var. Günün en yüksek siyaseti Korkmaz’dır.. Benim gençliğim o... Bizim gençliğimiz.. Ona baktıkça, onu okudukça, onu gördükçe, yazılar, fotoğraflar, duruşlar... sanki ben vurulup öldürülmüşüm gençliğimde.
Ali İsmail Korkmaz, bizim 68-li 78’li kuşağımızın yaşadığı zamanlardan çıkıp gelmiş gibi, hepimizi geriye götürüyor, o yiğit kahraman günlere, hani gençliğin dağları delecek yüreklerle saldırdığı kahpe düzene, sisteme; yeni bir dünya yeni bir toplum için.. adalet için, hakkaniyet için..
Ali İsmail içimizden, bizden biri.. yani vurulup yere düşenlerden, tarih boyunca, kanları akıyor henüz taptaze, hiç durmadan, bir ölümsüz pınar gibiler, çevreleri kırmızı gül ve karanfillerle donatılmış hepsinin. İşte vuruldukları, asıldıkları, bombalandıkları, keleşlerle tarandıkları yerlerde yatıyorlar.. yaşıyorlar..
Ne diyorlar duyuyorsunuz: 20 yıl 30 yıl sonra bunların hiç biri anımsanmayacak... demek istiyor ki ölenler öldükleriyle kalacaklar..
Bakıyorum da yiğitlerin hepsi yaşıyor... Tarih onların üzerinden yazılıyor, farkında değiller.. Herkes birer Ali İsmail Korkmaz. İsimlerinin yanına kazıyorlar. Tıpkı Mumcu’lar gibi, Deniz’ler gibi.. Muammer Aksoy’lar gibi, yaşıyorlar, ömürleri hepimizi geçti ve geçiyor. Bizler öleceğiz, onlar kalacak..
Bu gerçeği Çanakkale’de farketmiştim ilk. Baktım şehitlerin hepsi orada yaşıyor. İsimleri kazılmış. Köylerinde yaşıyorlar, kentlerinde.. Baktım kaç yıl geçmiş. Balıkesirli onbaşı Mehmet, 20 yaşında düşmüş yere... Bugün, 115 yaşında..
Yaşamak ve ölmenin göreceliğini gördüm... Yaşıyorsun, gibi; ama yaşamıyorsun. Yaşamıyorsun, ama yaşıyorsun...
Abdi İpekçi mi öldü?
Fikret İlkiz anımsattı geçen Cumartesi günkü Hukuk panelinde.. Kızı Nüket İpekçi’ninKatiller kazandı, biz kaybettik” sözlerini yeniden.
Öyle mi? Çünkü katiller bir ayakları ile iktidardalar hep, her zaman.. Bütün cinayetlerde neredeyse iktidardalar.. Ali İsmailler ise belki de hiç bir zaman iktidar olmayacaklar.
Ama katiller vurduklarında ölüyorlar, Kim Ali İsmailleri öldürebilir?
Katili, katilleri, işte orada! Yaşıyorlar mı?
***
Ali İsmail Korkmaz. Kaçırılıp duruyor. O mahkemeden bu mahkemeye.. Katiller iktidarda bir ayaklarıyla dedik. Bildikleri tek şey, örtbas etmek. En ilkel şekilde.. Otobüsleri durduruyorlar. Kayseri’de sıkıyönetim. Sokaklarda TOMA kol geziyor.
2 Haziran’da Eskişehir’de, resmi ve sivil silahlı ve sopalı katiller tarafından kıstırıldı Ali İsmail. 19 yaşındaydı. 39 gün komada kaldı..
Cinayet üzerine, katillerin arkasındaki birileri dedi ki, arkadaşları dövüp suçu polisin üzerine atmak istemiş olabilirler
Bir diğeri dedi ki, aslan poliserim destan yazıyor
Bir başkası çizdi ki ölenleri, sen öleceksin diye. Alçağın alçağı..
Ali İsmail, tarihi yazıyor. Düzenin rezilliğini, kirliliğini, soygunculuğunu, insansızlığını, sevgisizliğini, insana düşman yüzünü..
Katilliğini yapının.. Binlerce öteden bugün gelen..
İktidar olmanın caniliğini okuyoruz Ali İsmail’de ve düşenlerin hepsinde..
Gezi Parkı direnişçileri, hepimizin yüreğinde akıyor..
Yüreğini dinle.. Bak senden başka kaç can çarpıyor orada..
--- 4 Şubat 2014 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder