Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

15 Ekim 2013 Salı

Seçim Sistemi ile Tasfiye


Başbakan’ın hani o ünlü adı lazım değil son paketinde seçim sistemi üzerine bir “demokrasi seçeneği” sundu ya! Bu demokrasi seçeneği mi yoksa, yeni çoğunlukçuluk diktası denemesi mi?
Seçim sistemi ve baraji üzerine bilgi sahibi olanlar yazıp çizdiler, biz de bilgilendik.. Özetle, RTE’nin bugünkü sisteme seçenek olarak sunduğu, “%5 barajlı daraltılmış bölge seçim sistemi” ile “barajsız dar bölge sistemi” geçen seçimlerde uygulanıyor olsaydı, AKP çok daha fazla sayıda milletvekili çıkartacaktı!
Seçim sistemleri, iktidar partisinin hesaplarından bağımsız ele alınamaz..
Demokrasiye, temsiliyete en uygun olacak, adaletli bir seçim sistemi üzerine tartıyma “safça ve kitabi” olur...  Şüphesiz yüzde 10 barajı kabul edilebilir değildir.. Barajı yüzde 3’e, 1’e indir! Meclis’te geniş bir siyasi katılım olsun ve millet de “işte benim meclisim” desin!
Ama böyle bir durum yok, karşımızda diktatörlüğünü pekiştirmek için her yolu deneyen ve her aracı mübah sayan bir lider ve partisi var.. Barajı düşürme önerilerinin hepsini bugüne kadar elinin tersiyle itti.. Üstelik “bu seçim sistemini ben yapmadım, askerler yaptı” bile diyerek, suçu 12 Eylül generallerinin üzerine attı! Peki ama bu sisteme dayanarak iktidar oluyorsun, hem 12 Eylül anayasasına veryansın et, hem askeri anayasadaki en temel bir kurala, seçim sistemine sahip çık.. “Eğer menfaatime ise yüzüm kızarmaz..”
***
Şimdi temel soruya gelelim: RTE neden o paketin içine seçim sistemi seçenekleri koydu? Neden işte bu sistemi öneriyorum, demedi? Ayrıca neden bunu bize soruyor ki, bugüne kadar hiç bir şeyi sormayan, hep bildiğini okuyan kişi, bize hangisini istersiniz, diye seçenek sunuyor?
Gözlerim yaşardı bu “demokratik seçenek”ten ve tercih sormasından! Tabii görevimiz arka planını araştırmak ve neden diye sormak..
***
1)             Hangi seçim sisteminin uygulanacağına RTE karar verecek, kimsenin şüphesi olmasın.. Burada da acelesi yok. Tabii, örneğin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir anayasada partili cumhurbaşkanı gibi bir değişikliği gündeme getirebilir ve seçim sistemini de (PKK-BDP ile) pazarlık olarak içine monte edebilir.
2)             RTE, önce cumhurbakanlığı mı yoksa başbakanlığa devam mı tercihini kesinleştirmeli.. Çankaya ise tercih, hala anayasada partili cumhurbaşkanı vb seçenekleri gündemden düşmedi.. Ama önünde fazla zaman yok, 10 ay sonra Çankaya için seçim var..
3)             Ancak RTE’nin anayasada kendisi için değişiklik yapması da çok zor.. AKP içinde ağır bir ihanetin ve hançerlenmenin tadını tadar... öyle üç milletvekili ile kalmaz bu iş... AKP milletvekillerinden, Gül ile görüşen görüşene.. Murat Çelik’in Vatan’daki (geçen Cuma) yazısı size bir fikir verebilir.
***
4)             Bunlardan bağımsız olarak genel seçimleri düşünelim: RTE, hangi seçim sistemi AKP’ye en çok milletvekili kazandıracaksa, o sistemi dayatacaktır. Anayasa’ya göre, seçim yasasındaki değişiklikler, bir yıl içinde yapılacak seçimlere uygulanamaz. Genel seçimlere 20 aydan daha az olduğuna göre, seçim yasasında değişikliğin 8 ay içinde yapılması gerekiyor.. RTE 7 ay içinde hangi seçim sisteminin partisine daha yararlı olacağına karar verecek.
5)             Yine 3 partinin + Kürt bağımsız adayların Meclis’e gireceğini ve AKP’nin de oy yüzdesinin düşeceğini varsayarsak, AKP daha az milletvekili çıkartacak.. Kendisini izleyen partilerle arasındaki mesafe azaldıkça, yüksek oy alan partinin milletvekili sayısı, bu sistemde azalıyor.
6)             Önümüzdeki 20 ayda ekonomik ve siyasi koşulların daha iyi olacağını sanmıyorum, yani iktidar tartışmalıdır.
7)             AKP azalan oy oranına bakacak, daha çok milletvekilini hangi seçim sistemiyle çıkartabilirse, o sistemi dayatacak.. RTE için demokrasi budur!
8)             “%5 barajlı daraltılmış bölge seçim sistemi” mi yoksa “barajsız dar bölge sistemi”mi.. Bu iki sistemde de MHP Meclis’te gurup kuramama tehlikesiyle karşı karşıya. BDP parti olarak daha fazla milletvekili ile girebilir ve gurup da kurar. MHP’nin kaybedeceği milletvekillerini AKP toplar.. Böylece geçen seçimlerdeki gibi çeşitli şantajlarla meclis dışına itemediği MHP’yi yeni sistemle vurur.. Dahası CHP bile milletvekili sayısını azaltabilir.. 
9)             Öyle gözüküyor ki, bu dönemin en inci konusu AKP için seçim hesapları ve seçim yasası..
--13 Ekim 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder